Robotaksi Savaşları: Havaalanları ve Toplu Taşıma

Teknolojinin geleceği ile ilgili her şey için yeniden hoş geldiniz. Bu içerikten haberdar olmak için ücretsiz olarak abone olabilirsiniz!

Yedi veya sekiz yıl önce, iş teknolojisi haberlerini takip eden herkes “otonom araçlar inşa etme yarışı” ifadesiyle karşılaşmış olabilir. Özel görüşmelerde, şirket yöneticileri ve girişimci kurucular, otonom araç teknolojisinin ticarileştirilmesini “bir yarış” olarak tanımlıyordu. Bu ifade, dönemin haberlerinde sıkça yer bulmuştu.

Ancak öğrendiklerimiz, bunun bir yarış olmaktan çok, teknoloji geliştirme ve işe yarar hale getirme konusundaki uzun, eğrisel ve parçalı bir yol olduğunu gösteriyor. Aslında bu, diğerleriyle değil, içsel bir yarışla ilgili, varoluşsal riskler taşıyan bir süreç.

Gerçek Savaş Alanları: Havaalanları ve Toplu Taşıma

Yine de, robotaksi teknolojisi üzerinde çalışanlar arasında gerçek savaş alanları mevcut. Birçok kişi, bir şirketin kaç şehirde hizmete girdiğini bir gösterge olarak değerlendirebilir. Ancak bu, oldukça belirsiz ve manipüle edilmesi kolay bir ölçüt.

Son günlerdeki iki haber, şehirlerdeki daha dar ve spesifik savaş alanlarını düşündürdü: havaalanları ve toplu taşıma.

Havaalanları, taksi çağırma şirketlerinin başarısı için kritik öneme sahipti. Robotaksiler de bu kuraldan muaf değil. Bugün, Waymo, Phoenix’teki Sky Harbor Havaalanı’na gidiş-dönüş hizmeti sunuyor ve daha fazlasını açığa çıkarmak istiyor.

Bu hafta, Waymo, San Francisco Uluslararası Havaalanı’nda otonom araçlarını test etmek için bir izin aldı. Bu, Waymo’nun yakınlardaki San Jose Mineta Uluslararası Havaalanı’nda testlere başlaması için verilen onaydan sadece iki hafta sonra gerçekleşti. Aynı zamanda, Tesla da bu havaalanlarına taksi hizmeti sunma çabalarını sürdürüyor.

Waymo ve Via İş Birliği

Bu arada, Waymo ve toplu taşıma yazılım şirketi Via arasında yapılan bir anlaşma, şehirler için önemli sonuçlar doğurabilir. Via’nın toplu taşıma yazılımını kullanan devlet kurumları, Waymo’nun robotaksilerini doğrudan toplu taşıma ağlarına entegre edebilecek. İlk şehir, Phoenix’in banliyösü Chandler olacak.

Bu anlaşma, ulaşım açısından önemli bir genişleme sağlasa da, kısa vadede Waymo için büyük bir kar kaynağı olmayabilir. Waymo sözcüsünün belirttiği gibi, eğer geleneksel bir Chandler Flex aracı mevcut değilse, yolcular Waymo ile seyahat etme seçeneğine sahip olacak. Eğer bir kişi Waymo’yu tercih ederse, Chandler Flex, onları Waymo uygulamasına yönlendirecek ve tamamen otonom bir yolculuk için 2 dolar veya daha az bir fiyatla biniş yapmalarını sağlayacak. Bu düşük fiyatın, Waymo’nun mali tablosunu olumlu yönde etkilemesi zor görünüyor.

Yine de, bu önemli bir hacim oyunu. Via CEO’su Daniel Ramot, bu uygulamanın yüzlerce şehre yayılmasını umduğunu dile getirdi.

Diğer Gelişmeler ve Öne Çıkanlar

U.K. merkezli Wayve girişimi, otomatik sürüş teknolojisine yönelik genel bir yaklaşım benimseyerek dikkat çekici anlaşmalar ve finansmanlar elde etti. Bir yıl önce, Wayve, SoftBank Group, Microsoft ve Nvidia’nın katılımıyla 1.05 milyar dolar değerinde bir Seri C turu gerçekleştirdi.

Wayve şu anda bir Seri D turu üzerinde çalışıyor ve Nvidia’nın daha fazla sermaye yatırmayı değerlendirdiği görülüyor. İki şirketin yakın zamanda imzaladığı niyet mektubunda, Nvidia’nın Wayve’nin bir sonraki turuna 500 milyon dolarlık stratejik bir yatırım yapmayı değerlendireceği belirtildi.

Öte yandan, Divergent Technologies, gelişmiş üretim alanında kendini savunma sektörü olarak konumlandırarak Lockheed Martin, RTX ve General Dynamics ile anlaşmalar imzaladı. Şu anda, askeri parçaların üretimini genişletmek için 290 milyon dolar topladı.

Diğer dikkat çekici gelişmeler arasında, EV Realty isimli girişim, elektrikli tırlar için şarj istasyonları kurmak amacıyla 75 milyon dolar topladı. Moove, Uber destekli bir araç finansmanı girişimi olarak 300 milyon dolardan fazla bir fonlama arayışında.

Son olarak, Waymo 2026 yılında Nashville’de ticari robotaksi hizmeti başlatmayı planlıyor ve Lyft ile iş birliği yaparak erişimini genişletmeyi hedefliyor.

Son Söz

Wayve’nin kurucu ortağı ve CEO’su Alex Kendall’ın, 27-29 Ekim tarihlerinde San Francisco’da gerçekleşecek olan TechCrunch Disrupt 2025 etkinliğinde sahne alacağını hatırlatmakta fayda var. 10,000’den fazla girişimci ve yatırımcı ile buluşmak için kaydolmayı unutmayın!

Görsel Kredisi: Bryce Durbin
Görsel Kredisi: Bryce Durbin
Görsel Kredisi: Bryce Durbin
Exit mobile version