İstanbul Trafiğinde Yeni Hız Sınırlaması: 45 km/saat Hava Kirliliğini Artırır mı?
İstanbul‘da şehir içi hız limitlerinin düşürülmesi, trafik, çevre ve halk sağlığı açısından tartışmalara yol açtı. Yeni düzenlemeye göre hız sınırı, 45 km/saat olarak belirlendi. Bu limitin aşılması durumunda sürücülere uygulanacak cezalar ise 46-55 km/saat için 30 gün, 56-65 km/saat için 60 gün ve 66 km/saat ve üzeri hızlar için 90 gün ehliyete el koyma şeklinde olacak. Ancak, yapılan hesaplamalar, düşük hızlarda hem yakıt tüketiminin hem de emisyonların arttığını gösteriyor. Özellikle yoğun nüfuslu İstanbul’da, bu yeni limitlerin fosil yakıt tüketimini artıracağı ve enerji verimliliğini düşüreceği ifade ediliyor.
Sürdürülebilir Olmalı
Uzmanlar, dizel araçların düşük hızlarda daha fazla partikül madde ve karbon monoksit saldığını belirterek, bunun İstanbul’un mevcut hava kalitesini daha da olumsuz etkileyeceğini vurguluyor. Sıkışan trafik nedeniyle sürücülerde stres ve agresif davranışların artma ihtimali de gündeme geliyor. Uzmanlar, düzenlemenin uygulanmasından önce kapsamlı trafik ve çevresel etki analizlerinin yapılması gerektiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, toplu taşıma kullanımının teşvik edilmesi, bisiklet yollarının ve yaya alanlarının artırılması gibi önlemlerle daha sürdürülebilir bir trafik yönetimi sağlanabileceği ifade ediliyor.
Tıkanıklık Hava Kalitesini Düşürüyor
Eski Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, benzinli ve dizel araçların 40 km/saatin altında aşırı yakıt tükettiklerini belirterek, “45 km/saat ve altındaki hızlarda araçlar, PM2.5 ve azot dioksit gibi kirleticileri artırarak havayı ciddi şekilde kirletir. İstanbul’da sabah 05.00-08.30 ve akşam 18.00-21.00 saatlerinde yoğun olan trafik, yeni hız limitleriyle gün boyunca yavaşlayacak ve tıkanıklık seviyeleri artacak. İstanbul’da ortalama bir sürücü ömrünün en az dört yılını trafikte geçiriyor, bu düzenleme ile bu süre beş yıla yaklaşacak” dedi.
Toplu Ulaşım Seferberliği
Ulaşım kaynaklı hava kirliliğinin kalp ve akciğer hastalıklarını tetiklediğini vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, “Trafik kaynaklı hava kirliliği, sağlık harcamalarını yükseltiyor ve erken ölümlere yol açıyor. Ekonomik açıdan da trafikte geçirilen süre büyük kayıplara neden oluyor. İstanbul’da hız sınırlarının çok düşük tutulmaması, toplu taşımanın güçlendirilmesi ve akıllı trafik yönetim sistemlerinin uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dizelden Vazgeçilmeli
Meteoroloji Mühendisi Prof. Dr. Selahattin İncecik, İstanbul’daki hava kirliliğinin temel sebebinin dizel araçlar olduğunu vurgulayarak, “Dizel araçların yerine elektrikli araçların ikame edilmesi ve kirleticilerin yayılımını engelleyen önlemlerin alınması gerekli. İstanbul’da 6 milyona yakın araç var ve bunların %40’ı dizel. Avrupa Birliği’nde bu oran %24. Trafik sıkışıklığı, yaşam kalitesini, sağlık durumunu ve ekonomik verimliliği olumsuz etkileyen bir sorun olarak karşımızda” uyarısında bulundu.
Kalbin Düşmanı
Prof. Dr. İsmail Polat Canpolat (Kardiyoloji Uzmanı) “Dizel araçlardan kaynaklı partikül kirleticiler, solunum yoluyla vücudumuza girerek damar yapısının bozulmasına neden oluyor. Bu kirleticiler, damar sertliği ve kalp krizine zemin hazırlıyor. Kalp ve damar hastalıkları ile kalp krizi vakalarındaki artışın en büyük nedeni hava kirliliği ve stres” şeklinde ifade etti.
Kaynak: Web Özel
