Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, estetik ameliyat sonrası memnun kalmayan hastalar için ücret iadesi yapılması gerektiğine karar verdi. Yakın zamanda Ankara’da bir özel hastanede burun estetiği geçiren bir birey, koku kaybı ve burun eğriliği yaşadığını belirtti. Mahkeme, Adalet Bakanlığı’nın görüşüne paralel olarak estetik operasyonların ‘eser sözleşmesi’ kapsamında olduğunu ve hekimin yalnızca tedavi değil, sonuç da taahhüt ettiğini vurguladı. Peki, estetik operasyonların bu kadar yaygın olduğu günümüzde bu önemli karar hukuk sistemi içinde nasıl bir yer bulacak? Kötüye kullanma ihtimali var mı? Hukukçular bu konuyu değerlendirdi.
AÇIK RIZA ALINMALI
Avukat Gizem Gonce, estetik operasyonların Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde “eser sözleşmesi” olarak değerlendirildiğini belirtti. Bu tür sözleşmelerde hekimin sadece tedavi yükümlülüğü değil, aynı zamanda sonuç taahhüdü bulunduğuna dikkat çekti. Gonce, “Eser sözleşmesi, karşılıklı edimlere dayalı bir iş görme sözleşmesidir. Hekim, ameliyat öncesinde hastaya yapılacak işlemi detaylı bir şekilde açıklamalıdır. Bu, operasyon öncesinde yapılacak çizimlerle ve hazırlanan aydınlatılmış onam metniyle gerçekleştirilmelidir. Böylece hasta, işlemin nasıl olacağına dair bilgi sahibi olur ve açık rızasını verir. Sonuçta da memnun kalması beklenir” dedi.
İADE ŞARTLARINA DİKKAT
Gonce, sözlerine şöyle devam etti: “Bu durum, bazı kötüye kullanımlara açık hale gelebilir. Ancak hasta ve hekim arasında hazırlık sürecinde tüm hukuki yükümlülüklere uygun metinlerin karşılıklı olarak onaylanması zorunludur. Mahkeme, yapılacak inceleme neticesinde iade şartlarının oluşup oluşmadığı hususunu dikkate alarak bir kanaate varacaktır. Elbette bu karara karşı istinaf mahkemesine itiraz edilebilir.”
HEKİMLERİN SORUMLULUKLARI
Avukat Kevser Yıldırım, estetik ameliyat yapan hekim ile hasta arasındaki ilişkinin Yargıtay’ın kararlarına göre normal ameliyatlardan farklı olduğunu belirtti. Yıldırım, “Estetik ameliyatında hekim, meydana gelecek sonucu garanti etmemekte, ancak estetik operasyonda sonuç garanti edilmektedir. Estetik girişimlerin bazı riskleri ve komplikasyonları olabilir. Hekimin sorumluluktan kurtulması, hastanın aydınlatılmış onayının alınmış olmasına bağlıdır” dedi.
UYGULANACAK İŞLEMLER ANLATILMALI
Yıldırım, uygulanacak işlemin sonuçları, süreci, risk oranı ve yan etkileri hakkında hastaya bilgi verilmesinin önemine değindi. Hekimin, bu onayı yazılı olarak almasının zorunlu olduğunu vurguladı. Aydınlatılmış onayın alınmaması, zarar tazmini talebine neden olabilir. Onay alındıktan sonra hekimin özen yükümlülüğü devam eder. Aksi takdirde eser sözleşmesinde edimin ayıplı ifası durumu ortaya çıkabilir ve hekimin tazminat veya ücret iadesi gibi sorumlulukları doğar.
HEKİM NET ANLATMALI
Estetik davalarının çoğunlukla bu sebeplerle açıldığını belirten Yıldırım, maddi ve manevi tazminat taleplerinin gündeme geldiğini ifade etti. Kötü niyetli taleplerin önlenmesi için hekimin vaat ettiği sonucun net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini söyledi. Hekimin, hastanın onayını resimlerle destekleyerek alması, mahkemede kötü niyetli taleplerin reddedilmesini sağlayabilir.
