Meta, Facebook ve Instagram platformlarında içerik paylaşımlarında kullanılan bağımsız üçüncü tarafların gerçekleştirdiği “gerçekleri kontrol etme” uygulamasını sonlandıracağını açıkladı.
Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg, bu önemli değişiklikle ilgili bilgiler paylaşmak üzere çevrimiçi bir video yayınladı.
Zuckerberg, üçüncü tarafların içerik üzerindeki “gerçeklerin kontrolü” uygulamasını kaldırma kararının nedenlerini açıkladı. Teyit edicilerin önyargılı olabileceğini ve içeriklerin aşırı denetime tabi tutulmasının olumsuz sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Ayrıca, Zuckerberg, Meta’nın içerik yönetimi için geliştirdiği karmaşık sistemlerin “çok ileri gittiğini” ve fazla içerik sansürü yaparak “birçok hata” oluşturduğunu itiraf etti. Şirket, yasadışı konulara (terörizm, çocuk cinsel istismarı ve uyuşturucu) odaklanmaya devam ederken, göç ve cinsiyet gibi tartışmalı konularda kısıtlamaları kaldırarak “daha fazla ifade özgürlüğü” sağlamayı planlıyor.
Zuckerberg, ABD’nin ifade özgürlüğü konusundaki güçlü anayasal korumalarına dikkat çekerken, teknolojik şirketler üzerinde artan baskılara da vurgu yaptı. “Son dört yılda ABD hükümetinin bile sansür için baskı yapması zor oldu” şeklinde konuştu.
ABD’deki sansür çabalarının, dünya genelindeki diğer hükümetlere cesaret verdiğini belirten Zuckerberg, ifade özgürlüğünü korumada Amerikan liderliğine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
20 Ocak’ta göreve başlayacak seçilmiş başkan Donald Trump ile birlikte artan küresel sansür baskılarına karşı işbirliği yapmayı planladığını ifade eden Zuckerberg, “Son seçimler, ifade özgürlüğüne öncelik vermek konusunda kültürel bir dönüm noktası gibi hissettiriyor” dedi.
Yeni Uygulama: Topluluk Notları Modeli
Meta’nın Küresel İşler Sorumlusu Joel Kaplan, şirketin yeni politikası hakkında detaylar vererek, “gerçeklerin kontrol edilmesi” yerine Elon Musk’ın sosyal medya platformu X tarafından kullanılan “topluluk notları” modeline benzer bir uygulamaya geçileceğini duyurdu. Kaplan, “Bu yaklaşımın X üzerinde işe yaradığını gördük. Bu sayede topluluklar, gönderilerin potansiyel olarak yanıltıcı olup olmadığını değerlendirebiliyor” şeklinde konuştu.
Yeni sistemin önümüzdeki birkaç ay içinde aşamalı olarak uygulanacağı belirtilirken, Kaplan, yıl boyunca bu uygulamanın geliştirilmesi için çalışmalara devam edeceklerini açıkladı.
Meta’nın yarı bağımsız Denetim Kurulu, alınan yeni kararları memnuniyetle karşıladıklarını ve yeni yaklaşımın ifade özgürlüğüne katkı sağlama yönündeki çalışmaları dört gözle beklediklerini duyurdu.
