Nordik girişim ekosistemindeki yükselişin perde arkası: Sosyal güvenlik, yapay zekâ ve yeni kuşak kurucular

Slush sonrası Nordik girişim ekosistemine yakından bakış
Helsinki'de her yıl düzenlenen Slush konferansı, bu yıl da Avrupa teknoloji dünyasının nabzını tuttu. Etkinlik, özellikle Nordik girişim ekosisteminin ulaştığı yeni ölçeği ve bölgenin küresel arenadaki yükselen etkisini öne çıkardı.
Lovable, Klarna ve Spotify: Yeni dalganın öncüleri
Son dönemde Nordiklerin yıldızını parlatan en önemli örneklerden biri, İsveç merkezli Lovable adlı "vibe coding" girişimi. Birçok uzman, Lovable'ı bölgenin büyüyen başarısının sembolü olarak görüyor. Daha önce küresel çapta başarıya ulaşan Klarna ve Spotify gibi devler ise bu yükselişin uzun süredir devam eden bir sürecin sonucu olduğunu gösteriyor.
15 yıllık deneyim: Danimarka merkezli bir kurucunun gözünden ekosistem
Yapay zekâ odaklı Propane adlı girişimin kurucusu Dennis Green-Leiber, son 15 yıldır Danimarka'da şirketler kuran bir isim. Kendisiyle yapılan bir söyleşide, Nordik girişim ekosistemindeki patlamayı ve bu başarının arkasındaki dinamikleri anlattı.
Sosyal güvenlik ağı risk almayı teşvik ediyor
Green-Leiber, bölgenin başarısının temel nedenlerinden birinin güçlü sosyal güvenlik sistemi olduğuna dikkat çekiyor. Gençlerin, her şeyi kaybetme korkusu olmadan risk alabilmesi, girişimciliğin önünü açıyor:
“Yeni kuşak kurucular çok daha iddialı, çok daha fazla sorumluluk alıyor. 15 yılımda, şu anda yaşananlara benzeyen bir dönem görmedim.”
Derin teknoloji ve yapay zekâ için küresel bir merkez
Nordik bölgesi artık yalnızca finans ve tüketici teknolojisiyle değil, derin teknoloji ve yapay zekâ alanındaki atılımlarıyla da anılıyor. Bölgenin ekosistemi, güncel tahminlere göre yaklaşık yarım trilyon dolar değerine ulaşmış durumda.
Nordik girişimler, 2024 yılında 8 milyar doların üzerinde risk sermayesi yatırımı çekti. Bu, bölgenin hem yatırımcılar hem de küresel teknoloji şirketleri için stratejik bir merkez hâline geldiğini gösteriyor.
Devlet desteği ve kamu fonlarının rolü
Green-Leiber, kamu politikalarının da bu başarıda önemli payı olduğunu vurguluyor. Devlet destekli fonlar ve hibe programları sayesinde, erken aşamadaki girişimler ürünlerini geliştirebiliyor ve global pazarlara açılmak için gerekli zamanı kazanıyor. Kendi şirketinin de bu tür programlardan yararlanarak büyüdüğünü belirtiyor.
“Biraz geriden geliyoruz ama çok daha hızlı ilerliyoruz”
Green-Leiber, Nordik ekosisteminin bazı açılardan diğer büyük teknoloji merkezlerinden birkaç yıl geriden geldiğini kabul ediyor. Ancak bununla birlikte, şu anda ilerleme hızının olağanüstü yüksek olduğunun da altını çiziyor: Bölge, son yıllarda hem şirket sayısı hem de yatırım miktarı bakımından ivmesini katlayarak artırıyor.
Yapay zekâ balon mu? Kurucunun bakış açısı
Sohbet, kaçınılmaz olarak yapay zekâ sektöründeki çılgınlığa da geldi. “Bir balonun içinde miyiz?” sorusuna Green-Leiber net bir yanıt vermekten kaçınsa da, keşfedilmemiş fırsatların hâlen çok fazla olduğuna dikkat çekiyor:
“Henüz hiç dokunulmamış inanılmaz miktarda fırsat var. Evet, bazı yatırımcılar gerçekten zayıf projelere de para koyuyor, ama bu da zaten risk sermayesinin doğasında olan bir risk.”
Nordiklerin bir sonraki adımı
Bugün gelinen noktada Nordik girişim ekosistemi, sosyal devlet yapısı, nitelikli insan kaynağı, derin teknoloji odaklı girişimler ve yapay zekâ yatırımlarıyla dünya sahnesinde güçlü bir konuma yerleşmiş durumda. Önümüzdeki yıllarda Lovable gibi yeni nesil girişimlerin, Klarna ve Spotify örneklerini takip ederek küresel teknoloji liderleri arasına katılması bekleniyor.



