Bu yazıya başlamadan önce, bir otomobil meraklısı olmadığımı belirtmek isterim. Geçmişte kullandığım araçlar arasında, tabanında bir delik olan eski bir Volvo ve ailemi 12 yıl boyunca taşıdığım VW Golf ve Mazda SUV gibi son derece pratik araçlar yer alıyordu. Sonrasında ise bir BMW i4 elektrikli araç kiraladım.
Bu i4’ü almamdaki nedenlerden biri, diğer elektrikli araçların aksine, BMW’lerin Jetgillerden fırlamış gibi görünmemesiydi; sade tasarımlarıyla elektrikli araç olmaları beni cezbetti. Ayrıca, i4’ün Kuzey Kaliforniya’da diğer elektrikli araçlara göre çok daha az yaygın olması da hoşuma gitti. Ayrıca, “Brooklyn Gray” gibi birçok renk seçeneği sunması, Tesla’nın sınırlı seçeneklerinin asla sağlayamadığı bir keyif verdi. İlk kullanıcıların yazılım sorunları yaşadığını okumuştum ama gözümdeki güzel BMW hayalleriyle bu bilgiyi kenara attım. İlk birkaç sürüş gerçekten heyecan vericiydi. Araç çok şıktı, sürüş keyfi harikaydı ve yeni yerler keşfedeceğimi düşünüyordum.
Ancak neredeyse iki yıl sonra, lükse bir araç olan bu otomobilin kiralama süresinin sona ermesini dört gözle beklediğimi söylemek zorundayım. Çünkü yazılım sorunları, eski Volvo’mun bile güvenilirliğini gölgede bırakacak kadar kötü.
Aşk hikayesinin kötü gidişi
Bu ilişkinin ne kadar kötü gittiğini saymaya başlayacak olursam, ilk olarak en temel işlev olan kendi arabama girmekle başlayabilirim. Birkaç kez, telefonumla kapılarını açamadığım için otoparkta beklerken, sanki kendi arabamı çalmaya çalışıyormuşum gibi hissettim. Bu, eriyen alışveriş poşetleriyle uğraşırken gerçekten can sıkıcı bir durum.
Dijital anahtar sorunları o kadar yaygın hale geldi ki, BMW sahipleri zaman zaman bombayı etkisiz hale getirme talimatları gibi karmaşık çözümler paylaştı: “1. Telefonunuzdaki BMW uygulamasını açın ve kapıyı açmak için kullanın. 2. iDrive’da BMW kimliğinizle oturum açın. 3. iPhone’unuzu aracın şarj tepsisine yerleştirin. 4. Dijital anahtarın Wallet uygulamasında yeniden belirmesini bekleyin. 5. Yan düğmeye iki kez basın, Face ID ile kimlik doğrulaması yapın ve nihayetinde aracı çalıştırın.”
Kullanıcı profil sistemi de başka bir zorluk. Misafir profilleri oluşturmakta zorlandım ve bu da beni kullanıcı hiyerarşisinin en altına düşürdü. Pratikte bu, aracımı başka biri kullandığında – hatta bir kez bile – aracın Bluetooth menzilindeyken, telefonlarını ve çalma listelerini otomatik olarak alması anlamına geliyor. BMW, profil sistemini o kadar karmaşık hale getirmiş ki, otomatik olarak gerçekleşmesi gereken adımları manuel olarak bağlantılandırmak gerekiyor.
Aracın CarPlay entegrasyonu ise ya zayıf ya da tehlikeli. Yazılım güncellemeleri genellikle CarPlay işlevselliğini bozuyor ve iDrive bilgi-eğlence sisteminin tamamen yeniden başlatılmasını gerektiriyor. Geri görüş kamerasındaki sorun ise özellikle can sıkıcı; geri vitese geçtiğinizde ve tekrar ileri vitese geçtiğinizde, yol tariflerinizin yerine ana ekrana dönüyorsunuz.
Yedek kamera, düşük ışık koşullarında neredeyse kullanılamaz hale geliyor ve ekran sık sık aşırı derecede ısınıyor.
Bir de ışıklar sorunu var. Aracımı terk ettikten sonra manuel olarak kilitlemeyi hatırlamazsam, zaman zaman dışarıdaki ışıkların hala yanmakta olduğunu fark ediyorum. İlk seferde bunun insan hatası olabileceğini düşündüm. Üçüncü kezde, i4’ün “pseudo-sleep mode”a geçerek ışıkları ve diğer sistemleri sonsuza dek açık tutan bir “özellik” olduğunu anladım. Birçok kullanıcı aynı sorunu yaşıyor: aracı park ettiklerinde, uzaktayken tekrar döndüklerinde araçlarının bir işaretçi gibi yanıp söndüğünü ve bataryalarını tükettiğini görüyorlar.
Günlük hayatta aracın hafızası olmadığını hissetmek dışında, ciddi güvenlik sorunları da mevcut. 2022 i4, ilk yılında altı geri çağırma yaşadı ve bunlardan biri o kadar ciddi bir durumdaydı ki, BMW sahiplerine araçlarının park halindeyken yangın riski taşıdığını bildirip “bu aracı hemen kullanmayı bırakın” tavsiyesinde bulundu. O zamandan beri, diğer geri çağırmalar arasında ani güç kaybına neden olabilecek batarya kontrol üniteleri de bulunmaktadır.
BMW, i4 için yaklaşık her birkaç ayda bir yazılım güncellemesi yayımlıyor ama bu süreç sorunlarla dolu. Güncellemeler genellikle bağlı hizmetleri bozuyor, bu da sahiplerin trafik bilgilerine, hava durumu verilerine, uzaktan park etme işlevlerine ve hatta MyBMW uygulamasına erişimini kaybetmesine neden oluyor.
Havadan güncelleme sistemi de güvenilir değil; sahipler, güncellemelerin günlerce çeşitli yüzdelerde takılı kaldığını bildiriyor ve bu da manuel yükleme için bayilere gitmeyi gerektiriyor.
Daha da sinir bozucu olan, BMW’nin bu araçları premium ürünler olarak konumlandırması. Eğer satın alıyorsanız, i4’ün başlangıç fiyatı 50.000 dolardan fazladır ve iyi donanımlı modeller 70.000 doları aşmaktadır. Oysa, daha düşük fiyatlı araçların sahipleri, Hyundai’ler ve Lexus modelleri gibi, sağlam bağlantı ve sorunsuz kullanıcı deneyimleri yaşıyor.
Bu araçların piyasaya sürülmeden önce yeterince test edilmediğini ve sonrasında müşterilerini beta test kullanıcıları gibi davrandıklarını söylemiyorum, ama bunu da söylemiyorum.
Bu ilişkinin çalışmasını gerçekten istemiştim. i4 çok güzel, harika bir sürüş keyfi sunuyor ve tam olarak elektrikli bir araçta istediğim her şeyi temsil ediyor. Ancak kapı açmak, telefonumu bağlamak veya yön tarifleri almak gibi en temel işlevlerin, bir aziz sabrı gerektirmesi kabul edilemez. (Benim, bir aziz sabrım yok.)
Teknoloji konusunda bilgili olan eşim bile, genellikle kullanıcı hatası olduğunu söyleyen kişi, geçtiğimiz günlerde araca girip yoğun bir yazılım çökmesi sonrası “biraz meditasyon yapmam gerekecek” dedi.
Araç sahipliği sürekli bir sıkıntı kaynağı olmamalı. Çalışması gereken özellikler için bir zihinsel veritabanı tutmak zorunda kalmamalıyım. Yazılım güncellemelerinden korkmamalıyım, çünkü mevcut durumda olan bir şeyin bozulma ihtimali var.
Öyleyse BMW, artık yeter. Harika bir araç yaptınız, ancak yazılımıyla o kadar kötü bir şekilde sabotaj yaptınız ki, neredeyse komik. Birlikte gün batımına doğru süreriz diye düşünmüştüm. Bunun yerine, kiralama sürem dolduğunda i4’ümü geri götürüyorum. Beklemediğim kadar sabırsızım.
