Waffle Krizi Bluesky’de Patladı

Son birkaç gündür, Bluesky’deki paylaşımlar arasında wafflelara dair gizemli gönderiler artış göstermeye başladı.
Tartışmalar, Jerry Chen’in sosyal medyadaki aşırı ciddiliği eleştiren bir gönderisiyle başlamış gibi görünüyor. Chen, kullanıcıların Waffle House’a girmesini ve “OH SO YOU HATE PANCAKES??” şeklindeki esprili bir ifadeyi paylaşarak durumu alay konusu etti.
Bluesky CEO’su Jay Graber, bu gönderiyi onaylayarak, “Gerçekten çok fazla. Bunu düzeltmeye çalışacağız. Sosyal medya böyle olmamalı.” dedi. Ardından bir kullanıcı, “Jesse Singal’ı yasakladınız mı?” diye sorunca, Graber sadece “WAFFLES!” yanıtını verdi.
Singal’ın Bluesky’deki varlığı, geçtiğimiz yıl tartışmalı bir konu haline gelmişti. Bluesky, başlangıçta trans kullanıcılar için bir sığınak olarak ün kazanmıştı, ancak Singal, trans meseleleri hakkında yazdığı yazılardan dolayı sıkça eleştirildi. Bir Change.org petisyonu, Singal’ın topluluk kurallarını ihlal ettiğini savunarak, onun yasaklanması için 28,000’den fazla imza topladı.
Graber, bir takip gönderisinde, “Birini yasaklatmak için moderatörlere baskı yapmak hiç işe yaramadı. İnsanları rahatsız etmek, onların fikrini değiştirmez.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, waffle’ların fotoğrafını paylaşarak tartışmaya değindi.
Kullanıcılar, Graber’a yönelik eleştirilerini sürdürdü. Bir kullanıcı, eleştirileri bir müşteri hizmetini iptal etme tehdidiyle kıyaslayınca, Graber, “Bize ne kadar ödüyorsunuz? Nereden?” şeklinde bir yanıt verdi. Diğer bir kullanıcı özür dilemesini önerdiğinde ise Graber, “Bir afiş grevi yapmayı deneyebilirsiniz; bunun işe yaradığını duydum.” dedi.
Bu durumu, sol görüşlü gruplar arasındaki bir çatışma olarak hafife almak kolay olabilir, çünkü Bluesky tartışmaları, “clanker” kelimesinin bir hakaret olup olmadığına dair yeni tartışmalara yöneldi.
Ancak bu tartışma, şirket ile bazı sesli kullanıcıları arasında süregelen gerginlikleri de gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz ay, şirketin güncellenmiş topluluk kurallarına yönelik şüpheci tepkiler ve Bluesky’nin, büyük hesaplara karşı daha hoşgörülü olmasına rağmen, Filistinli ve trans kullanıcıları yasaklamaya daha hızlı yanıt verdiğine dair devam eden şikayetler bu gerilimi ortaya koyuyor.
Bu gerginliğin tek bir nedene indirgenmesi basit olabilir, ancak birçok kişinin Bluesky’nin özelliği konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu düşünüyorum. Eğer Bluesky’nin topluluğunun, özellikle marjinal kullanıcıların, önemli olduğunu düşünüyorsanız, Bluesky yöneticilerinin bu kullanıcıları desteklemekte isteksiz görünmesi bir ihanet gibi hissedilebilir.
Katie Tightpussy takma ismini kullanan bir kullanıcı, Bluesky yönetiminin “istedikleri büyük bir sosyal medya uygulamasına sahip olmaktan nefret ettiğini” öne sürdü ve şirketin bu durumu geride bırakarak, “Protokol Ülkesi”ne döneceğini önerdi.
Gerçekten de, Graber, eleştirilere waffle’larla cevap vermek dışında, Bluesky’yi belirli bir grup veya siyasi eğilimle tanımlamaktan kaçınarak, kullanıcıların kendi alternatiflerini inşa etmelerine olanak tanıyan merkeziyetsiz protokolü vurguladı.
Mevcut tartışmaların ortasında, “merkeziyetsizleşme hızlandırılması” konusunu paylaştı ve “Biz sistem mimarlarıyız. Sizin kendi moderasyonunuzu yönetebilmeniz için merkeziyetsiz bir ağ inşa ettik.” dedi. Ayrıca, şirketin “sağlıklı tartışma projesinin”, Bluesky’deki bu dinamiklerin etkileşim modelini hedef aldığını önerdi.
Graber, Bluesky’nin başlangıcında bu tür çatışmaları öngörmüş olabilir. Bluesky’nin kurucu belgelerinde, “Şirket gelecekteki bir düşmandır” şeklinde bir ifade yer alıyordu.







