Türk Bilim Ekibi Kutuplar Arası Atmosfer ve Okyanus Gözlemleri Gerçekleştirdi
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) koordinatörlüğünde düzenlenen 5. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi’nde, araştırma ekipleri atmosferden deniz derinliklerine kadar uzanan kapsamlı bilimsel veri toplama faaliyetlerine imza attı.
Bu sefer sırasında, kutuplar arası ilk kez otomatik meteorolojik gözlem istasyonu kurularak, atmosferik verilerin düzenli olarak kaydedilmesi sağlandı.
GNSS sinyalleri aracılığıyla atmosferdeki su buharı miktarı ve atmosfer-okyanus etkileşimleri incelenirken, su ve buz örneklemeleri ile farklı buzul bölgelerindeki fiziksel ve kimyasal değişiklikler gözlemlendi.
Ayrıca, okyanus tabanına yönelik oşinografik ölçümler ve sualtı ses hızı analizleri gerçekleştirilerek, iklim değişikliği ve deniz seviyesi değişimleri gibi küresel süreçlere dair önemli bilimsel veriler elde edildi.
Kutup Seferinde İlk Meteorolojik Gözlem İstasyonu Kuruldu
Seferin Bilimden Sorumlu Lider Yardımcısı Doç. Dr. Erhan Arslan, “Sefer sırasında gemi üzerine ilk defa otomatik meteorolojik gözlem istasyonu kurduk. Bu istasyon, Arktik’ten Antarktika’ya kadar farklı noktalardan meteorolojik parametrelerin ölçümünü gerçekleştirecek ve bize tüm sefer boyunca veriler sağlayacak” dedi.
Arslan, bu verilerin gelecekte yapılacak seferlerde ölçüm noktalarının belirlenmesinde ve seferlerin daha verimli bir şekilde nasıl gerçekleştirileceği hakkında bir envanter oluşturacağını belirtti.
Sefer boyunca “GNSS sinyalleri ile atmosferdeki su buharı ve gazların modellenmesi” projesinin yürütüldüğünü ifade eden Arslan, bu durumun uluslararası alanda büyük bir veri sağlaması açısından önemli bir adım olduğunu söyledi.
İklim değişikliğinin daha iyi anlaşılabilmesi için bu parametrelerin elde edilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Arslan, “Atmosfer kolonundaki su buharı artışı, küresel ısınmanın bir nedeni olarak değerlendirilmekte. Ayrıca atmosferin diğer bileşenlerinin de ölçülmesi, gelecekteki etkileri hakkında bilgi sağlayacaktır. Ancak bu uzun vadeli bir çalışma gerektirmektedir” diye ekledi.
“Sonuçlar Küresel Isınmanın Etkilerini Ortaya Koyacak”
İstanbul Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü’nden sefer katılımcısı Dr. Adil Enis Arslan, bu yılki seferde katılma fırsatı bulduğunu ve yüksek doğrulukta GNSS ölçümleri gerçekleştirdiklerini belirtti. Atmosfer ve okyanus ilişkisinin incelenmesiyle projelerinin sürekliliği ve diğer projelere hassas konum bilgisi sağlandığını ifade etti.
Arslan, üniversite bünyesinde yapılan iki ayrı proje için su ve buz örnekleri topladıklarını ve bu çalışmaların atmosfer ve okyanus ilişkisinin daha net bir şekilde ortaya konmasına katkı sağlayacağını kaydetti.
Arslan, çalışmaların sürekli ve yıllık periyotlarla tekrarlanmasının veri setlerini genişletmek açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Periyodik gözlemlerle elde edilen veriler, bize zaman aralıklarındaki değişimleri analiz etme fırsatı sunacak” dedi.
Arktik Bölgesinde Oşinografik Ölçümler Gerçekleştirildi
Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı’nda görevli Deniz Yüzbaşı Mustafa Kanat, seferin bir parçası olmaktan gurur duyduğunu belirtti. Kanat, “Ulu Önder Atatürk’ün denizcilik alanındaki vizyonu doğrultusunda zorlu Arktik şartlarında bayrağımızı dalgalandırmak için buradayız” ifadelerini kullandı.
Kanat, “Bu proje kapsamında sualtı ses hızı ve şeffaflık ölçümleri gerçekleştirdik. Bu veriler, hidrografik çalışmalarda gerekli matematiksel hesaplamalar için önemlidir ve uzaktan algılama sistemleri için saha verisi sağlamaktadır” diye ekledi.
Türkiye’nin Kutup Araştırmalarındaki Bilimsel Katkısı Artacak
Kanat, Arktik Bölgesi’nin en zorlu deniz ve meteorolojik şartlara sahip coğrafyalardan biri olduğunu hatırlatarak, bu bölgeye dair gözlemler ve deniz buzu bulunan sularda seyrüsefer usullerine dair tecrübe kazanmanın hedefleri arasında yer aldığını ifade etti.
Türk bilim insanlarının yürüttüğü bu düzenli veri toplama çalışmaları, iklim değişikliğinin küresel etkilerini anlamada kritik öneme sahip. Türkiye’nin kutup araştırmalarındaki bilimsel katkısı, bu sayede uluslararası düzeyde daha görünür hale gelecektir.