
Resmi karar özetine göre, bir şirkette nakliye işlerinde çalışan bir işçi, iş akdinin feshi sonrası ihbar tazminatı ve fazla mesai alacaklarının ödenmediğini iddia ederek dava açtı. Davalı işveren, çalışmanın madencilik faaliyeti kapsamında olduğunu ve ilgili faaliyetlerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararıyla askıya alınması nedeniyle ortaya çıkan durumu zorunlu neden olarak gösterip ihbar tazminatı talebini reddetti.
Mahkeme süreci ve ilk karar
Ankara 60. İş Mahkemesi, davacı işçinin fazla mesai alacakları yönündeki talebini kabul ederken, ihbar tazminatı talebini kesin olmak üzere reddetti. Bu karar üzerine Adalet Bakanlığı kanun yararına temyiz yoluna başvurdu.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararının özeti
Dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin ihbar tazminatı yönündeki reddini hukuka aykırı buldu ve kararı kanun yararına bozdu. Dairenin gerekçesinde öne çıkan noktalar şunlardır:
- İş Kanunu uyarınca zorlayıcı nedenin işçinin çevresinde ortaya çıkması gerektiği, sadece işyerinde meydana gelen olgunun işverenin sözleşmeyi haklı nedenle feshi için yeterli olamayacağı ifade edildi.
- İş görme borcunun, işçinin kusuru olmaksızın ve geçici ifa imkansızlığı yüzünden yerine getirilememesi gerektiği; işyerindeki aksama tek başına iş sözleşmesini haklı feshe götürmez.
- Bu nedenle, işçiye ihbar tazminatı ödenmesi gerektiği, aksi yöndeki hükmün hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
Pratik sonucu
Karar, benzer koşullarda işten çıkarılan çalışanlar açısından önem taşıyor: İşyerinde faaliyetlerin durması veya askıya alınması tek başına, işvereni ihbar tazminatını ödeme yükümlülüğünden kurtarmayabilir. Yerel mahkemelerin verdiği bazı reddi kararlar Yargıtay denetiminde bozulabiliyor.
Özetle, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işverenin işyerindeki zorlayıcı neden iddiasının ihbar tazminatı ödenmemesi için yeterli olmadığına karar vererek, işçinin ihbar tazminatı talebinin değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiştir.