Eline Mikroçip Taktırdı, Şifresini Unutunca Kendi Vücudundaki Teknolojiye Erişemedi

ABD’nin Missouri eyaletinde yaşayan bir sihirbaz ve moleküler biyolog, eğlenceli bir gösteri fikriyle eline mikroçip implantı yerleştirdi. Ancak yıllar sonra çipe koyduğu şifreyi unutunca, kendi bedeninin içindeki teknolojiye erişemez hale geldi.

“Kendi Vücudumdaki Teknolojiye Erişemiyorum”

Sahne adı “Zi the Mentalist” olan Zi Teng Wang, sosyal medyada paylaştığı mesajda yaşadıklarını anlattı ve başparmağı ile işaret parmağı arasına yerleştirilmiş mikroçipi gösteren röntgen görüntüsünü takipçileriyle paylaştı.

Wang, “Şu anda tamamen kendi hatam yüzünden, kendi vücudumun içindeki teknolojiye erişemediğim küçük bir siberpunk distopyası yaşıyorum” ifadelerini kullandı.

Bu olay, vücuda yerleştirilen mikroçip teknolojilerinin pek konuşulmayan bir riskini hatırlatıyor: Şirketler kapanabiliyor, ürün desteği kesilebiliyor ya da en basitinden, kullanıcı kendi şifresini unutabiliyor.

Sihir Numarası İçin Taktırdı, Planı Ters Tepti

Wang, söz konusu çipin aslında bir RFID (Radyo Frekansı Tanımlama) çipi olduğunu ve yıllar önce çeşitli sihir gösterilerinde kullanmak için eline yerleştirdiğini anlattı.

Planına göre seyirciler, telefonlarını Wang’in eline yaklaştırdığında bazı sürpriz içerikler ortaya çıkacaktı. Ancak pratikte bu numara, beklediği kadar büyüleyici görünmedi.

Wang, “İnsanların telefonlarını, içlerindeki RFID okuyucunun nerede olduğunu anlamaya çalışarak sürekli elime bastırmaları, düşündüğüm kadar gizemli ve etkileyici olmadı” diye yazdı.

Üstelik çoğu kişinin telefonunda RFID özelliği devre dışıydı. Kendi telefonunu kullanmak zorunda kaldığında ise numaranın tüm büyüsü bozuluyordu.

Bitcoin Adresinden Bozulmuş Bir Meme Linkine

Gösteriler için kullanmaktan vazgeçen Wang, çipi bu kez bir Bitcoin adresiyle yeniden programladı ve bir görsel paylaşım sitesindeki meme (caps) içeriğine yönlendirdi.

Ancak birkaç yıl sonra bu görselin bulunduğu bağlantı çalışmaz hale geldi. Wang çipi yeniden programlamak istediğinde ise asıl sorun ortaya çıktı: Artık belirlediği şifreyi hatırlamıyordu.

RFID Çipi Nedir, Nasıl Çalışır?

RFID, nesneleri radyo dalgaları aracılığıyla otomatik olarak tanımlamaya yarayan bir teknoloji. Vücuda takılan bu tür çipler de aynı mantıkla çalışıyor ve üç temel bileşenden oluşuyor:

• RFID etiketi (tag): İçinde bir çip ve anten bulunuyor. İnsan vücuduna, genellikle enjektöre benzeyen bir araçla deri altına yerleştiriliyor. Bazı etiketler pil içermiyor ve tamamen okuyucunun ürettiği elektromanyetik alan sayesinde çalışıyor. Aynı teknoloji, market ürünlerinde, bina giriş kartlarında, depo stok takibinde ve evcil hayvan mikroçiplerinde de kullanılıyor.
• RFID okuyucu: Etikete dışarıdan radyo sinyali gönderiyor ve etiketin geri ilettiği bilgiyi alıyor.
• Veri sistemi: Okuyucudan gelen bilgiyi işliyor, gerekli eşleştirmeleri ve yetkilendirmeleri yapıyor.

Şifreyi Kurtarmak İçin Haftalarca Deneme Gerekebilir

Teknolojiyle ilgilenen arkadaşları, Wang’e çipi tekrar kullanılabilir hale getirmenin tek yolunun, elinde bir RFID okuyucu ile günlerce hatta haftalarca dolaşıp tüm şifre kombinasyonlarını tek tek denemek olduğunu söyledi.

Wang ise bunun pratikte mümkün olmadığını belirterek çipi olduğu gibi bırakmayı tercih etti: “Hâlâ kendi vücudumdaki teknolojiye erişemiyorum; bu hem sinir bozucu hem de komik.”

Benzer Bir Olay: “Dünyanın En İşe Yaramaz Cyborg’u”

Birkaç yıl önce bir yazar da sarhoşken eline NFC çipi taktırmış, daha sonra şifresini unutunca kendini “dünyanın en işe yaramaz cyborg’u” diye tanımlamıştı. Saatler süren teknik doküman incelemeleriyle şifreyi hatırlamayı başaran yazar, “Eğer çip implantı yaptırmayı düşünüyorsanız, tek tavsiyem bunu ayıktayken yapmanız olur” demişti.

Vücuda Yerleştirilen RFID Çipleri Ne İşe Yarıyor?

Derinin altına yerleştirilen RFID çipleri, temelde dijital bir anahtar gibi çalışıyor. Küçük bir kimlik kartını, anahtarı veya kısa veri deposunu vücudun içine gömmek gibi düşünebiliriz.

Yetenekleri aslında oldukça sınırlı, ancak bazı insanlar bunları hem pratik buluyor hem de bir tür teknoloji macerası olarak görüyor.

Başlıca kullanım alanları şöyle sıralanıyor:

• Kapıya elinizi yaklaştırarak kapı kilidini açmak,
• Temassız kredi kartı gibi, elinizi okutarak ödeme yapmak,
• Çipi telefona yaklaştırarak dijital kartvizit veya kısa bir metin göstermek,
• Kartla giriş yapılan spor salonu, plaza gibi alanlara elinizi göstererek girmek,
• Bilet yerine çipi kullanmak,
• Akıllı ev sistemlerini el hareketiyle kontrol etmek.

Öte yandan bu çiplerin yapamadıkları da en az yaptıkları kadar önemli. Örneğin:

• İçlerinde GPS olmadığı için konum takibi yapılamıyor,
• İnternete bağlanamıyorlar,
• Büyük veri saklayamıyorlar,
• Bir akıllı telefon gibi aktif cihazlar değil; pasif, kısa menzilli etkileşimlere uygunlar.

Mikroçip İmplantları Yükselişte

İnsanlara yapılan ilk mikroçip implantı 1998’e kadar uzansa da bu teknoloji ancak son 10 yılda ticari olarak yaygın hale geldi. Özellikle ödeme sistemleri alanında implantların kullanımı hızla artıyor.

Avrupa merkezli bazı şirketler, 2020’li yılların başında elde taşınan kartlar yerine, ele yerleştirilen ödeme çipleri satmaya başladı. Bu firmalar, ürettikleri sistemleri “ele yerleştirilen temassız ödeme” olarak tanımlıyor.

Genellikle bir pirinç tanesinden biraz büyük olan bu çipler; bir mikroçip ve antenin, vücutla uyumlu biyopolimer bir madde içine kaplanmasıyla oluşturuluyor. Bazı üreticiler, pil gerektirmeyen bu çiplerin güvenli olduklarını ve ilgili düzenleyicilerden onay aldıklarını belirtiyor.

Bu implantların bir bölümü NFC teknolojisi kullanıyor; yani akıllı telefonlardaki temassız ödeme sistemleriyle aynı altyapıya sahip. Diğer implantlar ise daha çok kredi ve banka kartlarında kullanılan RFID tabanlı çözümlere dayanıyor.

Biyohacker’lar ve 30’dan Fazla İmplantla Yaşamak

Kendilerini “biyohacker” olarak adlandıran bazı kullanıcılar, vücutlarına çok sayıda mikroçip implantı yerleştiriyor. Hollanda’da yaşayan bir kullanıcı, kapı açmaktan ödeme yapmaya kadar farklı işlevlere sahip 30’dan fazla implant taşıdığını ve teknoloji geliştikçe yenilerini eklediğini söylüyor.

Bu kullanıcı, implantları olmadan yaşamak istemediğini ve takip edilme endişesi taşımadığını da belirtiyor: “RFID çipler evcil hayvanlarda da kullanılıyor ama konum takibi yapmıyor. Hayvanı fiziksel olarak bulup taramanız gerekiyor.”

Gizlilik ve Güvenlik Endişeleri Büyüyor

Uzmanlar, gelecekte daha gelişmiş çiplerin kişisel verilerle dolu hale gelebileceğine ve bunun gizlilik açısından ciddi riskler oluşturabileceğine dikkat çekiyor.

Eleştirmenlere göre, bu çiplerin vücudun içinde bulunması, potansiyel veri toplama ve takip ihtimalini daha da kaygı verici kılıyor. NFC çipleri internete doğrudan bağlı olmasa bile, özel okuyucular ve ileri düzey kodlama becerilerine sahip kişiler tarafından teorik olarak hacklenebiliyor.

Akıllı telefonlar biyometrik doğrulama (parmak izi, yüz tanıma vb.) sayesinde ek güvenlik katmanları sunarken, deri altı implantların benzer korumalarla donatılmadığı vurgulanıyor. Bu da kişisel verilerin hassasiyetini artırıyor.

Uzmanlar, güçlü gizlilik ve güvenlik güvenceleri sağlanmadığı sürece mikroçip trendinin, gelecekte bir dijital güvenlik kâbusuna dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.