
Meta, bu hafta yaptığı üç anlaşma ile neredeyse 1 gigawatt güneş enerjisi temin etti. Bu adım, şirketin büyük Yapay Zeka hedeflerine ulaşma çabasının bir parçası olarak dikkat çekiyor.
Bu üç anlaşma, Meta’nın 2023 yılı boyunca toplam güneş enerjisi alımını 3 gigawatt kapasitenin üzerine çıkardı. Güneş enerjisi, ucuz olması ve hızlı bir şekilde inşa edilebilmesi nedeniyle teknoloji şirketleri için en çok tercih edilen enerji kaynağı haline geldi.
Meta, iki gün önce Louisiana’da toplam 385 megawatt elektrik satın almak için iki anlaşma yaptı. Bu projelerin, iki yıl içinde tamamlanması bekleniyor.
Ayrıca, Pazartesi günü duyurulan daha büyük bir anlaşma ile Meta, Texas’taki dev bir güneş enerjisi santralinden 600 megawatt enerji satın aldı. Bu projenin de 2027 yılında ticari faaliyetlere başlaması planlanıyor.
Texas’taki enerji santrali, doğrudan Meta veri merkezlerine bağlanmayacak; ancak yerel şebekeye enerji aktaracak ve tesislerin kullanımını dengeleyecek.
Louisiana’daki anlaşmalar ise, Meta’nın karbondioksit emisyonlarını dengelemek amacıyla sertifikalar satın almasını içeriyor.
Çevresel nitelik sertifikaları (EAC’ler), bazen yenilenebilir enerji sertifikaları olarak adlandırılmakta ve uzmanlar tarafından, teknoloji şirketlerinin artan elektrik tüketimi ile büyüyen gerçek karbon ayak izini gizlemekle eleştirilmektedir.
EAC’ler, yenilenebilir enerji maliyetlerinin fosil yakıt jeneratörlerine göre yüksek olduğu yıllarda tanıtılmıştır. Bu sertifikalar, herkesin elektriği satın almasına olanak tanırken, şirketlere kendi emisyonlarını dengelemek için ekstra ödeme yapma seçeneği sunmuştur.
Ancak yeni güneş ve rüzgar enerjisi maliyetleri hızla düştü ve yenilenebilir enerji, yeni fosil enerji kaynaklarını geride bırakmaya başladı. Uzmanlar, EAC’lerin artık önceki gibi teşvik sağlamadığını ve ne kadar ek yenilenebilir enerji üretimini teşvik ettiğini sorgulamaktadır.
Eğer şirketler, yapay zeka ile artan enerji tüketimlerini gerçekten dengelemek istiyorlarsa, yeni yenilenebilir enerji kapasitesinin inşasını teşvik etmeleri gerektiğini savunuyorlar.