Silikon Vadisi destekli süper PAC, New York’un yapay zeka güvenliği tasarısının mimarı Alex Bores’i hedef aldı

Süper PAC’in ilk hedefi: Alex Bores ve New York’un yapay zeka güvenliği yasası

Andreessen Horowitz (a16z) ve OpenAI Başkanı Greg Brockman tarafından desteklenen, yapay zekaya dost bir süper PAC, ilk büyük hedefini belirledi: New York Eyalet Meclisi üyesi ve Kongre adayı Alex Bores.

Leading the Future adı verilen süper PAC, Ağustos ayında kuruldu ve yapay zekaya yönelik hafif ya da hiç dokunmayan düzenleme yaklaşımını benimseyen politikacıları desteklemek için 100 milyon doların üzerinde kaynak ayırdı. Bu strateji aynı zamanda, yapay zekayı sıkı şekilde regüle etmek isteyen isimlere karşı agresif kampanyalar yürütmeyi de içeriyor. Yapılanmalar arasında Palantir’in kurucularından Joe Lonsdale ve Perplexity gibi teknoloji dünyasının önde gelen aktörleri de bulunuyor.

Bores: “Seçmenlerime doğrudan gönderiyorum”

Bores, Washington D.C.’de düzenlenen yapay genel zeka (AGI) etkileri ve yönetişimi konulu bir atölyede gazetecilere yaptığı açıklamada, süper PAC’in tutumunu eleştirirken aynı zamanda şeffaf bulduğunu söyledi.

“Ne yapmaya çalıştıklarını bu kadar açık dile getirmelerini takdir ediyorum” diyen Bores, sözlerine şöyle devam etti: “‘Alex’e karşı milyonlar harcayacağız çünkü o Büyük Teknoloji’yi regüle edip yapay zekaya temel güvenlik çerçeveleri getirebilir’ dediklerinde, bu mesajı doğrudan seçmenlerime iletiyorum.”

New York’un 12. Kongre Bölgesi için aday olan Bores, seçmenleri arasında yapay zekaya dair kaygıların hızla arttığını vurguluyor. Bu kaygılar arasında veri merkezlerinin elektrik faturalarını yükseltmesi, iklim değişikliğini ağırlaştırması, sohbet botlarının çocukların ruh sağlığını etkilemesi ve otomasyonun iş piyasasını dönüştürmesi gibi başlıklar öne çıkıyor.

RAISE Act: Büyük yapay zeka laboratuvarlarına güvenlik planı zorunluluğu

Bores, New York’un iki partinin de desteğini alan RAISE Act adlı yasa tasarısının başlıca sponsoru. Tasarı, büyük ölçekli yapay zeka laboratuvarlarına yönelik bir dizi zorunluluk getiriyor:

• Kritik zararları önlemeye yönelik ayrıntılı bir güvenlik planı hazırlamak,
• Bu güvenlik planına fiilen uymak,
• Model hırsızlığı gibi kritik güvenlik olaylarını bildirmek,
• Makûl olmayan düzeyde kritik risk taşıyan yapay zeka modellerini piyasaya sürmemek.

Bu şartları ihlal eden şirketlere, 30 milyon dolara kadar sivil para cezası öngörülüyor. Yasa tasarısı, şu anda New York Valisi Kathy Hochul’un imzasını bekliyor.

OpenAI ve Anthropic ile yapılan görüşmelerde neler değişti?

Bores, tasarıyı hazırlarken ve revize ederken OpenAI ve Anthropic gibi büyük yapay zeka şirketleriyle de görüştüğünü anlattı. Bu görüşmeler sonucunda, sektörün kesin olarak reddettiği bazı maddeler tasarıdan çıkarılmış:

• Üçüncü taraf güvenlik denetimleri gibi hükümler, şirketlerin karşı çıkması nedeniyle metinden çıkarıldı.

Buna rağmen, RAISE Act ve onu savunan Alex Bores, görünüşe göre Silikon Vadisi’nin ciddi tepkisini çekmiş durumda.

Leading the Future’dan sert suçlamalar

Leading the Future yöneticileri Zac Moffatt ve Josh Vlasto, yaptıkları yazılı açıklamada Bores’i, “ideolojik ve siyasi saiklerle hazırlanmış, yalnızca New York’un değil, tüm ülkenin yapay zeka istihdamı ve inovasyonda liderlik etme kapasitesini kısıtlayacak bir yasayı savunmakla” suçladı.

İkilinin değerlendirmesine göre, RAISE Act gibi düzenlemeler:

• ABD’nin küresel rekabet gücünü zayıflatıyor,
• Ekonomik büyümeyi ve istihdamı sınırlıyor,
• Kullanıcıları yabancı ülkelerin etkisine ve manipülasyonuna karşı daha savunmasız bırakıyor,
• Ulusal güvenliği baltalıyor.

Moffatt ve Vlasto, söz konusu tasarıyı “parçalı, bilgisizce hazırlanmış ve bürokratik bir eyalet yasası” olarak nitelendirirken, bu tür girişimlerin ABD’nin yapay zekâ alanındaki ilerlemesini yavaşlatacağını ve Çin’e küresel liderlik fırsatı sunacağını savundu. Onlara göre ülkenin ihtiyacı olan şey, eyaletleri devre dışı bırakacak tek ve tutarlı bir ulusal yapay zeka düzenleme çerçevesi.

Eyalet–federal çekişmesi: “Kongre çözmeden eyaletleri durdurmak mantıksız”

Silikon Vadisi’ndeki pek çok aktör, eyaletlerin yapay zekayla ilgili bağımsız yasa çıkarmasını engelleyecek adımları destekliyor. Daha önce, eyaletlerin yapay zeka yasalarını belirli bir süreliğine bloke etmeyi amaçlayan bir düzenleme, federal bütçe görüşmeleri sırasında pakete eklenmiş, tepkiler üzerine daha sonra çıkarılmıştı. Şimdi ise benzer girişimlerin yeniden gündeme getirildiği biliniyor.

Bores, federal hükümetin kayda değer bir yapay zeka düzenlemesi çıkarmamış olmasına rağmen, eyaletleri geri planda tutmaya çalışan bu yaklaşımın tehlikeli olduğunu düşünüyor.

“Soru şu olmalı: Kongre bu sorunu çözdü mü?” diyen Bores, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Eğer Kongre gerçekten sorunu çözen bir yasa çıkarırsa, o zaman eyaletlere ‘artık kenara çekilin’ diyebilir. Ama ortada sorunları gerçekten ele alan bir yasa yokken, ‘eyaletler hiçbir şey yapmasın’ demek bana mantıklı gelmiyor.”

Bores, federal düzeyde yasal boşluk varken, eyaletlerin hızlı hareket eden politika laboratuvarları gibi çalışabileceğini vurguluyor.

“Parçalı düzenleme” itirazına karşı: Eyaletler arası uyum ve AB ile çakışmama hedefi

Bores, Silikon Vadisi’nin sıkça dile getirdiği “eyalet yasaları yüzünden ortaya çıkacak düzenleyici yamalı bohça” eleştirisine karşı da hazırlık yaptıklarını söylüyor. Diğer eyaletlerdeki yasa yapıcılarla temasta olduğunu belirten Bores, yasal çerçeveleri mümkün olduğunca standartlaştırmaya çalıştıklarını dile getiriyor.

Ayrıca, çıkarılacak düzenlemelerin AB’nin Yapay Zeka Yasası (EU AI Act) ile gereksiz çakışma ve tekrarlar oluşturmamasını da önemli bulduğunu ifade ediyor.

“Doğru kurallar inovasyonun düşmanı değil, ön şartı”

Bores, yapay zekaya ilişkin düzenlemelerin yeniliği boğma amacı taşımadığını özellikle vurguluyor. Kendisinin de, sektör üzerinde öngörülmeyen ağır sonuçlar yaratacağına inandığı bazı tasarıları reddettiğini hatırlatıyor.

“Temel trafik kurallarına sahip olmak – gerçek ya da mecazi anlamda – doğru yapıldığında aslında çok pro-inovasyon bir duruştur” diyen Bores, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ben kazanacak yapay zekanın güvenilir yapay zeka olduğuna gerçekten inanıyorum. Ve bu güveni tesis etmede devletin hiç rolü olmadığını söyleyen sektör itirazının, bugün her düzeyde reddedildiğini görüyorsunuz.”