Teknoloji

Rivian, Hayatta Kalmak İçin Otomobil Satmanın Ötesine Geçiyor: Otonomi, Yapay Zekâ ve Yeni Gelir Modelleri

Rivian’ın yeni yol haritası: Sadece otomobil üretmek yetmiyor

Rivian, düzenlediği Autonomy & AI Day etkinliğinde, geleceğini sadece elektrikli araç satışına bağlamadığını açıkça gösterdi. Şirket, odağını otonom sürüş, yapay zekâ ve lisanslanabilir teknoloji platformlarına kaydırarak, çok ayaklı bir iş modeli inşa etmeye çalışıyor.

Etkinlik boyunca sıkça kullanılan teknoloji jargonu arasında kaybolmak mümkün olsa da, verilen mesaj netti: Rivian, kendini yalnızca bir otomobil üreticisi olarak değil, aynı zamanda yazılım, çip ve otonom sürüş platformu sağlayıcısı olarak da konumlandırmak istiyor.

Eller serbest sürüş: 3,5 milyon millik kapsama ve abonelik modeli

Rivian’ın gelişmiş sürücü destek sistemi bugün yaklaşık 135.000 millik yolda eller serbest kullanım imkânı sunuyor. Şirket, bu kapsamı 3,5 milyon mile çıkararak yalnızca otoyolları değil, şehir içi yolları da destekleyen bir yapıya geçmeyi planlıyor.

Bu genişletilmiş eller serbest (ancak gözler yolda) sürüş özelliğinin 2026 başında devreye alınması hedefleniyor. Sistem, nokta-nokta eller serbest yolculuk imkânı da sunacak. Fiyatlandırma ise tek seferlik 2.500 dolar veya aylık 49,99 dolar abonelik ücretiyle yapılacak.

Gözler de eller de serbest: Özel 5 nm işlemci ve yeni otonomi bilgisayarı

Rivian, bir adım ileri giderek eller serbest, gözler serbest (yani sürücünün sürekli yolu izlemek zorunda olmadığı) bir sistem üzerinde de çalışıyor. Bu seviye için şirket, Arm ve TSMC iş birliğiyle özel tasarlanmış 5 nm işlemci geliştirdiğini açıkladı.

Bu çip, Rivian’ın yeni nesil otonomi bilgisayarının kalbini oluşturacak ve daha gelişmiş bir otomatik sürüş sistemini besleyecek. Söz konusu donanım ilk olarak R2 SUV modelinde, 2026 sonuna doğru piyasaya çıkacak.

Bu daha gelişmiş sistemin de ek ücretli olması bekleniyor. Şirket net bir rakam açıklamasa da, mevcut 2.500 dolarlık paketin üzerinde fiyatlandırılma ihtimali masada.

Yeni gelir kapısı: Otonom sürüş teknolojisini lisanslama planı

Rivian’ın stratejisinde yalnızca kendi araçlarında kullanmak değil, geliştirdiği teknolojiyi başka şirketlere lisanslamak da önemli bir yer tutuyor. Şirketin hâlihazırda büyük bir otomotiv grubu ile elektrik mimarisi ve temel yazılım paylaşımına dönük bir ortak girişimi bulunuyor.

Ayrıca bu yıl iki ayrı girişimi şirketten ayrılarak bağımsız yapı haline geldi: Also (mobilite çözümleri) ve Mind Robotics (endüstriyel yapay zekâ ve robotik). Bu tablo, Rivian’ın uzun vadede tam otonom platformunu veya sadece bazı bileşenlerini – örneğin özel işlemcisini – dışarıya satabileceği senaryosunu güçlendiriyor.

Analistler, Rivian’ın tam otonom sürüş yığınını ya da parçalarını lisanslayarak, araç satışından bağımsız ve daha yüksek marjlı yeni gelir hatları oluşturabileceğini vurguluyor. Kısacası şirket, klasik otomotiv işine yazılım ve çip tabanlı gelir kalemleri eklemeye çalışıyor.

Yapay zekâ asistanı da yolda

Etkinlikte, Rivian’ın araç içi deneyimi güçlendirmek için kendi yapay zekâ asistanını geliştirdiği ve bu asistanın 2026 başından itibaren elektrikli modellerine entegre edileceği de paylaşıldı. Amaç, sürüş sırasında doğal dilde etkileşim, rota ve araç yönetimi gibi fonksiyonları daha sezgisel hâle getirmek.

Perde arkası: Riskli canlı demo ve artan özgüven

Kuşu izleyen kedi illüstrasyonu
Görsel: Bryce Durbin

Etkinlik öncesinde kulislerde en çok konuşulan konulardan biri, Rivian’ın yapay zekâ asistanı için yaptığı canlı sahne demosu oldu. Etkinlik sabahı yapılan testlerin oldukça sorunlu geçtiği, asistanın zaman zaman beklenmedik şekilde takıldığı konuşuluyordu.

Tüm bu risklere rağmen şirket, demo planından geri adım atmadı. Sahnedeki sunum, başlangıçta kısa bir gerginlik yaratsa da genel olarak sorunsuz tamamlandı. Pek çok şirket, hata riskinden çekindiği için canlı demodan kaçınırken, Rivian bu adımı atarak teknolojiye olan özgüvenini de göstermiş oldu.

Dev anlaşmalar ve yeni iş modelleri

Para ve mobilite temalı illüstrasyon
Görsel: Bryce Durbin

2025 başında, havacılık girişimi ile veri merkezi dünyasını buluşturan bir hikâyenin gündeme geleceğini tahmin etmek zordu; ancak yıl biterken tablo tam da bu yönde şekillendi.

Hızlı yolcu taşımacılığı vizyonuyla tanınan Boom Supersonic, yılın başında XB-1 gösteri uçağıyla ses hızını aştı. Yılın sonunda ise şirket, geliştirdiği türbin motorunun sabit güç santrali versiyonunu satmaya hazırlanıyor. İlk müşteri, veri merkezi odaklı girişim Crusoe olacak.

Anlaşma kapsamında Crusoe, Boom’dan her biri 42 megawatt gücünde olan 29 türbin satın alacak. Toplam 1,21 gigawatt kapasite sağlayacak bu siparişin bedeli yaklaşık 1,25 milyar dolar olarak açıklandı.

Boom, bu yeni iş kolunu ticarileştirmek için 300 milyon dolar yatırım aldı. Tura, aralarında farklı büyük fonların da bulunduğu bir grup yatırımcı katıldı. Şirket, Superpower markasıyla yürüttüğü sabit türbin işinden gelecek nakit akışıyla, süpersonik yolcu uçağı programını finanse etmeyi hedefliyor.

Dikkat çeken diğer anlaşmalar

Otonom kamyonlar geliştiren Aurora Innovation, Detmar Logistics ile ticari bir anlaşma imzaladı. Buna göre şirket, Permian Basin bölgesinde kullanılan kamyon filosunun bir bölümünü, kırma (frac) kumu taşımacılığında otonom olarak devreye alacak.

SK On ve Ford arasındaki büyük batarya ortaklığı ise yön değiştirdi. Yaklaşık 4 yıl önce iki şirket, 11,4 milyar dolarlık yatırımla ABD’de Tennessee ve Kentucky’de batarya fabrikaları kurmak üzere bir ortak girişim kurmuştu. Şimdi bu ortaklık sonlandırılıyor; varlıklar bölüşülecek. Ford, Kentucky‘deki ikiz batarya tesislerini tamamen sahiplenip işletecek, SK On ise Tennessee‘deki geniş ölçekli tesisi tek başına yönetecek.

Vatn Systems adlı, otonom su altı araçları geliştiren Rhode Island merkezli girişim ise 60 milyon dolar tutarında bir Seri A yatırım aldı. Tur, savunma ve ileri teknoloji odaklı yatırımcıların katılımıyla tamamlandı. Şirket, bu fonu su altı araçlarının geliştirilmesi ve üretim kapasitesinin ölçeklenmesi için kullanmayı planlıyor.

Öne çıkan diğer gelişmeler ve çarpıcı başlıklar

Mobilite ve ulaşım illüstrasyonu
Görsel: Bryce Durbin

700Credit adlı, ABD genelinde otomobil bayileri için kredi sorgulama ve kimlik doğrulama hizmeti sunan şirket, ciddi bir veri ihlali yaşadığını duyurdu. En az 5,6 milyon kişinin ad, adres, doğum tarihi ve Sosyal Güvenlik numarası gibi kritik bilgilerinin sızdırıldığı açıklandı.

İflas eden elektrikli araç girişimi Canoo‘nun eski CEO’su, şirketin ürettiği elektrikli vanların NASA ve ABD Posta Servisi tarafından kullanılmaya devam etmesi için destek taahhüdünde bulunmuştu. Ancak bu çaba yeterli olmadı; her iki kurum da Canoo araçlarını kullanmayı bıraktı.

Ford ve Renault, 2028 yılında Avrupa pazarına sunulmak üzere iki uygun fiyatlı Ford markalı elektrikli araç geliştirmek için güçlerini birleştirdi. Tasarım sürecine Ford liderlik edecek, montaj ise Kuzey Fransa‘daki Renault fabrikasında yapılacak. Amaç, özellikle Avrupa’daki fiyat baskısına karşı daha rekabetçi EV’ler sunmak.

Lucid, eski baş mühendisi Eric Bach tarafından açılan bir dava ile gündemde. Bach, şirkete karşı haksız işten çıkarma, ayrımcılık ve misilleme iddialarında bulunuyor. Alman kökenli olduğunu vurgulayan Bach, üst düzey bir İK yöneticisinin kendisinden “Alman Nazi” ifadesiyle bahsettiğini de iddia ediyor.

Subaru, merakla beklenen Uncharted EV modelini tanıttı. Uncharted Premium donanım seviyesinin yaklaşık 300 mil menzil sunacağı ve fiyatının 36.000 doların biraz üzerinde olacağı açıklandı. Ancak markanın sadık kitlesi için potansiyel bir hayal kırıklığı var: Premium versiyon yalnızca önden çekişli olacak.

San Francisco’da hamile bir kadın, UCSF Tıp Merkezi‘ne yetişmeye çalışırken bir Waymo robotaksinin içinde doğum yaptı. Üstelik bu, bir Waymo aracında dünyaya gelen ilk bebek değil. Otonom taksiler, acil durumlarda doğru zamanlama konusunda insan sürücüler kadar şanslı olmayabiliyor.

Waymo cephesinde bir diğer önemli bilgi ise, yatırımcılarına gönderilen bir mektuptan sızdı. Buna göre şirket, haftalık robotaksi yolculuğu sayısını 450.000’e çıkarmış durumda. Bu rakam, bahar aylarında paylaşılan sayının neredeyse iki katı. Şirket resmi yorum yapmasa da, otonom taşımacılık operasyonlarının hızla ölçeklendiği anlaşılıyor.

Zevo ise araç paylaşım filosuna robotaksiler eklemeyi hedefliyor. Plan, önce pazara yeni giren Tensor markalı robotaksilerle başlamak. Eğer proje beklenen performansı gösterirse, Zevo’nun filosu içinde tam otonom araçların payı hızla artabilir.

Otonom sürüşte toplum ne düşünüyor?

Otonom araç geliştirme yarışı hızlanırken, güvenlik ve sorumluluk konuları da daha fazla tartışılmaya başlandı. Yapılan bir anket, kamuoyunun bu konuda üç parçalı bir görüşe sahip olduğunu gösteriyor.

Katılımcıların yaklaşık %48’i, şirketlerin mevcut hızda devam etmesi, yani “rotayı koruması” gerektiğini düşünüyor. Yaklaşık %23, daha hızlı ölçeklenme ve yaygınlaşma çağrısı yaparken, %29,4 ise şirketlerin “biraz frene basması” ve daha temkinli ilerlemesi gerektiği görüşünde.

Bu tablo, otonom sürüş teknolojilerinin artık sadece bir teknoloji yarışı değil, aynı zamanda toplumsal güven ve düzenleyici denge meselesi hâline geldiğini net biçimde ortaya koyuyor.

World EDU Türkçe Editör

General Editor - Soru ve Eleştirileriniz için İLETİŞİM kısmından bağlantı kurabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu