Rippling, Deel’i ‘Suç Şebekesi’ Olarak İtham Etti: Başka Rakipler de Hedef Alındı

HR teknoloji girişimleri arasındaki rekabet, bu hafta yeni bir aşamaya geçti. Rippling, Perşembe günü Deel’e karşı açtığı davada 84 sayfalık bir değişiklik dilekçesi sundu.
Dilekçede, Deel’in yalnızca Rippling’i değil, aynı zamanda dört başka rakibi de hedef alarak, sızdığı ve gizli bilgilerini ele geçirdiği iddia ediliyor.
Bu revize edilmiş dilekçe, dört rakipten yalnızca kripto para tabanlı vergi ve bordro uyumluluğu şirketi Toku’yu anıyor. Toku, rakibi LiquiFilegal’a karşı da kurumsal casusluk iddiasıyla dava açmış durumda ve Deel’in bu süreçte yer aldığını öne sürüyor.
Dilekçede, “Üçüncü Mağdur” olarak adlandırılan bir kuruluşun daha önce Deel ile ortaklık kurmuş bir girişim hızlandırıcısı olduğu belirtiliyor ancak bu kuruluşun kim olduğu açıkça belirtilmiyor. (Y Combinator, hem Rippling hem de Deel’i destekliyor, fakat bu durumun VC firmasıyla ilgili olduğu yönünde bir belirti yok.)
Ayrıca, dilekçede Deel’in “bir veya daha fazla büyük rakibi” olduğu ifade ediliyor. Konuyla ilgili bir kaynağa göre, diğer şirketlerde daha fazla tanıkların öne çıkması bekleniyor.
Rippling’in revize edilen davasında, Deel’in CEO’su Alex Bouaziz’in tüm olayların arkasındaki isim olduğu iddia ediliyor ve görüşmelerin ekran görüntüleri delil olarak sunuluyor. Bu dava sivil bir dava olmasına rağmen, Rippling’in bu durumun bir suç meselesi olabileceğini ima ettiği görülüyor.
Dilekçede, “Bu dava, bir multibilyon dolarlık teknoloji şirketinin gölgelerinde faaliyet gösteren bir suç şebekesi hakkında,” ifadeleri yer alıyor.
Rippling, Deel’e karşı federal RICO yasası, Ticaret Sırlarını Koruma Yasası ve Kaliforniya eyalet yasaları kapsamında dava açmış durumda. Dava, doğrudan Alex Bouaziz, onun babası Philippe Bouaziz ve Deel’in operasyon müdürü Daniel Westgarth’ı hedef alıyor.
Önemli bir not olarak, Rippling’in baş avukatı Alex Spiro, tanınmış bir hukuk firması olan Quinn Emanuel’den. Spiro, Manhattan Bölge Savcılığı’nda eski bir savcıdır. Sivil bir davada “suç şebekesi” gibi ifadelerin kullanılması, kasıtlı bir seçim olduğu anlamına geliyor.
Kaynağa göre, federal savcılar da Deel’e yönelik iddiaları aktif bir şekilde araştırıyor.
Bir soruşturma, bir mahkumiyet değildir. Ancak, suçlamalar yapılırsa, Rippling Bouaziz’i sorumlu tutma çabası içinde. Dilekçede, Bouaziz’e yönelik olarak “Bouaziz Tefecilik Girişimi” ifadeleri sıkça kullanılıyor.
Revize edilmiş dilekçenin geri kalan kısmı, Rippling’in daha önceki iddialarını tekrarlıyor.
Özetlemek gerekirse: Bir Rippling çalışanı, İrlanda mahkemesinde Deel için ücretli bir casus olduğunu itiraf etti. Çalışan, mahkemede satış verilerini, ürün planlarını, müşteri hesaplarını ve istenen diğer bilgileri topladığını kabul etti.
Çalışanın, Rippling tarafından kurulan bir tuzağa düştüğü belirtiliyor. Rippling, Deel’e karşı ticari sırların kötüye kullanımı, haksız müdahale, adaletsiz rekabet ve daha fazlası için dava açıyor ve büyük ölçüde casusluk iddialarına dayanıyor.
Deel, bu süreçte karşı dava açtı. Bu dava, Rippling’in iddialarını reddetmekten çok, Rippling hakkında çeşitli iddialarda bulunmayı amaçlıyor. Örneğin, Deel bu hafta, Rippling’in bir çalışanının “müşteriyi taklit ederek” Deel’in gizli ürün bilgilerini elde etmeye çalıştığını iddia eden bir değişiklik dilekçesi sundu.
Bu rekabetin daha da kızışacağı kesin. Popcorn hazırlayın!