
Veri merkezleri‘nin global ekonomi üzerindeki etkisi, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı yeni raporla bir kez daha kanıtlandı. Bu yıl, dünya genelinde veri merkezlerine yapılan yatırım miktarının 580 milyar dolar olması bekleniyor. Bu rakam, yeni petrol kaynaklarına ayrılacak olandan 40 milyar dolar daha fazla.
IEA, bu karşılaştırmanın modern ve yüksek dijitalleşmiş ekonomilerin değişen doğasını gözler önüne serdiğini belirtiyor.
Yapay zeka veri merkezlerinin elektrik tüketiminin, on yılın sonuna kadar beş kat artması bekleniyor. Bu artış, günümüzdeki tüm veri merkezlerinin toplam tüketimini iki katına çıkaracak. Geleneksel veri merkezlerinin enerji tüketiminde de artış yaşanacak, ancak bu artış çok daha az dramatik olacak.
IEA’ya göre, bu talep artışının yarısının ABD‘de gerçekleşmesi öngörülüyor. Geri kalan talep artışının büyük kısmı ise Avrupa ve Çin‘de yaşanacak.
Yeni veri merkezlerinin çoğu, 1 milyondan fazla nüfusa sahip büyük şehirlerde inşa ediliyor. Bu merkezlerin yarısı en az 200 megavat kapasiteye sahip ve çoğu diğer veri merkezlerinin yakınında inşa ediliyor.
IEA, “Bu hızlı veri merkezi inşası -özellikle kümeler halinde ve kentsel alanların etrafında- zorluklar getiriyor” diyor. “Şebeke tıkanıklığı ve bağlantı bekleme süreleri birçok bölgede artıyor ve yeni veri merkezleri için bağlantı beklemeleri genellikle uzun sürüyor.”
Bazı piyasalarda, örneğin Kuzey Virginia‘da, şebeke bağlantı beklemeleri on yıla kadar çıkabiliyor. Avrupa’da ise Dublin, 2028 yılına kadar yeni bağlantı taleplerini tamamen durdurmuş durumda.
Şebeke için tedarik zinciri de bir diğer zorluk. Kablosuz bağlantılar, kritik mineraller, gaz türbinleri ve trafoların güncellemeleri geciktirdiği belirtiliyor.
Bazı şirketler, Amperesand ve Heron Power gibi, mevcut şebeke yönetimi için yüzyıllık teknolojiyi geliştiren katı hal trafoları üzerinde çalışıyor. Bu yeni teknolojiler yenilenebilir enerji kaynaklarını daha iyi entegre edebilirken, şebeke istikrarsızlıklarına hızla yanıt verebiliyor. Ancak ilk uygulamaların hayata geçirilmesi için en az bir veya iki yıl beklemek gerekecek.
IEA, 2035 yılına kadar yenilenebilir enerjilerin, yeni veri merkezlerinin enerji ihtiyacının çoğunluğunu karşılayacağını öngörüyor. Son yıllarda maliyetleri önemli ölçüde düşen güneş enerjisi, geliştiricilerin en çok tercih ettiği enerji kaynağı haline gelmiş durumda.
Önümüzdeki on yıl içinde, veri merkezleri için sağlanacak olan elektrik enerjisinin yaklaşık 400 terawatt-saat‘inin yenilenebilir kaynaklardan, 220 terawatt-saat‘inin ise doğal gazdan gelmesi bekleniyor. Küçük modüler nükleer santrallerin vaatlerini yerine getirmesi durumunda, IEA bu santrallerin veri merkezlerine 190 terawatt-saat enerji sağlayacağını öngörüyor.