Radiant Nuclear, tırla taşınabilen 1 megawatt kapasiteli mikro reaktörü için 300 milyon doların üzerinde yeni yatırım aldığını duyurdu. Böylece, nükleer enerji girişimlerine yönelik büyük ölçekli fonlama dalgasına bir yenisi daha eklenmiş oldu.

Veri merkezi ve yapay zekâ talebi, nükleer yatırımları hızlandırıyor
Son aylarda, nükleer enerji girişimleri art arda yüz milyonlarca dolarlık yatırım turları açıklıyor. Radiant Nuclear’ın yeni turu, yalnızca bir gün önce benzer bir nükleer girişimin 100 milyon dolar toplamasının ardından geldi. Kısa süre önce başka bir şirket 700 milyon dolar, bir diğeri ise 100 milyon dolar yatırım açıkladı. Radiant Nuclear da yalnızca altı ay önce 165 milyon dolarlık bir turu kapatmıştı.
Bu seri yatırımlar, nükleer enerjide bir balon oluşup oluşmadığı sorusunu gündeme taşıyor. Özellikle yapay zekâ ve veri merkezi patlamasıyla birlikte, elektrik talebi hızla artıyor. Büyük teknoloji şirketleri ve veri merkezi geliştiricileri, enerji arzını güvence altına almak için nükleer fisyondan yenilikçi türbin teknolojilerine kadar farklı çözümlere yönelmiş durumda.
Teknoloji şirketlerinin güç ihtiyacı artmaya devam ettikçe, nükleer enerjiye olan ilginin güçlü kalması bekleniyor. Ancak, pek çok nükleer girişim, ilk reaktörlerini önümüzdeki yıl devreye alma vaadinde bulunduğu için, önümüzdeki bir iki yıl içinde bu alanın bir eleme sürecine girmesi olası. Söz verilen takvimlere uyamayan girişimlerin elenmesi şaşırtıcı olmayacak.
Radiant Nuclear’ın yeni yatırım turu ve değerlemesi
Radiant Nuclear’ın duyurduğu yeni yatırım turuna Draper Associates ve Boost VC liderlik etti. Turda ayrıca Ark Venture Fund, Chevron Technology Ventures, Friends & Family Capital, Founders Fund ve diğer bazı yatırımcılar da yer aldı. Yeni yatırımla birlikte şirketin değerlemesi 1,8 milyar doların üzerine çıktı.
Radiant Nuclear’ın önceki yatırımcıları arasında Andreessen Horowitz, DCVC, Giant Ventures ve Union Square Ventures gibi önde gelen fonlar bulunuyor. Bu tablo, yatırımcıların kompakt, modüler nükleer reaktör fikrine duyduğu ilgiyi açıkça ortaya koyuyor.
Tırla taşınabilen 1 MW’lık mikro reaktör: Helium soğutmalı, TRISO yakıtlı
Radiant Nuclear, yaklaşık bir tır dorsesi büyüklüğünde olacak, 1 megawatt elektrik üretebilen bir mikro reaktör geliştiriyor. Reaktör, helyum soğutmalı bir tasarıma sahip olacak ve içinde beş aya kadar yeniden yakıt ikmali gerektirmeden çalışabilecek kadar TRISO yakıt barındıracak.
TRISO yakıtı, grafit ve uranyum çekirdeğinin karbon ve seramik katmanlarla kaplandığı, erime riskine karşı daha dayanıklı olacak şekilde tasarlanmış mikro yakıt taneciklerinden oluşuyor. Bu yapı, güvenlik ve dayanıklılık açısından yeni nesil reaktörlerin en kritik bileşenlerinden biri olarak görülüyor.
Dizel jeneratörlerin yerine geçmeyi hedefliyor
Şirket, geliştirdiği reaktörlerle ticari tesislerde ve askeri üslerde kullanılan dizel jeneratörleri ikame etmeyi amaçlıyor. Müşteriler, bu üniteleri doğrudan satın alabilecekleri gibi, enerji alım anlaşmaları (PPA) üzerinden de kullanabilecek.
Reaktörlerin tasarlanan 20 yıllık ömrü dolduğunda ise Radiant Nuclear, birimi sahadan alarak tamamen geri çekmeyi planlıyor. Bu model, özellikle atık yönetimi ve söküm süreçlerinde kullanıcıya ek yük binmemesi açısından öne çıkıyor.
Veri merkezleri, ilk hedef pazarlardan biri
Birçok yeni nesil nükleer girişimi gibi Radiant Nuclear da veri merkezlerini öncelikli müşteri segmenti olarak görüyor. Şirket, Ağustos ayında büyük bir veri merkezi geliştiricisiyle 20 adet reaktör tedariki için anlaşma imzaladı. Böylece, yoğun enerji tüketen dijital altyapılara yerinde, kesintisiz ve karbon düşük bir enerji kaynağı sunmayı hedefliyor.
Idaho Ulusal Laboratuvarı’nda 2026 için kritik eşik hedefi
Radiant Nuclear’ın yol haritasındaki ilk büyük adım, Idaho National Laboratory sahasında bir gösterim reaktörü inşa etmek. Şirket, bu reaktörü 2026 yazında test etmeye başlamayı planlıyor.
Çok sayıda nükleer girişim benzer bir takvime sahip. Bunun nedeni, önceki ABD yönetimi döneminde ortaya konan ve en az üç yeni nesil reaktörün 4 Temmuz 2026 tarihine kadar kritiklik — yani nükleer zincir reaksiyonun kendi kendini sürdürebilir hale gelmesi — seviyesine ulaşmasını hedefleyen program. Radiant Nuclear, bu program kapsamında seçilen 11 şirketten biri.
Söz konusu program, doğrudan hibe veya kredi sunmuyor; ancak izin ve onay süreçlerini hızlandırarak şirketlere zaman kazandırıyor. Yine de, ilk prototipin elle, adeta tekil bir proje olarak inşa edilebilmesi, asıl zorluğun daha sonra başlayacağı anlamına geliyor.
Asıl sınav: Seri üretim ve maliyet rekabeti
Pek çok nükleer girişim, ilk reaktörü devreye almanın ötesinde, tasarımlarını seri üretime uygun hale getirerek maliyetleri düşürme iddiasıyla öne çıkıyor. Teorik olarak, fabrikada standartlaştırılmış modüller halinde üretim, nükleer fisyonu geleneksel büyük santrallere göre daha rekabetçi maliyetli haline getirebilir.
Bu nedenle bazı şirketler, ilk reaktörde kritik eşiğe ulaşsa bile, aynı tasarımı tekrarlayıp ölçeklerken zorlanabilir. Radiant Nuclear’ın bu süreçte başarılı olup olmayacağı belirsiz; ancak şirket, son aylarda dikkat çeken büyüklükte fon açıklayan pek çok nükleer girişimden yalnızca biri. Piyasanın bu kadar hareketli olduğu dönemlerde, “balon” tartışmalarının gündeme gelmesi de kaçınılmaz görünüyor.