Haber

Balkanlar’da Savaşın Ardından Türkiye’nin Rolü

ABD, askeri harcamalarını azaltmayı planlayarak Ortadoğu ve Balkanlar’daki askeri varlığını sona erdirmek için adımlar atıyor. ABD Başkanı Donald Trump, bu hedef doğrultusunda Rusya-Ukrayna savaşını sonlandırmak için çaba sarf ediyor. Üst düzey yetkililer, Ortadoğu’daki askeri varlıklarını da azaltacaklarını sıkça dile getiriyor. Özellikle Doğu Avrupa ve Balkanlar, Rusya tehdidi nedeniyle savunma konularını öncelikli gündem maddesi haline getirmiş durumda. Analistlere göre, ABD’nin ardından Balkanlar’da oluşacak askeri boşluğu dolduracak iki ülke öne çıkıyor. Diplomasi analisti Stavros Tzimas, Türkiye’nin Balkan başkentleriyle kurduğu askeri işbirliklerini analiz ederken, emekli diplomat Uluç Özülker de Türkiye’nin Balkan siyasetini değerlendiriyor.

Balkanlar'da Türkiye'nin Askeri Varlığı
Türkiye’nin Balkan ülkelerindeki askeri varlığı Batı’nın gündeminde.

GÜÇ BOŞLUĞU OLUŞUYOR

ABD’nin Balkanlar’dan çekilme sürecinin sessizce devam ettiğine dikkat çeken Tzimas, “Rusya ve Türkiye, ortaya çıkan güç boşluğunu doldurmak için acele ediyor” değerlendirmesinde bulundu. Bazı Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’ne katılım süreçlerindeki belirsizlikler, AB’nin askeri alandaki etkinliğini zayıflatıyor. Analizde, ABD’nin Balkanlar’daki güvenlik mimarisinin garantörü olduğu vurgulanıyor: “Gelişmelerde ilk söz sahibi olan ve çıkan gerilimleri kontrol eden ABD’ydi.”

ÇATIŞMALARDA ARTAN TENDENS

ABD’nin bölgeyle ilgisini kaybettiği belirtilirken, Balkanlar’daki milliyetçi çatışmaların arttığı gözlemleniyor. Belgrad’da öğrencilerin Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’e karşı tepkileri büyürken, hükümet karşıtı protestoların yaygınlaştığı ifade ediliyor. Analizde, “Birçok kişi Sırbistan’ın iç savaşın eşiğine geldiğinden endişeli” yorumlarına yer veriliyor. Bosna-Hersek’te ise, Sırp Cumhuriyeti bölgesinin eski Cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in ayrılık tehdidinde bulunduğu kaydediliyor. Kosova’da da istikrarsızlık devam ederken, “Balkan devletleri, silahlanma yarışına giriyor ve eski düşmanlıklara dayalı askeri ittifaklar kuruyor” deniyor.

YENİ ÇATIŞMA ALANI BALKANLAR MI?

Pek çok analist, Rusya ile Batı arasındaki bir sonraki çatışmanın Balkanlar’da yaşanacağını öne sürüyor. Yazıda, “Sam’in yokluğunda etnik dinamikleri kontrol altına alıp huzursuzluğu yatıştırabilecek olan kim?” sorusu soruluyor. Moskova’nın, milliyetçi dostu Vucic’i güçlendirmeye çalıştığı ve Batı’nın onu devirmek için halkı kışkırtmakla suçlandığı ifade ediliyor. ABD’nin bölgedeki etkisinin neredeyse sıfıra indiği, AB’nin ise stratejik öneme sahip lityum madenciliği konusunda Vucic ile anlaşma imzaladığı belirtiliyor.

TÜRKİYE’NİN YENİ ROLÜ

Analizlerde, Türkiye’nin Balkanlar’daki etkin rolüne vurgu yapılıyor. “Türkiye, Balkanlar’da istikrarın garantörü olabilir mi?” sorusuna olumlu yanıt veriliyor. Türkiye, bölgede güçlü bir Müslüman nüfusu ‘araç’ olarak kullanarak askeri gücünü ve barış elçisi imajını sergiliyor. Özülker, Balkanlar’a olan bağlarını şu ifadelerle özetliyor: “Bir imparatorluğun varisleriyiz. Orada birçok akrabamız var; bu bağlar devam ediyor. Balkanlar’a gittiğimde kaybın boyutunu anlıyorum.

Balkanlar'da Türkiye'nin Askeri Varlığı
Batı ve Rusya’nın yeni karşılaşmasının Balkan ülkelerinde olacağı belirtiliyor.

RUSYA TEHLİKESİ VAR MI?

Özülker, Balkanlar’da artık bir Rusya tehlikesinin olmadığını belirtiyor: “Bugün her ülke bağımsızdır. Sovyetlerin çöküşünden sonra kendi bağımsızlıklarını kazandılar. Aralarında AB’ye katılanlar ve katılmak üzere olanlar var. Bugün bu ülkeler başka ülkelerin askeri tehdidiyle karşı karşıya değil. Rusya’nın saldırı tehdidi ortadan kalkmıştır. Türkiye’nin bölgedeki varlığı ise hem kalben hem aklen inkar edilemez” diyor.

World EDU Türkçe Editör

General Editor - Soru ve Eleştirileriniz için İLETİŞİM kısmından bağlantı kurabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu