Terk Edilmiş Petrol Kuyularını Hidrojen Fabrikasına Dönüştüren Mikroplar
Terk edilmiş petrol kuyularından temiz enerjiye
ABD genelinde sayıları 3 milyona yaklaşan terk edilmiş petrol ve gaz kuyuları bulunuyor. Bu kuyuların birçoğunda hâlâ kayda değer miktarda petrol ve doğal gaz olsa da, işletme sahipleri ekonomik olmadığı için üretimi durdurmuş durumda.
Houston merkezli girişim Eclipse Energy ise bu atıl kuyuları, yeraltındaki petrolü doğrudan çıkarmadan, birer hidrojen üretim tesisine çevirmeyi hedefliyor. Şirketin geliştirdiği teknoloji, kuyulara mikroorganizmalar göndererek petrol moleküllerini parçalamaya ve içlerindeki hidrojeni açığa çıkarmaya dayanıyor.
Mikroplar petrolü yiyor, hidrojen yüzeye çıkıyor
Eclipse Energy, petrolü daha fazla pompalamak ya da baskıyla yüzeye çıkarmak yerine, kuyunun içine özel olarak seçilmiş mikroplar enjekte ediyor. Bu mikroorganizmalar, petrol ile yeraltı suyunun buluştuğu bölgelerde doğal olarak yaşayan türler arasından seçilerek yıllar içinde optimize edildi.
Mikroplar petrolü tükettikçe, onu hidrojen ve karbondioksite dönüştürüyor. Bu gazlar, basınç farkı sayesinde kuyudan yüzeye doğru yükseliyor. Böylece şirketler, viskoz ve zor hareket eden petrol yerine, çok daha kolay akabilen hidrojen gazıyla uğraşıyor. Eclipse Energy’ye göre hidrojenin akışkanlığı ve taşınabilirliği, üretim ve toplama süreçlerini ciddi ölçüde basitleştiriyor.
Cemvita’dan doğan teknoloji, küresel sahaya çıkıyor
Önceden Gold H2 adıyla bilinen ve Cemvitadan ayrılarak kurulan Eclipse Energy, teknolojisini geliştirmek için son birkaç yılda farklı sahalardan numuneler topladı. Bu süreçte, petrol kuyularında doğal olarak bulunan ve göreve en uygun olan mikroplar seçildi.
Girişim, geçtiğimiz yaz Kaliforniya’daki San Joaquin Havzasında bir petrol sahasında teknolojisini başarıyla denedi. Şimdi ise Eclipse Energy, uluslararası petrol sahası hizmetleri şirketi Weatherford International ile iş birliği yaparak teknolojisini dünya genelinde yaymayı planlıyor. İlk ticari projelerin Ocak ayında başlaması hedefleniyor. Weatherford, sahadaki tüm operasyonların yürütülmesinde Eclipse Energy’nin adeta bir operasyon kolu gibi çalışacak.
Hedef: 50 centlik düşük karbonlu hidrojen
Mikroorganizmalar petrolü parçaladığında oluşan karbondioksitin önemli bir kısmı yeraltı rezervuarında kalıyor. Eclipse Energy, geri kalan kısmı ise yüzeyde özel ekipmanlarla yakalamayı, ardından yeraltında depolamayı veya çeşitli endüstriyel süreçlerde değerlendirmeyi planlıyor. Böylece kuyulardan elde edilen hidrojenin karbon ayak izi ciddi ölçüde azaltılabiliyor.
Şirketin hedefi, ortaya çıkan düşük karbonlu hidrojenin bir kilogramını yaklaşık 50 cent maliyetle üretebilmek. Bu rakam, günümüzde doğal gazın endüstriyel tesislerde parçalanmasıyla elde edilen, yüksek emisyonlu hidrojene yakın bir seviye. Ancak Eclipse Energy’nin yöntemi, aynı enerji taşıyıcısını çok daha iklim dostu bir şekilde üretmeyi amaçlıyor.
Atıl kuyular, enerji varlığına dönüşebilir
Elde edilen hidrojen, rafinerilerde ve petrokimya tesislerinde hammadde olarak kullanılabiliyor ya da enerji üretimi için yakılabiliyor. Böylece yıllarca çevresel risk ve mali yük olarak görülen terk edilmiş kuyular, yeni nesil temiz enerji altyapısının parçası hâline gelebilir.
Eclipse Energy, bu yaklaşımıyla hem enerji şirketlerinin bilançolarındaki bir yükümlülüğü azaltmayı hem de küresel ölçekte artan hidrojen talebine düşük karbonlu bir seçenek sunmayı hedefliyor. Şirketin vizyonu, “atıl bırakılmış bir sorunu, geleceğin temiz enerji varlığına dönüştürmek” olarak özetleniyor.
