Küresel iklim değişikliği, Türkiye’yi derinden etkileyen bir sorun haline geldi. Her yıl artan sıcaklık değerleri, kuraklık ve çevresel sorunlara yol açıyor. Son yapılan araştırmalar, Türkiye’deki 81 ilden 36’sının ‘yüksek’ veya ‘çok yüksek’ iklim riski altında olduğunu ortaya koyuyor. Sivil toplum kuruluşları tarafından hazırlanan “Türkiye’nin 2024 İklim Karnesi” raporu, bu risklere dikkat çekiyor. Avrupa İklim Eylem Ağı, Greenpeace Türkiye, TEMA Vakfı, Temiz Hava Hakkı Derneği ve WWF-Türkiye gibi kuruluşların yayımladığı raporda, Türkiye’nin güneş ve rüzgâr enerjisi kapasitesini dört katına çıkarma hedefinin önemli bir adım olduğu vurgulanıyor. Ancak, bu hedefin ulusal enerji planına henüz dahil edilmemesi büyük bir endişe kaynağı.
SORUN YARATIYOR
Rapor, “Çevre Karnesi”nde olumsuz değerlendirmelere neden olan konular arasında, Afşin-Elbistan A kömürlü termik santralinin genişletme planını öne çıkarıyor. Yenilenebilir enerji potansiyelinin önemine vurgu yaparak, “Kahramanmaraş’taki Afşin-Elbistan A Kömürlü Termik Santrali’ne yeni bir santral büyüklüğünde iki yeni ünite eklenmesi planlanıyor. Mevcut santralin sebep olduğu kirliliğin yönetmelik sınırlarını 8 kat aşması, bölgedeki çevresel ve sağlık sorunlarını daha da derinleştiriyor.” ifadelerine yer veriliyor.
KAPASİTEMİZ ÇOK YÜKSEK
Türkiye, Birleşmiş Milletler 29. Taraflar Konferansı’na (COP29) en fazla katılım sağlayan üçüncü ülke olmasına rağmen, fosil yakıtların tüketiminden vazgeçme takviminin belirsizliği endişe verici. Raporda, “Enerji Dönüşümü Yenilenebilir Enerji 2035” yol haritasına göre, Türkiye’nin 2035 yılına kadar yenilenebilir enerjide güneş ve rüzgar gücünün 120 GW’a ulaşacağı belirtiliyor. Bu hedef, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinde önemli bir artışa işaret ediyor ve 2053 net sıfır hedefine ulaşma yolunda kritik bir dönüm noktası olabilir. Ancak, bu süreçte izin süreçlerinin hızlandırılması gerektiği de vurgulanıyor.
ADİL ÇIKIŞ OLMALI
Rapor, mevcut düzenlemelerdeki boşlukların, enerji projelerinin doğal alanlar üzerindeki baskısını artırdığına dikkat çekiyor. “2024 yılında yürürlüğe girmesi beklenen İklim Kanunu taslağı Meclis’e gelmedi. 2030 yılına kadar yüzde 35 mutlak emisyon azaltım hedefi belirlenmeli ve kömürden adil bir çıkış sağlanmalıdır,” deniliyor.
5 ÜLKEDEN BİRİ
Rapor, biyolojik çeşitliliğin ve doğal ekosistemlerin korunmasına yönelik düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade ediyor. Türkiye, Avrupa’da kömürden çıkış kararı almayan beş ülkeden biri olarak dikkat çekiyor.
Kaynak: Web Özel