Haber

Şansölye Merz Zor Durumda: Irkçılarla İşbirliği Çağrıları Artıyor

Almanya, 2024 yılına doğru beş ayrı eyaletteki seçimlere hazırlanırken, Şansölye Friedrich Merz’in liderliğindeki merkez sağ Hristiyan Demokrat Parti (CDU), aşırı sağcı Almanya Alternatif Partisi’nin (AfD) artan etkisiyle nasıl başa çıkacaklarını masaya yatırıyor. Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen CDU kongresi öncesinde, parti içinde aşırılık yanlılarıyla işbirliği çağrılarının yükselmesi, partinin sağa kayması ve Almanya’daki aşırılığın normalleşmesi konusunda endişeleri artırıyor. Almanya’da uzun yıllar diplomatlık yapan Uluç Özülker, seçim dönemlerinde partilerin ırkçılığı dışlamak için bir araya gelme eğiliminde olduklarını belirtiyor.

Şansölye Merz, 'AfD'den çok açık ve net bir şekilde uzak duracağız' diyerek birlik çağrılarına kapıları kapattı.
Şansölye Merz, ‘AfD’den çok açık ve net bir şekilde uzak duracağız’ diyerek birlik çağrılarına kapıları kapattı.

ILIMLI AÇIKLAMALAR

Almanya’nın eski Doğu Bloku bölgesinde güçlü bir etkiye sahip olan CDU’nun önde gelen isimleri, 2024 seçimlerinde AfD’nin birinci geldiği Thüringen eyaletinde aşırı sağ ile işbirliğini araştırma çağrısında bulundu. Alman medyasında yer alan haberlere göre, eski CDU milletvekili Peter Tauber, CDU’nun AfD’nin desteklediği kararlara izin vermek için kırmızı çizgilerini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini ifade etti. Tauber, aksi takdirde Avrupa Birliği’nin en büyük ekonomisinin “parlamento çıkmazı” ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu. Diğer bir eski CDU siyasetçisi Andreas Rödder de benzer bir öneriyle gündeme geldi.

GÜVENLİK DUVARI KRİTERİ

Rödder, Almanya’da ırkçılarla işbirliğine kapıyı kapatan “Brandmauer” (güvenlik duvarı) çizgisini koruyarak, diyalogdan yana olduğunu belirtti. Alman siyasetinde ‘güvenlik duvarı’, ana akım partilerin aşırı sağcı AfD ile koalisyon kurmayı veya işbirliği yapmayı reddetmek için vardıkları resmi olmayan anlaşmayı ifade ediyor. Mainz Üniversitesi’nde tarihçi olan Rödder, “AfD’nin kırmızı çizgilere saygı göstermesi” ve “aşırı sağcı görüş ve figürlerden açıkça uzak durması” halinde diyaloğun denenmeye değer olduğunu vurguladı.

NAZİZME KARŞI BİRLİK

Özülker, Almanya’nın yakın tarihinde, ırkçıların dışındaki partilerin seçimler öncesinde her zaman ittifak eğiliminde bulunduklarını belirtti. “Her parti kendi içinde bağımsız hareket ederken, belirli bir noktada düğümlenip risk altına girildiğinde partiler arasındaki çelişkiler unutuluyor. Birleşme yoluyla AfD’nin seçilmesinin önü kesiliyor. Orada iki büyük parti var; biri Hristiyan demokrat, diğeri solcu. Bunlar kanlı bıçaklı değil ama anlaşamazlar. Almanya’da ırkçılığın ilerlemesini engellemek için güç birliği yapabilirler. Risk çok büyük, çünkü Nazizm yaşadıkları için bu durumu göz ardı edemezler.”

CDU, 2018 yılında AfD ve sol parti Die Linke ile işbirliği yapmama konusunda kendi içinde anlaşmaya varmıştı.
CDU, 2018 yılında AfD ve sol parti Die Linke ile işbirliği yapmama konusunda kendi içinde anlaşmaya varmıştı.

IRKÇILAR YÜZDE 20’LERDE

Ülkedeki oy dağılımıyla ilgili bilgi veren Özülker, şu ifadeleri kullandı: “Sol Parti yüzde 17’lere geriledi. Diğerleri de benzer bir düşüş yaşıyor. Irkçı partinin gücü ise yüzde 20’ler seviyesinde. Görev yaptığım süre boyunca, riskli bir noktaya gidildiğinde ulusal hükümetin kurulduğuna şahit oldum. Bu durumda Yeşiller de dahil oluyor. Irkçılara bu şekilde karşı duruyorlar. Dolayısıyla siyaseten düşünüldüğünde bazı sıkıntılar mevcut, ancak bu ırkçıların tamamen iktidara gelmesine engel olacaktır. Ancak koalisyonlar kurulduğunda, aralarındaki çekişmeler bir türlü sona ermiyor. Son anda iki parti ayrılıyor ve ardından tekrar kendi aralarında ılımlı partiler anlaşıyor.”

World EDU Türkçe Editör

General Editor - Soru ve Eleştirileriniz için İLETİŞİM kısmından bağlantı kurabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu