OpenAI CEO’su Sam Altman, “Yumuşak Tekillik” başlıklı yeni bir makalede, yapay zekanın önümüzdeki 15 yıl içinde insan deneyimini nasıl değiştireceğine dair en son vizyonunu paylaştı.
Altman’ın makalesi, yapay genel zekanın (AGI) vaatlerini öne çıkaran ve şirketinin bu başarıya oldukça yakın olduğunu savunan klasik bir gelecekçilik örneği. Ancak, aynı zamanda bu sürecin ne zaman gerçekleşeceğini de belirsiz kılıyor. Altman, sıklıkla bu tür makaleler yazarak, AGI’nin modern iş anlayışımızı, enerjiyi ve sosyal sözleşmeyi nasıl altüst edeceğine dair net bir resim sunuyor. Bu makalelerde, OpenAI’nin üzerinde çalıştığı projelere dair ipuçları da yer alıyor.
Makalede bir noktada, Altman, 2026 yılında “yeni fikirler üretebilen [yapay zeka] sistemlerinin ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu” belirtti. Bu ifade belirsiz olsa da, OpenAI yöneticileri, şirketin yapay zeka modellerinin dünyaya dair yeni ve ilginç fikirler üretmeye odaklandığını ifade etti.
OpenAI, Nisan ayında o3 ve o4-mini adını verdiği yapay zeka akıl yürütme modellerini tanıttığında, bu modellerin bilim insanlarının yeni ve yararlı fikirler üretmek için kullandıkları ilk modeller olduğunu belirtmişti.
Altman’ın blog yazısı, OpenAI’nin önümüzdeki yıl yeni fikirler üretebilecek yapay zeka geliştirme çabalarını artırabileceğini öne sürüyor. Ancak, bu çaba yalnızca OpenAI ile sınırlı kalmayacak. Birçok rakip şirket, bilim insanlarına yeni hipotezler geliştirmelerinde yardımcı olabilecek yapay zeka modelleri eğitmeye yöneldi.
Mayıs ayında Google, karmaşık matematik problemleri için yeni yaklaşımlar ürettiğini iddia ettiği AlphaEvolve adlı yapay zeka kodlama ajanına dair bir makale yayınladı. Eski Google CEO’su Eric Schmidt tarafından desteklenen FutureHouse adlı bir başka girişim, yapay zeka ajanının gerçek bir bilimsel keşif yapma yeteneğine sahip olduğunu öne sürdü. Ayrıca, Anthropic, bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla bir program başlattı.
Bu şirketler başarılı olursa, bilimsel sürecin önemli bir kısmını otomatikleştirerek ilaç keşfi, malzeme bilimi ve bilimle iç içe olan diğer büyük endüstrilere girebilirler.
Altman’ın blogunda OpenAI’nin planları hakkında daha önce ipuçları verdiği görüldü. Ocak ayında, 2025’in ajanlar yılı olacağını öne süren bir makale kaleme aldı. Ardından, şirket ilk üç yapay zeka ajanını tanıttı: Operator, Deep Research ve Codex.
Ancak, yapay zeka sistemlerinin yeni fikirler üretmesini sağlamak, onları ajans haline getirmekten daha zor olabilir. Daha geniş bilim camiası, yapay zekanın gerçekten orijinal fikirler üretebilme yeteneğine dair bazı şüpheler taşıyor.
Bu yılın başlarında, Hugging Face’in Baş Bilim Sorumlusu Thomas Wolf, modern yapay zeka sistemlerinin büyük sorular soramadığını öne süren bir makale yazdı; bu da her büyük bilimsel atılım için kritik bir unsurdur. Eski OpenAI araştırma lideri Kenneth Stanley de, günümüz yapay zeka modellerinin yeni hipotezler üretemediğini belirtti.
Stanley, şu anda Lila Sciences adlı bir girişimde, yapay zeka modellerinin daha iyi hipotezler geliştirmelerini sağlamaya yönelik çalışmalara odaklanan bir ekip kuruyor. Stanley, bunun zor bir sorun olduğunu çünkü yapay zeka modellerine neyin yaratıcı ve ilginç olduğunu hissettirmeyi gerektirdiğini ifade ediyor.
OpenAI’nin gerçekten de yeni fikirler üretebilen bir yapay zeka modeli oluşturup oluşturamayacağı henüz belirsiz. Ancak, Altman’ın makalesi, OpenAI’nin gelecekteki yönüne dair ipuçları barındırıyor.
