Lübnan: Doğu Akdeniz’in Yeni Hedefi mi?

İstihbarat kaynaklarından elde edilen bilgiler, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki gerilimlerin yeniden alevleneceğini gösteriyor. Açık kaynaklara sızdırılan Pentagon belgelerine göre, ABD-İsrail ittifakı, Kasım 2025’te Lübnan‘a müdahale için üç aşamalı bir plan hazırlamış durumda. Bu plana göre, siber saldırılar ile Hizbullah’ın elektrik şebekeleri, iletişim ve finansal sistemler dahil altyapısı hedef alınacak. İsrail özel kuvvetleri Beyrut ve Bekaa Vadisi’nde operasyon düzenleyecek, savaş uçakları ve seyir füzeleri ile eş zamanlı olarak 1,500 hedefe yoğun hava saldırıları gerçekleştirilecek. Operasyona “Tanrının Çekici Harekatı” adı verileceği belirtiliyor. Harekâtın amacı, güvenlik kuşağının kuzeye kaydırılması ve Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının ele geçirilmesi olarak öne çıkıyor.

Lübnan: Doğu Akdeniz'in Yeni Hedefi mi? - Resim : 1
Gazze’de her gün binlerce masum sivil İsrail’in kurbanı oluyor.

OPERASYONUN BAŞLANGICI KASIM’DA!

Harekatın Kasım 2025’te başlayıp Ocak 2026’da tamamlanması planlanıyor. Aynı dönemde Hizbullah’ın Güney Lübnan’da 480 yeni üs inşa ettiği de rapor ediliyor. Analizlere göre, Hizbullah, 45 bin savaşçıyı harekete geçirerek, olası bir savaş durumunda kentsel alanları güvence altına almak için yerel direniş komiteleri kurmuş durumda. Operasyonun, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth tarafından onaylandığı iddiaları da gündemde.

120 ŞİRKETİN DENETİMİ

Operasyona zemin hazırlamak amacıyla, ABD Hazine Bakanlığı raporları da dikkat çekiyor. Raporlarda, Hizbullah’ın dünya genelinde 120 şirketi kontrol ettiği ve bu şirketler aracılığıyla yılda yaklaşık 1.5 milyar dolar gelir elde ettiği vurgulanıyor. Ayrıca, Hizbullah’ın Temmuz 2025’ten bu yana Çin ve Kuzey Kore’den füze bileşenleri tedarik etmek için Byblos Bank aracılığıyla 400 milyon dolar transfer ettiği de belirtiliyor.

ENERJİ YATAKLARINA YÖNELİK STRATEJİ

İsrail’in olası Lübnan harekâtına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Doç. Dr. Deniz Tansi, İsrail’in stratejisini anlamak için Lübnan Cumhurbaşkanı’nın Hizbullah’a yönelik silahsızlandırma söylemlerine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Tansi, “Lübnan’ın yeniden yapılandırılması açısından bu önemli bir emare. İsrail, Güney Lübnan, Güney Suriye ve Güney Kıbrıs’ta bir güvenlik kuşağı oluşturmaya çalışıyor ve bu durum, İsrail’in Doğu Akdeniz politikasıyla doğrudan bağlantılıdır.” dedi.

YUNANİSTAN DA PLANDA YER ALIYOR

Tansi, “Lazkiye ve çevresinde bir ayrılıkçı yapı ve ‘Lazkiye Devleti’ projesi söz konusu. Netanyahu, Hindistan-Ortadoğu Ticaret Koridoru’nu ‘kutsanmış bir harita’ olarak tanımlamıştı. Hayfa ve Lazkiye hattı açısından kuzeyin önemi artıyor. Güneyde ise, Akabe Körfezi’nden Gazze’ye kadar uzanan bir ticaret koridoru planı mevcut. Gazze-Hayfa-Larnaka üçlü liman planına Lazkiye’deki Nusayri devleti parçası eklendiğinde, hem enerji hem de bölgesel tahakküm projesi ortaya çıkıyor. Yunanistan da bu projenin Akdeniz ayağında yer alıyor.” şeklinde konuştu.

Doç. Dr. Tansi: “Trump’ın İsrail’e verdiği destek, Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerde büyük rol oynuyor. Suudi Arabistan ise taktiksel hareket ediyor.”

PARÇALANMA RİSKİ!

Prof. Dr. Hasan Ünal (Uluslararası İlişkiler Uzmanı)

Prof. Dr. Ünal, “Esad devrilmeden önce güçlü bir Suriye devleti vardı; Hizbullah’ı koruyarak İsrail ile sınır komşusu olma riskini ortadan kaldırıyordu. Ancak o devletin yok olması, Suriye’yi İsrail’in kontrolüne açtı. Suriye’nin parçalanma süreci, İsrail’in Hizbullah’a saldırma ihtimalini artırıyor. Ayrıca İran’a yönelik saldırı haberleri de mevcut. Ancak İran ile yapılan 12 günlük çatışmadan sonra ciddi kayıplar yaşandı. ABD ve İsrail’in hava savunma sistemleri yetersiz durumda. Dolayısıyla, İsrail’in genişleme çabaları oldukça zorlayıcı olacaktır. Hamas’ın Gazze’de askeri hazırlıklarına devam ettiği ve çok sayıda direniş taburu oluşturduğu da belirgin hale geliyor.”

Haber kaynağı: Web Özel

Exit mobile version