Yapay Zeka ve Bill Belichick Üzerine Koyulan Bahis: UNC’nin Geleceği

Lee Roberts, Cuma sabahı San Francisco’daki University Club’da benimle buluşuyor. O sırada, Kuzey Carolina Üniversitesi’nin (UNC) futbol takımı, Cal’a karşı kalp kırıcı bir şekilde kaybetmek üzere. Fakat Roberts, Bill Belichick ile yürütülen maliyetli deneyin beklenildiği gibi gitmediğini henüz bilmiyor.
Roberts, UNC Şansölyesi olarak, yapay zekâ ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Kaliforniya’da bulunuyor. Bu, hem ileri görüşlü bir yaklaşım hem de 235 yıllık okulun gündemindeki diğer meselelerden uzaklaşmak için bir kaçış.
Roberts, “Kimse üniversiteden mezun olan öğrencilere ‘Elinizden gelenin en iyisini yapın ama yapay zekâ kullanırsanız başınız belaya girer’ demeyecek,” diyor. “Ama bazı öğretim üyeleri şu anda öğrencilere bunu etkili bir şekilde söylüyor.”
UNC, yapay zekayı kendi kuzey yıldızı olarak belirlemiş durumda. Bu, Roberts’ın iş deneyimini de yansıtan bir iş stratejisi. Üç on yıllık finans geçmişi var ve özel yatırım firmasında yönetici ortak olarak görev yaptı. Daha önce akademik yönetimde çalışmamış olan Roberts, geçen yılın Ocak ayında UNC’nin geçici şansölyesi olarak atanmış ve sekiz ay sonra bu görev kalıcı hale gelmiş.
Üniversite, federal hükümetin 600 kurumda 4,000’den fazla hibe iptal etme çabasının bir parçası olarak 38 milyon doları bulan 118 federal hibeyi kaybetti. Ayrıca, 900’den fazla kişi, Roberts’ın atanmasını eleştiren bir bildiriye imza attı. Ancak Roberts, geleceğe odaklanmış durumda.
UNC’de, öğretim üyeleri arasında yapay zekâya yönelik farklı yaklaşımlar var. Roberts, bazı öğretim üyelerinin “başlarını kuma gömmüş durumda” olduğunu belirtiyor. Bu, UNC’deki öğretim odalarında bir kültür savaşı yaşandığını gösteriyor. Bir öğretim üyesi, öğrencilerin tamamlayamayacağı kadar fazla araştırma ödevi verirken, diğerleri chatbotları doping olarak görüyor.
“4,000 öğretim üyemiz var,” diyor Roberts. “Ve öğretim yöntemlerinde bağımsızlıklarını ve özerkliklerini vurguluyorlar.”
Roberts, ilerlemeyi sağlamak için “teşvik temelli programlar” oluşturuyor. Okulun dekanlarından biri, üniversitedeki Yapay Zekâdan Sorumlu Baş Yardımcı Provost olarak atanmış durumda. Jeffrey Bardzell, 20 yılı aşkın süredir profesör ve teknoloji ile insani bilimlerde deneyime sahip.
UNC, en büyük gelişmelerinden birini gerçekleştirdi. Bu ay, Veri Bilimi ve Toplum Okulu ile Bilgi ve Kütüphane Bilimi Okulu’nu birleştirerek yapay zekâ çalışmalarını merkeze alacak yeni bir okul oluşturduğunu duyurdu.
UNC gibi birçok üniversite, yapay zekâya büyük yatırımlar yapıyor. Şu anda en az 14 üniversite, yapay zekâ alanında lisans programı sunuyor.
Ancak, yeni okulun oluşturulması bazı kütüphane bilimi öğrencilerini endişelendiriyor. Bazı öğretim üyeleri de, Roberts’ın proje için yeterli bir anlayışa sahip olmadığını eleştiriyor.
Roberts, uygulamanın işbirlikçi olacağını ve üstten aşağıya değil, birlikte hareket edileceğini belirtiyor. Bu değişikliğin, geçmişte kaybedilen federal araştırma fonlarından kaynaklanmadığını ifade ediyor.
Roberts’ın dikkat çektiği bir diğer konu ise, UNC’nin yılda 10 milyon dolarlık sözleşmeyle Bill Belichick’i futbol koçu olarak tutması. Roberts, “Eğer başka birini işe alsaydık ve kaybetseydik, herkes ‘Bill Belichick’i alabilirdiniz’ derdi.” diyor.
Roberts, Belichick’in üniversite ile entegrasyonunu başarılı buluyor. “Belichick, kampüste iyi bir iş çıkardı,” diyor.
Saatler sonra, UNC, Cal’a kaybedecek. Roberts, bu kaybı umursamayacak gibi görünüyor. 900 kişilik bir petisyon, Roberts’ın akademik geçmişinin bulunmadığını eleştiriyor. Ancak Roberts, “Bu 900 kişi öğrenciler değil, yalnızca imza atan kişiler” diyor.
Roberts, “Burası, herkesin öğrenmesi gereken bir yer,” diyor. Modern üniversite şansölyesinin bir CEO, diplomat ve spor yöneticisi gibi olduğunu belirtiyor.
Roberts, federal fon kaybının olağan olduğunu düşünüyor. Belichick’in işe alınması ise beklenip görülecek bir durum. Yapay zekâya karşı olan bazı öğretim üyelerinin direnişi ise çözülmesi gereken bir bulmaca.
Roberts, “Yapay zekâ konusunda hızlı hareket etmemiz ve akademik disiplinler arasında işbirliği yapmamız gerekiyor,” diyor. “Bu, üniversitelerin tarihte pek de iyi olmadığı iki şey.”
Roberts’ın planının işe yarayıp yaramayacağı henüz belirsiz. Ancak, UNC’nin hızla hareket etmesinin ve gelenekleri korumaktan ziyade yenilik yapmasının daha iyi olacağını düşünüyor.
“Carolina’yı Amerika’nın en iyi kamu üniversitesi yapmaya çalışacağız,” diyor.
Bu, iddialı bir vizyon ve bunu sunarken, bir Silikon Vadisi CEO’su gibi bir ses tonu taşıyor.
Bu röportajı dinlemek için TechCrunch’ın podcastine göz atabilirsiniz.







