Vogue’un AI ile Üretilen İlanı Üzerindeki Tartışmaların Arkasında Yatan Sebepler
Sarah Murray, modada yapay bir model gördüğü ilk anı hatırlıyor: 2023 yılıydı ve güzel bir genç kadın, Levi’s marka bir denim elbise giymişti. Kendisi de bir ticari model olan Murray, bu durumun kendisini üzüntü ve yorgunlukla doldurduğunu ifade etti.
İkonik denim markası, Lalaland.ai adlı yapay zeka stüdyosuyla iş birliği yaparak “çeşitli” dijital moda modelleri oluşturdu. Yıllardır çeşitli insan modellerine yer vermeyen bir sektörde, bu karar hızla tepki topladı. New York Magazine, bu durumu “yapay çeşitlilik” olarak nitelendirdi.
Murray, TechCrunch’a verdiği demeçte, “Modellik mesleği zaten zorken, şimdi yapay zeka ile elde edilebilen yeni dijital mükemmeliyet standartlarıyla rekabet etmek zorundayız” dedi.
İki yıl sonra, endişeleri daha da arttı. Markalar, AI ile üretilen modellerle deney yapmaya devam ediyor ve bu durum birçok moda tutkununu rahatsız ediyor. Son tartışma, Vogue’un Temmuz sayısında yer alan bir Guess ilanıyla başladı. İlan, markanın tipik modelini sergiliyordu: ince, dolgun, parlak sarı saçlar ve dolgun dudaklar. Ancak bir sorun vardı — model yapay zekayla oluşturulmuştu.
İnternet, Vogue’un bu ilanıyla ilgili günlerce konuştu çünkü bu model, sektörde neyin kabul edilebilir olduğunu belirleyen moda biblesi Vogue’da yer almıştı. AI ile üretilen model bir reklamda yer aldı, Vogue editoryalinde değil. Vogue, TechCrunch’a ilanlarının reklam standartlarına uygun olduğunu söyledi.
Birçok kişi için, reklam ile editoryal arasında bir fark yoktu.
TechCrunch, moda modelleri, uzmanlar ve teknolojistlerle görüşerek, Vogue’un teknolojiyi onaylamasıyla birlikte sektörün nereye gittiğini anlamaya çalıştı.
“Bu sadece çok daha ucuz”
Model ve WAYE organizasyonunun kurucusu Sinead Bovell, TechCrunch’a AI modellerinin en büyük tehdit altında olduğunu belirtti.
E-ticaret modelleri, reklamlar için poz veren ya da çevrimiçi alıcılar için giysileri sergileyenlerdir. Yüksek moda modelleri ile karşılaştırıldığında, daha gerçekçi ve ilişkilendirilebilir olmaları nedeniyle daha fazla tercih edilmektedir.
Bovell, “E-ticaret, çoğu modelin geçim kaynağını sağladığı yerdir. Bu, model şöhreti veya prestiji için bir yol değil, ancak finansal güvenlik için bir yoldur” dedi.

Bu durum, birçok markanın bu tür çekimleri otomatikleştirme baskısı ile çelişiyor. Paul Mouginot, lüks markalarla çalışmış bir sanat teknolojisti, canlı modellerle çalışmanın çok maliyetli olduğunu belirtiyor. “AI, bir düz ürün çekimi ile başlayıp, bunu fotogerçekçi sanal bir model üzerinde konumlandırarak, gerçek moda editoryallerine benzeyen görüntüler üretme imkanı sunuyor” dedi.
Bazı markalar, bu uygulamayı aslında uzun süredir yapıyor, Mouginot, Fransız perakendeci Veepee‘yi örnek olarak gösterdi. 2013 yılından beri sanal mankenler kullanarak giysi satışı yapıyorlar.
Markalar, H&M, Mango ve Calvin Klein gibi diğer dikkat çeken markalarla birlikte AI modellerine yöneldiler.
Amy Odell, “Artık AI modellerini kullanmanın markalar için çok daha ucuz hale geldiğini” ifade etti. Markalar çok fazla içerik ürettikleri için, maliyetleri düşürmek amacıyla AI modellerini tercih ediyorlar.
AI ile modelleme teknolojisinin moda dünyasındaki kullanımı, çoğunlukla deneysel aşamada kalıyor. Claudia Wagner, model rezervasyon platformu Ubooker’ın kurucusu, Guess ilanını gördü ve teknik olarak ilginç buldu, ancak etkileyici veya yeni olmadığını belirtti. “Bir markanın AI kullanarak mevcut anlatıya dahil olmaya çalıştığını düşünüyorum” dedi.
The Guess adının, AI ile üretilen bir ürün videosunun TikTok’ta 1 milyondan fazla görüntülenme almasıyla birlikte tartışmaların sürmesi muhtemeldir. Ancak, bu durumun markalar için uzun vadede nasıl sonuçlar doğuracağı belirsizliğini koruyor.
Özetle, moda dünyası AI ile şekillenirken, insan faktörünün hala merkezi bir rolü olduğu anlaşılmaktadır. Bu, özellikle lüks markalar için geçerli. Vogue’un AI ile üretilen bir modeli içermesi, birçok kişi için şok edici oldu ve bu konuda nasıl bir tepki verileceği merak konusu olmaya devam ediyor.







