İstanbul Boğazı’nda Balık Avcılığı Krizi: Ekolojik Denge Tehdit Altında
Yıllardır yapılan uyarılara rağmen, İstanbul Boğazı’nın kıyılarında trol tekneleri yasaklara aldırış etmeden avcılık faaliyetlerine devam ediyor. Tarabya, Sarıyer ve Yeniköy hattından gelen görüntüler, balık popülasyonundaki azalmanın ve ekolojik dengenin bozulmasının çarpıcı örneklerini gözler önüne seriyor. Kıyıdan itibaren ilk 200 metrede ağ çekmenin yasak olduğu biliniyor, ancak Boğaz’ın göç hattı üzerinde yer alan gırgır tekneleri, balık sürülerini kıstırarak avlanmaya devam ediyor. Uzmanlar, Türkiye’deki avlanma derinliği sınırının 24 metre olarak belirlenmesinin yetersiz olduğunu vurgularken, Avrupa Birliği’nde bu sınırın 50 metre, Yunanistan’da ise 40 metre olduğunu belirtiyor. Gereken önlemler alınmadığında, İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’nde ekolojik dengenin tamamen çökebileceği uyarısı yapılıyor.

YASAKLARA RAĞMEN AVLANMA DEVAM EDİYOR
Karadeniz ile Marmara Denizi arasında doğal bir balık göç yolu olan İstanbul Boğazı’ndaki manzara, hem çevrecilerin hem de vatandaşların tepkisini çekiyor. Gırgır tekneleri kıyıdan sadece birkaç yüz metre uzakta ağlarını atarak, hamsi, istavrit, kolyoz, lüfer ve sardalya gibi türlerin göç yollarını kapatıyor. Sarıyer-Tarabya hattındaki bu yasak dışı avlanma, sosyal medyada da eleştirilere neden oluyor. Bilinçsiz avcılığın sucul yaşamı tehdit ettiği uyarısı yapılıyor.
BALIK TÜRLERİ YÜZDE 30 AZALDI
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Boğaz’daki gırgır avcılığının ekosistemi tahrip ettiğini dile getiriyor. “Gırgır teknelerinin bıraktıkları ağlar, balık göç yollarını kapatıyor. Bu yanlış uygulama, balıkların neslini ve besin zincirini tehdit ediyor. Avlanma derinliği en az 30 metreye çıkarılmalı ve Boğaz’da gırgır avcılığı tamamen yasaklanmalı” diyor. Marmara Denizi’nde balık tür çeşitliliğinin son 15 yılda yüzde 25 azaldığını belirten Prof. Öztürk, ekonomik değeri yüksek türlerdeki azalmanın ise yüzde 30’a ulaştığını ifade ediyor.
DOĞAL YAŞAM İÇİN TEHDİT
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Meriç Albay, Boğaz kıyılarındaki gırgır avcılığının “doğal yaşam için katliam” anlamına geldiğini belirtiyor. Avrupa’da 50 metreden daha sığ yerlerde avcılığın yasak olduğunu hatırlatan Albay, “Önlem alınmazsa denizaltındaki yaşam zinciri kopar ve besin piramidi çöker” şeklinde uyarıda bulunuyor.

DENETİM YETERSİZLİĞİ TEHDİT OLARAK GÖRÜLÜYOR
Dr. Erol Kesici (Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı) ise, balık göç yolları üzerinde yapılan bilinçsiz avlanmanın deniz yaşamına büyük zarar verdiğini vurguluyor. “Kıyıda, yalıların önünde ağ atarak avcılık yapılması kabul edilemez. Balık türlerinin korunması ve denizlerin geleceği açısından ekosistemi korumak hayati öneme sahiptir” diyor. Gırgır tekneleri için avlanma derinliğinin en az 30, hatta 40 metre olması gerektiğini belirten Kesici, mevcut yasakların denetim eksikliği nedeniyle sık sık ihlal edildiğini ifade ediyor.
Özetle, İstanbul Boğazı’ndaki gırgır avcılığı, hem deniz ekosistemini tehdit etmekte hem de gelecekteki balık popülasyonunu tehlikeye atmaktadır.


