
Altyapı peşindeki yatırımcılar, asıl fırsatı kaçırıyor mu?
San Francisco’da herkes bir sonraki büyük yapay zekâ altyapısı yatırımı peşindeyken, en güçlü ve uzun vadede en savunulabilir yapay zekâ şirketleri bambaşka yerlerde ortaya çıkıyor. Geleneksel sektörlerde derin uzmanlığa sahip kurucular, sağlık, üretim ve tedarik zinciri gibi alanlarda yapay zekâ ile dönüşüm yaratıyor; ancak bu kurucuların önemli bir kısmı hâlâ hak ettikleri finansmana ulaşamıyor.
January Ventures tam da bu boşluğu doldurmayı hedefliyor. Fon, özellikle temsil edilmeyen kuruculara odaklanarak, yapay zekâyı kullanarak geleneksel sektörleri yeniden inşa eden girişimlere pre-seed aşamasında yatırım yapıyor.
January Ventures’in odağı: Temsil edilmeyen kurucular ve eski sektörler
January Ventures’in yaklaşımının merkezinde, klasik Silikon Vadisi kalıplarının dışında kalan kurucular var. Bu kurucular, genellikle yıllarca çalıştıkları legacy (geleneksel) sektörlerde derin domain bilgisine sahip; yani karşılaştıkları problemleri içerden tanıyor ve yapay zekâyı bu gerçek sorunlara uygulayabiliyor.
Fon, özellikle şu alanlarda çözüm üreten erken aşama girişimlere yöneliyor:
- Sağlık: Klinik iş akışlarının otomasyonu, hasta verilerinin analizi, teşhis ve tedavi süreçlerinin yapay zekâ ile iyileştirilmesi
- Üretim: Akıllı fabrikalar, kestirimci bakım, kalite kontrol ve verimlilik optimizasyonu
- Tedarik zinciri: Talep tahmini, stok yönetimi, lojistik planlama ve süreç optimizasyonu
Bu alanlarda kurulan şirketler, sadece teknoloji trendlerine göre değil, gerçek ve büyük ölçekli sorunlara çözüm ürettikleri için, uzun vadede daha kalıcı rekabet avantajı elde edebiliyor.
Disrupt 2025’te erken aşama yatırımları ve ağların gücü
TechCrunch Disrupt 2025 sahnesinde, gazeteci Dominic-Madori Davis, January Ventures’in kurucu ortaklarından ve genel ortağı Jennifer Neundorfer ile Equity podcast’inin canlı bölümünde bir sohbet gerçekleştirdi. İkili, yapay zekâ çağında erken aşama yatırımın nasıl değiştiğini ve neden farklı ağlar kurmanın kritik olduğunu masaya yatırdı.
Erken aşama yatırımda yapay zekâ etkisi
Neundorfer, yapay zekânın artık yalnızca bir teknoloji katmanı değil, iş modellerinin temelini şekillendiren bir unsur olduğunu vurguladı. Yatırımcılar, yalnızca bir yapay zekâ altyapısı hikâyesine değil, aynı zamanda:
- Kurucunun sektörel uzmanlığına,
- Veri erişimi ve kalitesine,
- Ürünün gerçek müşteri problemini çözme derecesine
daha fazla odaklanmak zorunda kalıyor.
Neden farklı ağlar kurmak zorunlu hâle geldi?
January Ventures’in stratejisi, yatırımcıların sıklıkla gözden kaçırdığı bir gerçeğe dayanıyor: Ağlar kimleri tanıdığınız kadar, kimleri hiç görmediğinizle de ilgilidir. Geleneksel yatırım çevrelerinin dışında kalan, kadınlar, göçmenler veya farklı sosyoekonomik arka plana sahip kurucular, çoğu zaman yalnızca bu ağların dışında oldukları için sermayeye ulaşamıyor.
Neundorfer, bu yüzden hem yeni ağlar kurmanın hem de mevcut ağları daha kapsayıcı hâle getirmenin, sağlıklı bir girişim ekosistemi için kritik olduğunu belirtiyor. January Ventures, bu amaçla erken aşama kurucularla daha geniş ve çeşitli bir havuzdan ilişki kurmaya çalışıyor.
Geleceğin en savunulabilir yapay zekâ şirketleri nereden çıkacak?
Bugün gündem, büyük dil modelleri ve altyapı çözümleri etrafında dönerken, January Ventures gibi fonlar, asıl kalıcı değerin, yapay zekâyı dikey ve sektörel çözümlere dönüştüren girişimlerde olduğunu savunuyor. Özellikle de:
- Derin sektör bilgisi olan,
- Temsil edilmeyen topluluklardan gelen,
- Gerçek dünya problemlerine odaklanan
kurucuların, geleceğin en dayanıklı ve sürdürülebilir yapay zekâ şirketlerini inşa edeceği öngörülüyor.