Dünyada ilk kez bir uyduya Bluetooth üzerinden bağlanarak tarihe geçecek olan Hubble Network, yeni nesil bir uydu sistemi ile karşımıza çıkıyor. Seattle merkezli şirket ve Muon Space, Dünya’nın etrafında “gerçek bir Bluetooth katmanı” oluşturmak için iş birliği yapıyor.
Hubble Network’ün Avantajları
Yeni sistemin birçok avantaj sunması bekleniyor. Bu avantajlar arasında, altyapıya ihtiyaç duymadan küresel kapsama sağlaması ve düşük enerji ile çalışması öne çıkıyor. Cihazınızın mevcut çipteki yazılımı sayesinde çalışacak olan bu ağ, izleme cihazı veya sensör gibi ek donanımlara ihtiyaç duymadan uzayla iletişim kurmayı mümkün kılacak.
Hubble Network 2027’de Hayata Geçecek
Hubble Network, Apple’ın “Find My” ağına benzer bir sistem geliştirerek kurumsal pazara açılmayı hedefliyor. Sistem, fazlı dizi teknolojisi ile çalışacak ve Muon Space’in ürettiği MuSat XL adlı uydularla entegre olacak. 2027 yılında fırlatılması planlanan bu uydular, Dünya’nın tamamını 12 saatte bir ziyaret edecek. Bluetooth Low Energy (BLE) sinyallerini mevcut sistemlere göre 30 kat daha düşük güçle algılayabilmesi, pil ömrünü önemli ölçüde uzatacak.
60 Uzay Aracı Yörüngede Olacak
Mevcut durumda yörüngede yedi uzay aracı bulunan Hubble, bu sayıyı 2028 yılına kadar 60’a çıkarmayı planlıyor. Şirketin kurucularından Alex Haro, hedeflerinin uydu takımyıldızını daha büyük uzay aracı platformlarına dönüştürmek olduğunu belirtti. Yeni nesil uzay araçları, daha fazla yük taşıyabilme kapasitesine sahip olacak ve optik veri aktarımı ile gerçek zamanlı iletişim imkanı sunacak.
Muon Space’in Gelecek Hedefleri
Gelişmiş uzay sistemleri inşa eden Muon Space, geleceğe yönelik iddialı planlarla karşımıza çıkıyor. TechCrunch’a verdiği demeçte Başkan Gregory Smirin, şirketin San Jose üretim tesisinin 2027 yılına kadar 500’den fazla uzay aracı üretmek üzere inşa edildiğini açıkladı. Bu altyapının, lojistik ve altyapı izleme alanlarının yanı sıra ABD Savunma Bakanlığı’na da katkıda bulunacağı biliniyor. Geçtiğimiz yıl Space Development Agency ile iş birliği yapan şirket, ajansın HALO programına seçilerek uzay teknolojisinin gelişiminde önemli bir adım atmıştı. Yeni sistem, benzer şekilde SDA tarafından füze savunma uyduları gibi görevlerde kullanılacak.
