Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk dünyasına yönelik tarihi süreçten güncel siyasete uzanan geniş bir değerlendirme yaptı. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in Aleviler üzerinden AK Parti’ye yönelik sözlerini “apaçık provokasyon” olarak niteleyerek sert tepki gösterdi.
“Son iki asır Türk dünyası için zorluklarla geçti”
Konuşmasında Türk dünyasının yakın tarihine değinen Erdoğan, son iki yüzyılın Türk dünyası açısından büyük zorluklar ve sıkıntılarla geçtiğini vurguladı.
Erdoğan, 1944 yılında Türkiye dışındaki soydaşlarla ilgilenen birçok aydın ve yazarın “Turancı” suçlamasıyla tabutluklara kapatıldığını ve ağır işkencelere maruz bırakıldığını hatırlatarak, tek parti döneminde “Türkiye dışında da Türk var” demenin dahi suç sayıldığını ifade etti.
Boraltan Köprüsü üzerinden verilen bir başka örnekte ise, Türkiye’ye sığınan Azerbaycan Türklerinin sınırda kurşuna dizilecekleri bilindiği halde iade edildiğini söyleyen Erdoğan, bunun tarihe Boraltan Faciası olarak geçen bir “utanç lekesi” olduğunu dile getirdi.
CHP ve Özgür Özel’e sert eleştiri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek parti yönetiminin mirasçısı olarak nitelediği CHP‘nin, Türk dünyasına bakışında değişim olmadığını savundu.
Karabağ meselesinde CHP’nin yanlış bir pozisyon aldığını söyleyen Erdoğan, Suriye konusunda da benzer bir “vicdansızlık” sergilediklerini ifade etti.
“Aleviler üzerinden iftira, kardeşliği kundaklama teşebbüsü”
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in, Alevi vatandaşlar üzerinden AK Parti’ye yönelik iddialarına da tepki göstererek şu ifadeleri kullandı:
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alevi canlarımızla ilgili partimize yönelik iftiraları, apaçık bir provokasyon. Bu, 86 milyonun kardeşliğini kundaklama teşebbüsüdür. Bu çirkin yakıştırmaları kesinlikle reddediyoruz.”
“Türkiye yıllarca içine kapatıldı”
Erdoğan, Türkiye’nin dış politikadaki tarihsel seyrine de değinerek, ülkeyi dünyadan izole etmeye çalışan anlayışın, Türkiye’yi uzun süre içine kapattığını söyledi.
1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtına kadar, sınırların ötesindeki Türklerle yeterince ilgilenilmediğini kaydeden Erdoğan, bu ilgisizliğe son veren isimlerin başında 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal‘ın geldiğini dile getirdi.
1991’de Türk Cumhuriyetleri bağımsızlığını kazanırken, bu bağımsızlıkları tanıyan ilk ülkenin Türkiye olduğunu hatırlatan Erdoğan, merhum Süleyman Demirel‘in de ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem verdiğini vurguladı.
Erdoğan, bu davanın siyasi temsilinde ise en güçlü rolü Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kurucusu merhum Alparslan Türkeş‘in üstlendiğini, Türkeş’in bu mücadelenin bayraktarlığını son nefesine kadar yaptığını belirtti.
Türk dünyası vizyon belgesi: “Dilde, fikirde, işte birlik”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk devletleriyle geliştirilen iş birliğini, tarihi bir zemine oturan stratejik bir vizyonla yürüttüklerini ifade etti. “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarına uygun olarak Türk devletleri arasında her alanda iş birliğini güçlendirdiklerini söyledi.
“Gelecek yüzyıl için rehber nitelğinde”
Türk halklarının ortak hedeflerini aynı ufukta buluşturan vizyon belgesinin, gelecek yüzyılın inşasında önemli bir rehber niteliği taşıdığını belirten Erdoğan, özellikle ticaret hacminin genişletilmesi ve mevcut ekonomik ilişkilerin yeni bir düzeye taşınmasının hedeflendiğini kaydetti.
Belgenin en dikkat çekici yönlerinden birinin, dil ve kültürel ortaklık temelinde genişleyen bir coğrafi ufka sahip olması olduğunu söyleyen Erdoğan, soydaş ve akraba topluluklarla birlikte Türk dünyasının etki alanını genişleten bir bakış açısı ortaya koyduklarını ifade etti.
Bu stratejik perspektifin, Türkiye’nin gönül coğrafyasında insan ve kalkınma odaklı diplomasi anlayışını esas aldığını vurgulayan Erdoğan, Türk devletleriyle ilişkileri her alanda daha da derinleştirme kararlılığını yineledi.
