Julie Bornstein’in Daydream’i Moda Alışverişi İçin AI Destekli Chatbotunu Tanıttı
Julie Bornstein’in liderliğindeki Daydream, neredeyse bir yıl önce 50 milyon dolarlık büyük bir yatırım aldıktan sonra, moda odaklı alışveriş deneyimini geliştirmek üzere AI destekli bir chatbot sunuyor.
Ürün, belirli kullanıcılarla yapılan testlerin ardından bugün tüm kullanıcılara açık bir beta sürümü olarak piyasaya sürülüyor. Kullanıcılar, chatbot’a isim, doğum tarihi, alışveriş yaptıkları fiyat aralığı ve varsa marka tercihleri gibi bilgileri verebiliyor.
Kullanıcılar, “Bu yaz Paris’te düğüne giyecek bir elbise istiyorum” gibi bir sorgu girerek ya da bir görsel yükleyerek, aradıkları kıyafet için daha fazla bağlam ekleyebiliyorlar.
Kullanıcılar, oluşturdukları koleksiyona istedikleri herhangi bir öğeyi kaydedebilir veya sol taraftaki chatbot üzerinden aramalarını daraltabilirler. Eğer bir ürünü beğenirlerse ancak bazı özelliklerini değiştirmek isterlerse, her ürünün yanında bulunan “Daha Fazla Söyle” butonuna tıklayarak aramalarını düzenleyebilirler.
Kullanıcıların onboarding sürecinde sağladığı bilgiler ve uygulamanın onlardan aldığı geri bildirimler doğrultusunda, Daydream farklı ürün önerileri sunuyor. Kullanıcılar için bir stil pasaportu oluşturarak, onların beğenisine uygun önerilerde bulunuyor. Web uygulaması ayrıca, kullanıcıların zevkine uygun günlük ilham verici ürünler ve aksesuarlar da sunuyor.
Şu anda Daydream, entegre bir ödeme akışına sahip değil, bu nedenle kullanıcı bir ürüne tıkladığında, işlemi tamamlamak için bir satıcının web sitesine yönlendiriliyor. Startup, her satıştan bir yüzde almakta. İlk lansmanda, platformda 8,000’den fazla marka yer alıyor ve yeni satıcıların ücretsiz olarak sisteme dahil edilmesi sağlanıyor.
Bornstein, Nordstrom, Urban Outfitters, Sephora ve Stitch Fix gibi şirketlerde üst düzey pozisyonlarda görev almış bir isim olarak, geçtiğimiz yıl boyunca farklı markaların kataloglarını bir araya getirecek teknolojiler üzerinde çalıştıklarını belirtti.
“E-ticaret kariyerim boyunca, arama hep göz ardı edilen bir alan oldu ve pek de iyi çalışmadı. İnsanlar, moda dünyasında bir şey ararken dar bir çerçeveye sıkışmaya eğilimli hale geldiler. Önceki girişimimde de insanları daha fazlasını aramaya ikna edemedik,” diyen Bornstein, Chat GPT’nin piyasaya sürülmesiyle birlikte, tüketicilerin sorgulama potansiyelini düşünmeye başladıklarını ifade etti.
Maria Belousova, bu yıl CTO olarak şirkete katıldığını belirterek, Daydream’in katalogdaki ürünlerin inceliklerini anlamak için çok fazla çalışma yaptığını dile getirdi. Geleneksel arama sistemlerinin, sadece anahtar kelimelerine uygun etiketlere göre ürünleri gösterdiğini, bunun günümüz dünyasında yeterli olmadığını vurguladı.
“Ürünlerin detaylarını anlamak için oldukça fazla çalışma yapıyoruz. Örneğin, süslemeler, siluet gibi stilistik özellikleri ve gelin ya da düğün misafiri gibi sosyal özellikleri bilmekteyiz. Ayrıca, müşterinin aradığı ürünü tanımladığı detaylı sorguları karşılamak için görüntü tanıma teknolojisini kullanıyoruz,” dedi Belousova.
Önümüzdeki yıl, Daydream kullanıcıların araca daha açık geri bildirimde bulunmalarını sağlayacak ve “Dört inç topuklu ayakkabı göstermeyin” gibi talepler almayı planlıyor. Ayrıca, kullanıcıların mevcut bir ürünle iyi bir eşleşme talep edebileceği kişiselleştirilmiş öneriler sunacak bir özelliği test etmeyi amaçlıyor. Kullanıcıların kaydettikleri öğeleri arkadaşlarıyla ve aileleriyle paylaşarak alışveriş önerileri alabilmelerine olanak tanımak da hedefleri arasında. Diğer bir düşünce ise, başka bir kullanıcının mevcut koleksiyonunu alarak, ihtiyaçlarına göre AI yardımıyla modifiye edebilmesi.
Daydream’in ekibi, yıllarca süren e-ticaret deneyimi ve moda odaklı çalışmalarıyla dikkat çekerken, Deft ve Cherry gibi girişimler de alışveriş için çok modlu arama sistemleri geliştirmekte. Öte yandan, Amazon ve Google gibi teknoloji devleri de kullanıcıların doğru ürünü bulmasını sağlamak için çoklu sitelerde arama yapan AI özelliklerine odaklanıyor.