Bone AI, yapay zekâlı robotik sistemlerle Asya’nın savunma devlerine meydan okumak için 12 milyon dolar yatırım aldı

Güney Kore’nin geleneksel savunma sanayii devleri, 2024 sonu itibarıyla yaklaşık 69 milyar dolarlık sipariş birikimine ulaşmış durumda. Ülke, özellikle Avrupa ile derinleşen savunma iş birlikleri, gelişmiş silah sistemlerine hızlanan yatırımlar ve artan araç ile topçu ihracatı sayesinde, Avrupa’daki NATO üyelerine ikinci büyük silah tedarikçisi konumuna yükseldi.

Buna karşın, bu dev ölçekli sanayi altyapısına rağmen, Güney Kore’de geleneksel oyunculara rakip olabilecek savunma teknolojisi girişimleri hâlâ yok denecek kadar az. Ülkenin üretim gücü ile erken aşama inovasyon ekosistemi arasında belirgin bir boşluk bulunuyor.

Güney Kore’nin yeni savunma teknolojisi girişimi: Bone AI

Seul ve Palo Alto merkezli Bone AI, bu boşluğu doldurmayı hedefleyen yeni bir girişim olarak öne çıkıyor. Şirket, yazılım, donanım ve üretimi tek bir çatı altında toplayan tam entegre bir yapay zekâ platformu inşa etmeyi amaçlıyor.

Bone AI, savunma ve kamu kurumlarına yönelik, yeni nesil otonom hava (UAV), kara (UGV) ve deniz (USV) araçları geliştiriyor ve ağırlıklı olarak B2G (şirketten devlete) odaklı sözleşmeler üzerinde çalışıyor. İlk etapta, lojistik destek, orman yangını tespiti ve anti-dron savunma gibi görevleri optimize etmek için tasarlanan savunma odaklı insansız hava araçlarına yoğunlaşıyor.

12 milyon dolarlık tohum yatırım turu

Girişim, kurucusu DK Lee liderliğinde, 12 milyon dolarlık tohum yatırım turunu tamamladı. Tura, lider yatırımcı olarak Third Prime öncülük ederken, ileri malzemeler ve üretim teknolojileri konusundaki uzmanlığıyla tanınan Güney Koreli stratejik yatırımcı Kolon Group da katıldı.

Yapay zekâ, robotik ve yeni nesil üretimin kesişiminde konumlanan Bone AI için Kolon, kurucuya göre “doğal bir stratejik ortak” niteliği taşıyor.

DK Lee, yatırım turuna şahsen de katılarak, yaklaşık 1,5 milyon dolar ile turun %10’undan fazlasını kendi cebinden karşıladı. Bunu, hem yatırımcılara hem de ekibine “bu misyona finansal ve duygusal olarak tam bağlı” olduğunun bir göstergesi olarak görüyor.

İlk yılda 3 milyon dolar gelir ve yedi haneli B2G sözleşme

Henüz bir yaşını bile doldurmadan, Bone AI şimdiden gelir üreten bir şirket haline geldi. Girişim, yedi haneli bir B2G sözleşmesi almayı başardı ve ilk faaliyet yılında 3 milyon dolar gelir elde etti.

Şirket ayrıca, Güney Kore hükümeti destekli, uçtan uca lojistik odaklı bir programda kazanan girişimler arasına girerek, otonom UAV ve UGV araçlarını içeren bir lojistik altyapısına kendi otonomi yazılımını entegre etme hakkı kazandı.

Büyümede satın alma stratejisi: D-Makers hamlesi

Bone AI’nin bu kadar kısa sürede sözleşme ve gelir elde edebilmesinin arkasında agresif bir “satın al ve entegre et” stratejisi var. Şirket, kuruluşundan sadece altı ay sonra Güney Kore merkezli bir dron üreticisi olan D-Makers’ı ve tüm fikri mülkiyet haklarını (IP) satın aldı.

Başlangıçta yalnızca robotikler için yapay zekâ modelleri geliştirmeye odaklanan Bone AI, şimdi kendi AI bölümünü D-Makers’ın donanım ve üretim kabiliyetleriyle birleştiriyor. Kurucu, ufukta yeni satın almaların da olduğunu, bu sayede ürün olgunluğunu ve ticarileşme hızını daha da artırmayı hedeflediklerini belirtiyor.

Kurucunun ikinci girişimi: Dijitalden fiziksele uzanan bir yapay zekâ vizyonu

Bone AI, DK Lee’nin ikinci girişimi. Lee, daha önce küresel ölçekte ölçeklenen bir yapay zekâ ürünü olarak bilinen MarqVision’ın eş kurucuları arasında yer alıyordu. Bu deneyim, ona dünya çapında AI ürünleri inşa etme ve ölçekleme konusunda önemli bir birikim kazandırdı.

Ancak Lee, yapay zekânın geleceğinin yalnızca dijitalde değil, giderek daha fazla fiziksel dünyada şekilleneceğine ikna olmuş durumda. Bu nedenle kendini, robotik ve otonom sistemler alanında yeniden konumlandırdı; uluslararası robotik konferanslarına katıldı, önde gelen mühendislerle bire bir temaslar kurdu ve yapay zekâ araştırmalarındaki son gelişmeleri yakından takip etti.

Lee, Bone AI’yi yalnızca bir savunma teknolojisi şirketi olarak tanımlamıyor; şirketi, gelişmiş AI simülasyonu, otonomi algoritmaları, gömülü sistem mühendisliği, donanım tasarımı ve büyük ölçekli üretimi bir araya getiren, kapsamlı bir “fiziksel yapay zekâ” şirketi olarak konumlandırıyor.

AI ve donanım arasındaki boşluğu kapatma hedefi

Kurucuya göre, bugün hem yapay zekâ hem de donanım kendi alanlarında hızla gelişiyor ancak çoğu zaman birbirinden kopuk ilerliyor. Bone AI’nin amacı, bu iki alan arasında eksik olan endüstriyel omurgayı inşa etmek.

Lee, dünyadaki en değerli AI şirketlerinden biri olan Nvidia’nın bile üretim ve tedarik için Asya ve Avrupa’ya yayılmış geniş bir ekosisteme dayandığını hatırlatarak, akıllı makinelerin ölçekli bir şekilde var olabilmesi için güçlü bir üretim ve tedarik zinciri altyapısına ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

“Fiziksel AI” için tedarik zinciri: Güney Kore’den müttefik ülkelere

Güney Kore, Hyundai, Samsung ve LG gibi küresel devleri çıkaran, güçlü bir donanım üretim ekosistemine sahip. Ağır sanayi, gemi inşası, otomotiv ve yarı iletkenler gibi pek çok alanda, hem yüksek kalite hem de rekabetçi maliyetler sunabiliyor.

Lee, bu nedenle ülkede daha fazla dron ve küçük ölçekli robotik girişimi görmemiz gerektiğini, Güney Kore’nin bu şirketleri destekleyebilecek tüm unsurlara sahip olduğunu savunuyor. Bone AI’nin misyonunu ise şöyle özetliyor: “Fiziksel yapay zekânın tedarik zincirini önce Güney Kore’de kurmak, ardından bunu ABD, Avrupa ve diğer müttefik ülkelere genişletmek.”

Küresel örnekler ve Asya’daki boşluk

ABD’de Anduril, 30 milyar doların üzerinde değerlemeye ulaşarak savunma teknolojilerinde güçlü bir marka haline geldi. Avrupa’da Helsing milyarlarca dolarlık değerlemeye sahipken, İsrail gibi daha küçük pazarlarda bile Kela Technologies gibi şirketler dikkat çekiyor.

Buna karşın, yatırımcılar Asya’da benzer ölçekte savunma teknolojisi şirketlerinin henüz aynı ivmeye ulaşamadığını belirtiyor. Third Prime’dan Michael Kim, küresel ekonomiler yeniden sanayileşmeye odaklanırken, Bone AI’nin egemen yapay zekâ, çok kutuplu jeopolitik yapı ve yeniden sanayileşmenin kesişiminde konumlandığını vurguluyor.

Kim’e göre Güney Kore’de, dünya standartlarında fakat henüz Silikon Vadisi tipi sermayeyle buluşmamış birçok niş donanım üreticisi bulunuyor. Bone AI’nin güçlü “satın al vs. sıfırdan inşa et” stratejisiyle bu oyuncuları bünyesine katıp entegre edebilmesi, şirketin ürün olgunluğunu ve ticari ölçeklenmesini hızlandırabilecek önemli bir avantaj olarak öne çıkıyor.