eSIM Kullanımı Hızla Yükseliyor: Seyahat ve Cihaz Uyumluluğu Büyümeyi Sürüklüyor

eSIM teknolojisi yaklaşık on yıldır varlığını sürdürüyor olsa da, küresel ölçekte benimsenme oranı hâlâ erken aşamada. Geçen yıl dünya genelinde eSIM kullanım oranı yaklaşık %3 seviyesindeydi; bu oranın bu yıl ancak %5 barajını aşması bekleniyor.

Buna rağmen analiz şirketleri, eSIM odaklı girişimler ve yatırımcılar, özellikle seyahat kaynaklı talep sayesinde teknolojinin önümüzdeki yıllarda hızla yaygınlaşacağı görüşünde birleşiyor.

Cihaz uyumluluğu: Amiral gemilerden kitle pazarına

eSIM’in yayılması açısından en kritik unsurlardan biri, akıllı telefon üreticilerinin cihazlarını eSIM uyumlu hâle getirmesi. İlk eSIM destekli telefonlar 2017–2018 döneminde piyasaya çıktı; bu dönemde Pixel 2 ve iPhone XR öne çıkan modeller arasındaydı.

2022 yılında Apple, ABD pazarında fiziksel SIM yuvasını tamamen kaldırarak yalnızca eSIM destekli iPhone satmaya başladı. Google da bu yıl piyasaya sürdüğü Pixel 10 ile benzer şekilde eSIM’e ağırlık verdi.

Görsel: GSMA

Apple bu yıl çıtayı daha da yükselterek dünya genelinde sadece eSIM ile çalışan iPhone Air modelini tanıttı ve iPhone 17 serisinde de 11’den fazla ülkede opsiyonel bir eSIM-only model sundu. Bu cihazların önemli avantajlarından biri, fiziksel SIM yuvasının kaldırılması sayesinde daha büyük batarya kapasitesi sunabilmeleri.

Analiz şirketi Counterpoint’e göre, 2024’te piyasaya çıkan akıllı telefonlarda eSIM penetrasyonu yalnızca %23 seviyesindeydi. ABD, bu alanda en hızlı ilerleyen pazar konumunda; 2024’te lanse edilen cihazların %41’i eSIM destekliydi.

Bugüne kadar eSIM daha çok üst segment cihazlarda bir özellik olarak karşımıza çıkarken, tablo yavaş da olsa değişiyor. GSMA verilerine göre yalnızca 2025’in ilk yarısında, markalar 60’tan fazla yeni eSIM özellikli akıllı telefon piyasaya sürdü.

Çin etkisi: Dev pazar oyuna giriyor

Çin, eSIM’in küresel düzeyde yayılmasında kilit rol oynayabilecek bir pazar. Bu yıl ekim ayında, Apple’ın eSIM-only telefonunu tanıtmasının ve ilk aşamadaki bazı aksaklıkların ardından, Çinli operatörler de eSIM desteği sunmaya başladı.

GSMA analistlerinden Pablo Iacopino, yerel üreticiler Huawei, Xiaomi, Oppo ve Vivo gibi markaların önümüzdeki dönemde doğuştan eSIM’li ya da en azından eSIM destekli daha fazla model çıkaracağını öngörüyor.

Görsel: GSMA

Bu üreticiler, Asya ve Afrika’daki fiyat hassasiyeti yüksek pazarlarda önemli bir paya sahip. Iacopino’ya göre bu markalar, iç pazardaki talebi desteklemek için farklı fiyat segmentlerine yayılmış biçimde eSIM desteği sunacak:

“Çinli markalar, yerel operatörlerin iç pazar için eSIM hizmeti verdiğini gördüklerinde, muhtemelen sadece amiral gemilerinde değil, orta ve alt segmentte de eSIM desteği sunmaya başlayacaklar. Ancak hemen eSIM-only’a geçeceklerini düşünmüyorum; önce hem fiziksel SIM hem eSIM’i birlikte destekleyen modeller göreceğiz, ardından zamanla sadece eSIM kullanan cihazlara geçiş olacak.”

Bugün bile, eSIM destekli telefonlara sahip kullanıcıların önemli bir kısmı bu özelliği hiç aktive etmiyor. Buna karşın tablo hızla değişiyor. Telekom analist şirketi Kaleido Intelligence’ta araştırma direktörü olan Steffen Sorrell, 2024 yılında eSIM destekli cihazların yalnızca %30’unda eSIM’in gerçekten kullanıldığını, bu oranın 2030’a kadar %75 seviyesine ulaşacağını tahmin ediyor.

Seyahat: eSIM benimsenmesini hızlandıran ana motor

Uluslararası seyahat söz konusu olduğunda, bağlantı sağlamak için en pratik yöntemlerden biri artık eSIM. GSMA’nın bir anketine göre, eSIM kullanan kişilerin %51’i bu teknolojiyi özellikle yurt dışı seyahatlerinde tercih ediyor.

Güvenlik tarafında da eSIM’in avantajı var. Birçok cihazda eSIM donanımı, güvenli donanım bileşenleriyle bütünleşik çalışıyor; bu da fiziksel SIM kartlara kıyasla kurcalamayı zorlaştıran ek bir güvenlik katmanı sunuyor.

Bu eğilim, Airalo, Holafly, eSIM.me, Nomad ve Truely gibi seyahat odaklı eSIM girişimlerinin büyümesini destekliyor. Litvanya merkezli siber güvenlik şirketi Nord da bu dalgadan faydalanarak Saily adında bir eSIM hizmeti başlattı. Bu şirketlerin büyük bölümü, müşteri tabanlarında son yıllarda güçlü bir yükseliş gördüklerini ve bunun çok büyük kısmının seyahat kaynaklı kullanımtan geldiğini belirtiyor.

Görsel: Kaleido Intelligence

GSMA, seyahatin bugün eSIM için en güçlü büyüme katalizörü olduğunu vurguluyor. Sık seyahat eden kullanıcılar, cihaz satın alırken özellikle eSIM destekli modellere yöneliyor ve çoğu, eSIM’i ilk kez seyahat sırasında deneyimledikten sonra kalıcı olarak bu teknolojiyi kullanmaya başlıyor.

Pablo Iacopino, bu davranış değişimini şöyle özetliyor:

“Pek çok kullanıcı eSIM’i ilk kez seyahat ederken deniyor. Deneyimden memnun kalanlar eve döndüklerinde, fiziksel SIM kartı bırakıp doğrudan eSIM’e geçmek için operatörleriyle iletişime geçiyor.”

Altı yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Airalo, bugün en büyük eSIM platformları arasında sayılıyor. Şirketin CEO’su Bahadır Özdemir, uygulamalarının pek çok kullanıcı için ilk eSIM deneyimini sağladığını belirtiyor. Airalo’nun geçen yıl uygulama içinde yaptığı ankete göre katılımcıların %85’i eSIM’i ilk kez kullanıyordu.

Özdemir’e göre bugün seyahat bağlantısının yaklaşık %15’i eSIM’ler üzerinden sağlanıyor ve bu oran hızla artıyor:

“Kullanıcılar eSIM’le nasıl anında bağlantı kurabileceklerini keşfettiklerinde, eski yöntem olan fiziksel SIM karta geri dönmek istemiyorlar.”

Özdemir, pek çok operatörün eSIM hizmeti sunmasına karşın, bu hizmetlerin keşfedilebilirliğinin düşük olduğunu; Airalo gibi uygulamaların süreci basitleştirerek tüketici için daha görünür hâle getirdiğini söylüyor. Operatörler de bu pazara kayıtsız değil. Örneğin Vodafone, kıta genelinde futbol maçlarına seyahat eden taraftarlar için maça özel bir seyahat eSIM’i piyasaya sürdü.

Büyüme ve yatırımcı ilgisi

Seyahat odaklı eSIM girişimleri son iki yılda kayda değer bir ivme yakaladı. Truely, son iki yılda 70.000’den fazla gezgine hizmet verdiğini ve bu yıl sipariş hacmini iki katına çıkardığını belirtiyor. Girişim, haziran ayında 2 milyon dolarlık ek yatırım turunu kapatarak toplam fonunu büyüttü. Şirket, fintek hizmetleri ve seyahat uygulamalarıyla kurduğu işbirliklerinin yanı sıra, farklı bölgelerde kamu kurumlarıyla da ortaklıklar arıyor.

NordVPN’in eSIM uygulaması Saily, Mart 2024’teki lansmanından sonra kısa sürede yedi haneli kullanıcı sayısına ulaştı. Şirket, küresel kapsama sunan aylık 60 dolarlık Ultra planını da devreye aldı.

Görsel: GSMA

2018’de kurulan Holafly ise bugüne kadar 15 milyonun üzerinde eSIM sattığını ve toplamda 500 milyon doları aşkın gelir elde ettiğini açıkladı. Bu gelirin 200 milyon dolarlık kısmı yalnızca 2024 yılında kazanıldı.

Airalo, Temmuz ayında duyurulan ve CVC liderliğinde gerçekleşen 220 milyon dolarlık yatırım turu sayesinde, eSIM alanında ilk unicorn unvanını aldı. Bu, son iki yıldaki en dikkat çekici eSIM yatırımı olarak öne çıktı. Öte yandan Fransız eSIM girişimi Kolet, Daphni liderliğinde ve aralarında eski Expedia Group CEO’su Peter Kern ile Apple’ın eski pazarlama başkan yardımcısı Jon Gieselman’ın da bulunduğu yatırımcıların katılımıyla 10 milyon dolarlık Seri A yatırım aldı.

Goodwater Capital’den yatırımcı Scott Shiao, kısa vadede yatırım odağının daha çok tüketiciye dönük seyahat eSIM girişimleri üzerinde olacağını, ancak orta vadede yerel (domestik) pazarlar için de fırsatlar doğabileceğini düşünüyor.

Antler ortağı Martell Hardenberg ise seyahat eSIM kullanımının şimdilik daha çok erken benimseyenler arasında yoğunlaştığını, pazarın büyüme potansiyelinin hâlâ yüksek olduğunu söylüyor:

“Küresel gezginlere ve dijital göçebelere sunulabilecek paketlenmiş hizmetler için büyük bir alan var. Yalnızca seyahat SIM kartı değil, bu kullanıcı profillerine daha cazip bir bağlantı ve hizmet ekosistemi sunulabilir.”

Kaleido Intelligence’tan Sorrell’e göre, pazar büyümeye devam etse de bir noktada sağlayıcı sayısı açısından doygunluğa ulaşıldığında konsolidasyon kaçınılmaz olacak:

“Pazar açıkça yukarı yönlü, ancak er ya da geç sağlayıcı sayısında bir doygunluk noktasına varacağız. Bu yüzden yatırımcılar, uzun vadeli iş modeli sürdürülebilirliğine, müşteri sadakatine, kapsama kalitesine ve pazarlama kabiliyetlerine bakacak. eSIM’inizi havayolları, bankalar ya da taksi şirketleri üzerinden ne kadar iyi tanıtıp dağıtabildiğiniz kritik hâle gelecek.”

Benimsenme önündeki engeller: Bilinirlik, güven ve kullanım kolaylığı

eSIM’in yayılmasının önünde hâlâ bazı ciddi engeller var: kullanıcı eğitimi, güven ve kullanım kolaylığı. Pek çok kişi hâlâ “eSIM nedir?” sorusunun yanıtını bilmiyor.

Airalo CEO’su Bahadır Özdemir, bu durumu şöyle anlatıyor:

“Spotify, insanlara uygulamayı indirmelerini söyleyebiliyor çünkü herkes müziği biliyor; Netflix aynısını dizi ve filmler için yapabiliyor. Ama biz Airalo’da bunu yapamıyoruz, çünkü insanların önemli bir kısmı eSIM’in ne olduğunu bile bilmiyor.”

Bu nedenle şirket, farklı içerik üreticileri ve influencer’larla düzenli olarak çalışarak, seyahatte bağlantı sağlamanın eSIM ile nasıl daha kolay olduğunu anlatan kampanyalar yürütüyor.

Truely CEO’su Eric Dadoun ise, giderek artan sayıda sadece eSIM ile çalışan cihazın piyasaya çıkmasının, tüketicileri bu teknolojiyi öğrenmeye adeta zorunlu bırakacağını düşünüyor. Yine de eSIM’in hâlâ opsiyonel olduğu pazarlarda, şirketlerin büyümek için kullanıcı eğitimine ağırlık vermeye devam edeceğini vurguluyor.

Kurulum deneyimi hâlâ zahmetli

Bugün eSIM kullanımının en can sıkıcı yönlerinden biri, kurulum süreci. Pek çok uygulama üzerinden eSIM satın aldığınızda, size e-posta ile bir QR kodu gönderiliyor ve bu kodu tarayarak eSIM’i telefona yüklemeniz gerekiyor. Bu da çoğu zaman QR kodunu göstermek için ikinci bir cihaza ihtiyaç duyduğunuz anlamına geliyor.

Özellikle havaalanında, yabancı bir ülkeye henüz inmişken bu işlemi yapmak zorunda kalmak kullanıcılar için oldukça uğraştırıcı olabiliyor. GSMA’dan Iacopino da bu sürecin birçok kullanıcı için gereğinden karmaşık olduğunu kabul ediyor ve benimsenme arttıkça, hem eSIM sağlayıcılarının hem de cihaz üreticilerinin daha akıcı bir kurulum deneyimi sunmak zorunda kalacağını söylüyor.

Kaleido Intelligence’tan Sorrell, bazı operatörlerin eSIM geçişinde yavaş kalmasının arkasında, kullandıkları eski (legacy) sistemlerin yattığını belirtiyor. Operatörlerin, müşterilerin mağazaya gitmek zorunda kalmadan, tamamen dijital bir süreçle eSIM’e geçiş yapabilmesini sağlaması gerektiğinin altını çiziyor.

Sonuç: Erken aşamada büyük bir pazar

Bugün için eSIM benimsenme oranı hâlâ düşük görünse de, cihaz üreticilerinin desteği, seyahat odaklı kullanım ve güvenlik avantajları sayesinde pazar hızla olgunlaşıyor. Analistlerin 2030 için çizdiği tablo, eSIM’in akıllı telefonlarda ve diğer bağlı cihazlarda ana akım standart hâline geleceğine işaret ediyor.

Önümüzdeki yıllarda, kullanıcı eğitimi ve kurulum deneyimi sadeleştikçe, fiziksel SIM kartların yerini giderek daha fazla tamamen dijital eSIM çözümlerinin alması bekleniyor.

Exit mobile version