Yapay zekâ destekli DevOps girişimi Harness, 240 milyon dolarlık yatırımla 5,5 milyar dolar değerlemeye ulaştı
Yapay zekâ tabanlı DevOps aracı geliştiren Harness, yeni aldığı 240 milyon dolarlık Seri E yatırım turu ile şirket değerlemesini 5,5 milyar dolara taşıdı. 2017’de seri girişimci Jyoti Bansal tarafından kurulan şirket, 2025 yılında yıllık yinelenen gelirini (ARR) 250 milyon doların üzerine çıkarma hedefinde.
Seri E yatırım turunun detayları
Son turda sağlanan 240 milyon dolarlık kaynak, 200 milyon dolarlık birincil yatırım ve uzun vadeli çalışanlara likidite imkânı sunmak üzere planlanan 40 milyon dolarlık hisse geri alım (tender offer) paketinden oluşuyor. Birincil yatırım kısmına başta Goldman Sachs olmak üzere mevcut yatırımcılar IVP, Menlo Ventures ve Unusual Ventures da katıldı.
Yeni değerleme, şirketin Nisan 2022deki 230 milyon dolarlık önceki turunda ulaştığı 3,7 milyar dolarlık seviyeye kıyasla yaklaşık yüzde 49 artış anlamına geliyor. Bu son turla birlikte Harness, bugüne kadar toplamda 570 milyon dolar özkaynak yatırımı almış oldu.
Yapay zekâ ile ‘kod sonrası’ darboğazını otomatikleştirme
Yapay zekâ araçları kod yazma hızını artırdıkça, yazılım geliştirme sürecinin kod sonrası olarak tanımlanan kısmında ciddi bir darboğaz oluşuyor. Testler, güvenlik kontrolleri, regülasyon uyumluluğu ve dağıtım (deployment) gibi adımları kapsayan bu aşama, hâlâ mühendislik zamanının yaklaşık yüzde 70’ini tüketiyor.
Harness, tam da bu geniş ve hataya açık katmanı hedefleyerek, AI destekli otomasyon araçları geliştiriyor. Şirketin çözümü, artan yapay zekâ kaynaklı kod hacmine rağmen kurumların, üretim ortamlarına tek bir hatalı satırın bile gitme riskini azaltmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Bilgi grafı temelli AI ajanlar ve orkestrasyon motoru
Harness’in platformu, yazılım teslimat sürecini uçtan uca modelleyen bir yazılım teslimat bilgi grafı üzerinde çalışıyor. Bu bilgi grafı; kod değişiklikleri, servisler, deployment’lar, testler, ortamlar, olaylar, politikalar ve maliyetler gibi çok sayıda unsuru birbirine bağlıyor.
Bansal, bu yapının Harness’i diğer AI platformlarından ayırdığını, çünkü sistemin her müşterinin mimarisini, iş akışlarını ve yazılım teslimat süreçlerini derinlemesine anlamasını sağladığını vurguluyor. Şirketin AI ajanları bu bağlamı kullanarak, müşterilerin kendi politika, güvenlik ve operasyonel gereksinimlerine uygun CI/CD pipeline’ları oluşturuyor.
Bu mimarinin üzerinde çalışan bir orkestrasyon motoru ise, yapay zekânın önerilerini otomatik aksiyonlara dönüştürüyor. Sistem; yapılan değişikliklerin güvenli ve kontrollü şekilde devreye alınmasını sağlamak için çok katmanlı kontrol mekanizmaları içeriyor.

İnsan gözetimi hâlâ kritik
Bansal, yapay zekânın yanılmaz olmadığına dikkat çekerek, sistemin insan gözetimi ile tasarlandığını belirtiyor. AI tarafından üretilen testler veya otomatik düzeltmeler, canlıya alınmadan önce mühendisler, uyum (compliance) ekipleri ya da denetçiler tarafından incelenip onaylanıyor.
Yoğun rekabet, güçlü müşteri tabanı
Harness; Microsoft’un GitHub’ı, GitLab, Jenkins ve CloudBees gibi devlerin rekabet ettiği bir pazarda faaliyet gösteriyor. Buna karşın şirket, 1.000’in üzerinde kurumsal müşteriye ulaştığını belirtiyor. Bu müşteriler arasında United Airlines, Morningstar, Keller Williams ve National Australia Bank gibi büyük markalar bulunuyor.
Şirketin paylaştığı verilere göre Harness bugüne kadar:
- 128 milyon deployment yönetti,
- 81 milyon build gerçekleştirdi,
- 1,2 trilyon API çağrısını koruma altına aldı,
- Müşterilerinin bulut harcamalarında 1,9 milyar dolar tasarruf etmesine yardımcı oldu (son bir yıl içinde).
Küresel ekip, büyüyen India üssü
San Francisco merkezli Harness, dünya genelinde 14 ofiste görev yapan 1.200’ün üzerinde çalışana sahip. İş gücünün yaklaşık yüzde 33’ü Hindistan’da konumlanmış durumda. Şirketin Bengaluru’daki mühendislik merkezi, ABD dışındaki en büyük geliştirme üssü olurken, Gurugram ofisi de önemli bir kurumsal merkez rolü üstleniyor.
Yeni alınan yatırım, özellikle Ar-Ge faaliyetlerini genişletmek ve Bengaluru ofisinde yüzlerce yeni mühendis işe almak için kullanılacak. Harness, otomatik test, deployment ve güvenlik yeteneklerini derinleştirirken, AI modellerinin doğruluğunu da artırmayı hedefliyor. Bunun yanında şirket, ABD pazarındaki satış ve pazarlama operasyonlarını güçlendirmeyi ve uluslararası pazarlarda varlığını agresif biçimde genişletmeyi planlıyor.
Traceable birleşmesi büyümeyi hızlandırdı
Bansal, yılın başında kendi kurduğu uygulama gözlemlenebilirliği ve güvenlik odaklı girişimi Traceable ile Harness’i birleştirdi. Bu hamle, şirketin yıllık yinelenen gelir projeksiyonunu yukarı taşıyan en önemli etkenlerden biri olarak öne çıkıyor.
Bansal, DevOps ile uygulama güvenliğinin birbirine hızla yaklaştığını, iki alanın giderek daha derin bir şekilde iç içe geçtiğini belirtiyor. Ona göre bu stratejik birleşme, hem DevOps hem de uygulama güvenliği ürün gruplarında kayda değer bir büyüme dalgası yaratmış durumda.
Gözler olası halka arzda
Son yatırım turu, bazı çalışanların kısmen nakde dönmesini sağlasa da Bansal’ın nihai hedefi Harness’i halka arz etmek. Zamanlama hakkında net bir takvim paylaşılmasa da şirketin kurucusu, işin bugün itibarıyla yüksek büyüme ve güçlü kârlılık marjları ile sağlıklı bir yapıda olduğunu, doğru piyasa koşulları oluştuğunda kamuya açık bir şirket olmaya hazır olacaklarını vurguluyor.





