Haber

Deprem Tahminleri Neden Yanlış? Bilimsel Gerçekler Ortaya Çıkıyor

Balıkesir Sındırgı merkezli 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından, İstanbul için felaket senaryoları yeniden tartışma konusu haline geldi. Bazı uzmanların, megakent ve çevresinde yıkım yaratma potansiyeline sahip olan ‘Büyük Marmara Depremi‘ ile ilgili açıklamaları ise geniş yankı buldu. Fay modellemelerinin yorumlanmasında yanlış parametreler kullanıldığını gündeme getiren Deprem Bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş, önemli uyarılarda bulunarak, “doğru bilinen yanlışları” açıkladı.

Deprem Tahminleri Neden Yanlış? - Resim 1
Megakent genelinde 600 bin konutun riskli olduğu saptanmış durumda. Öte yandan İstanbul’a dair bir diğer soru işareti, olası büyük deprem sırasında otoyol, cadde ve üst geçitlerde yaşanacak yıkım ve aksaklıklar.

FAY KAYMA HAREKETLERİ

Bazı uzmanların, Marmara Fayı ile ilgili önceki çalışmaları dikkate alarak değerlendirmelerde bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bektaş, şu bilgileri paylaştı: “Kamuoyunun yakından tanıdığı bazı isimler, fayın 150 km uzunluğunun tamamen kilitli olduğu ve faylar üzerinde sürekli kayma hareketi dediğimiz ‘creep’ olmadığını varsayıyor. Ancak 2013 yılından itibaren Alman ve Japon araştırmacılar, Marmara Fayı üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucunda, fayın bazı bölümlerinde ‘creep’ hareketinin gerçekleştiğini ortaya koydular. Bu araştırmalar, Marmara’nın jeofiziksel özelliklerinin daha net anlaşılmasını sağladı ve analizlerin yorumları güçlendi.”

YENİ HESAPLAMALAR GEREKİYOR

ABD’li Jeofizikçi Tom Parsons’ın önce fayın tamamının 12.5 km kilitli olduğunu varsaydığını belirten Bektaş, “Oysa Marmara Fayı’nda kilitli olan bölüm daha kısa. Kısmen kilitli bölgeler 8 km civarında, tamamen kilitli kısımlar ise 8-11 km aralığında. Marmara’da kilitli bölüm yalnızca 3 km ve bu bölüm deprem üretiyor. Bu nedenle Parsons’un enerji bütçesi ve deprem olasılığı hesaplamalarını bu yeni kilitli ve creep bilgilerine göre yeniden yapması gerekiyor,” dedi.

ORTA BÜYÜKLÜKTE DEPREMLER OLASI

Tarihi depremlerin İstanbul’un batısından doğusuna doğru göç ettiğini vurgulayan Bektaş, “Örneğin, 1912 yılında Şarköy’de ve 1999 yılında İzmit’te yaşanan depremler, bu göçün önemli örnekleridir. Aradaki zayıf fay zonlarında ise orta büyüklükte depremler meydana geliyor. 1963 yılında Adalar’da 6.3 büyüklüğünde, 23 Nisan’da Silivri açıklarında ise 6.2 büyüklüğünde depremler kaydedildi. Bu durum, gelecekte de aynı fay zonlarında orta büyüklükte depremlerin tekrarlanabileceğini gösteriyor. Ana Marmara Fayı’nın nerelerde kaydığı ve nerelerde kilitli olduğu, deprem riski açısından kritik öneme sahip,” şeklinde konuştu.

Deprem Tahminleri Neden Yanlış? - Resim 2
Dr. Demirtaş: “Her 250 yılda bir 7 üzeri deprem olabileceği’ iddiası dile getiriliyor. Ancak Marmara Denizi’ndeki fay segmentlerinin farklı kayma hızları ve farklı deprem tekrarlama aralıkları olduğu göz önüne alınırsa, bu genellemeler bilimsel temelden yoksun.”

BİLİMSEL GEÇERLİLİĞİ YOK

Deprem Bilimci Dr. Ramazan Demirtaş, yanlış veriler üzerinden yapılan tahminlerin bilimsel geçerliliği olmadığını vurguladı. Demirtaş, “Kuzey Anadolu Fay Zonu her 250 yılda 7.0 ve üzeri deprem üretir, bu süre doldu” açıklamasının geçersiz olduğunu belirtti. “Kuzey Anadolu Fay Zonu; 7.0 ila 8.0 büyüklüğünde deprem üreten 12’den fazla ana sismik segmente sahip. Bu segmentlerin her birinin farklı kayma hızları var. Kayma hızları 15 ila 22 mm/yıl arasında değişiyor. Ayrıca, farklı segmentlerin deprem tekrarlama aralıkları da birbirinden değişiklik gösteriyor. Kayma hızı ve segmentlerin ürettiği 7.0 veya 8.0 büyüklüğündeki depremler dikkate alındığında, deprem tekrarlanma aralığı segmentlere göre 200 ile 600 yıl arasında değişiyor.

FELAKET TELLALCILIĞI

Demirtaş, “Dolayısıyla, Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun tüm segmentleri için ‘her 250 yılda bir 7.0 ve üzeri deprem üretir ve bu süre doldu’ şeklindeki açıklama, tam anlamıyla sözde bilimsel bir iddiadır. Deprem bilimi, basın açıklamalarıyla değil, bilimsel ortamlarda veri ve araştırma temelli yürütülmelidir. Gerçek deprem bilimcileri, korku salarak basına ya da tribüne oynamaz, felaket tellalcılığı yapmaz, bilimsel etik kurallara uyar ve karar vericiyi yanlış yönlendirmez.”

 

World EDU Türkçe Editör

General Editor - Soru ve Eleştirileriniz için İLETİŞİM kısmından bağlantı kurabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu