Golan-Deyrizor Koridoru: Güney Suriye’den Gelen Tehditler ve Stratejik Planlar
Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü ve Amerikan Girişim Enstitüsü tarafından yayımlanan harita, İsrail‘in Suriye‘ye yönelik uzun vadeli stratejik planlarını gözler önüne seriyor. Bu harita, Siyonist rejimin karanlık planlarını aydınlatırken, İsrail’in yalnızca askeri hedeflerini değil, aynı zamanda Suriye’nin demografik ve siyasi yapısını yeniden şekillendirme amacını da ortaya koyuyor. Haritadaki detaylar, Suriye’nin sınır komşusu Türkiye için ciddi güvenlik ve stratejik riskler barındırıyor. Ayrıca, Golan ve Güney Suriye üzerinden doğuya doğru uzanan bir hat oluşturulması ve bu hattın Deyrizor eksenine kadar bağlanacak bir koridor oluşturma niyeti net bir şekilde ifade ediliyor.
Hedef: Toprak Genişletme
Yayımlanan harita, İsrail’in 1967’de işgal ettiği Golan Tepeleri ve Hermon Dağı üzerindeki kontrolünü kalıcı hale getireceğini doğruluyor. Haritanın dikkat çeken unsurlarından biri, Suriye ile İsrail arasındaki sınırın hemen Suriye tarafında bulunan Kuneytra kenti etrafındaki tampon bölgenin önemli ölçüde genişletilmesi. Haritadan anlaşılan bir diğer kritik hedef ise, Suriye’nin güneyindeki Dera ve Süveyda bölgelerini kapsayan operasyonlar düzenlemek. Bu bağlamda, İsrail’in bölgedeki Arap aşiretlerinin etkisini azaltmaya yönelik planlar yaptığı ve Süveyda’nın hava sahasını tamamen kontrol altına alacağı öngörülüyor. Bu hamle, İsrail’in kuzey sınırını güvence altına almak ve Suriye’nin güneyinde kendine bağımlı, zayıf bir iç yapı oluşturma stratejisi olarak değerlendiriliyor.
Eleştiri Okları Şara’ya
İran’a yakın stratejistler, harita üzerinden Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın politikalarını sert bir dille eleştiriyor. Şara’nın izlediği politikaların, İsrail’in Dera ve Süveyda gibi bölgelerdeki silahlı grupların etkisini azaltma hedefiyle örtüştüğü iddia ediliyor. İran analistlerine göre, bu durum, Şam yönetiminin Suriye’nin egemenliğini savunma iddiasıyla açık bir çelişki yaratıyor.
Al-Tanf ile Bütünleşme
Haritada, İsrail’in işgal ettiği ve edeceği toprakların sınırı, ABD’ye ait Al-Tanf üssüne komşu bir konumda yer alıyor. ABD’nin terör örgütü DEAŞ’a karşı mücadele amacıyla 2011 yılında kurduğu Al-Tanf üssü, ‘Davut Koridoru’ vizyonunun ana karakolu haline geldi. Harita, bu stratejik doktrini doğrular nitelikte.
Türkiye’yi Kuşatma Projesi
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni, Türkiye için son derece tehlikeli bir kuşatma senaryosuna dikkat çekiyor. Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK/YPG kontrolünde bir yapılanma oluşurken, güneybatıda da İsrail destekli bir Dürzi özerk bölgesinin şekillenmeye başladığını belirtiyor. Bu iki hattın birleşmesi durumunda, Türkiye’nin İsrail ile sınırdaş hale geleceği, dolayısıyla Türkiye’nin bölgedeki nüfuzunun daraltılması ve kuşatılması anlamına geldiği ifade ediliyor.
Suriye Parçalanıyor
Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü ve Amerikan Girişim Enstitüsü’nün haritasının, yalnızca İsrail’in planlarını değil, aynı zamanda ABD’nin de onay verdiği yeni bir Suriye jeopolitiğini temsil ettiğini belirten Prof. Dr. Köni, bu haritanın federal bir yapıya doğru evrilen, parçalanmış ve her bir parçası farklı bir dış güç tarafından kontrol edilen bir Suriye vizyonunu gözler önüne serdiğini vurguluyor.
Mehmetçik İmha Etmeli
Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ, Suriye’nin kuzeyindeki terör kuşağının mutlaka imha edilmesi gerektiğini belirtiyor. “Suriye’deki terör koridorunu yok etmek için askeri operasyondan başka seçeneğimiz bulunmuyor.” ABD ile doğrudan karşı karşıya geleceğimizi düşünmediğini ifade eden Başbuğ, “SDG’ye karşı Suriye Ordusu ve aşiretlerin yetmediği yerde Türk Ordusu devreye girecektir.” uyarısını yineliyor.
Kaynak: Web Özel
