Eşini Katleden Sercan Güler: “Eşim Kendi Kendine Öldü” İddiasında Bulundu
12 Şubat’ta Esenyurt Akçaburgaz Mahallesi’nde meydana gelen olayda, Sercan Güler’in çığlıklarını duyan akrabaları eve girdiğinde Sibel Güler’in nefes almadığını fark etti. İhbar üzerine gelen acil sağlık ekipleri, Sibel Güler’in hayatını kaybettiğini belirledi. Kadının eşi Sercan Güler, polis tarafından gözaltına alındı ve daha sonra tutuklandı. Otopside, Sibel Güler’in ‘boyun baskısı ve el ile ağzının kapatılması’ nedeniyle yaşamını yitirdiği tespit edildi.
Soruşturma sürecinde, Sercan Güler hakkında Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin hazırladığı raporda, sanığın eyleminin hukuki anlamını algılayamadığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azalmış olduğu ifade edildi. Bu rapor, sanığın akli dengesinin yerinde olmadığı sonucuna ulaştı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Sercan Güler’in ‘Eşe karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Olayla ilgili açılan davanın ilk duruşması bugün Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Duruşma salonunda tutuklu sanık Sercan Güler, hayatını kaybeden Sibel Güler’in ailesi ve avukatları hazır bulundu. Savunmasında Sercan Güler, “Eşim kendi kendine öldü. Aramızda tartışma veya kavga olmadı. Ben eşimin yanında yatıyordum. Uyanınca nefes almadığını fark ettim. Şok yaşadım. Kendimden geçtim ve bağırmaya başladım. O sırada evde çocuklar da vardı. Karşı dairedeki annem, ağabeyim ve ablam uyandı ve evimize gelerek 112’yi aradı. Otopsi raporunda yer alan ‘Boyun baskısı ve el ile ağız kapatma nedeniyle ölüm’ doğru değil. Ben sadece parmağımla nefes alıp almadığını kontrol ettim. Olay anına dair bir şey hatırlamıyorum. Akli dengem yerinde değil; ilaç kullanıyorum ve 5 ay Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yattım” dedi.
‘Babam, Kurban Olduğum Allah’ım Suçumu Affet Diye Bağırıyordu’
Duruşmada tanık olarak ifade veren çiftin çocuklarından N.Y.G., “Ben kardeşimin ağlama sesine uyandım. Salona geçtim. Babam, kardeşime sussun diye çikolata verdi. Sonra küçük kardeşim ağladı. Ben de anne diye seslendim ama cevap yoktu. Ardından babam mutfakta kendi kendine bağırmaya başladı. ‘Kurban olduğum Allah’ım suçumu affet’ diye bağırıyordu” şeklinde konuştu.
‘Ağzında Yemek Kaşığı Vardı’
Olay günü sesleri duyarak eve gelen Serdar Güler, “Ben seslere uyandım. Evden çıkıp aşağıya inerken ‘Allah-u Ekber’ diye bir ses yükseldi. Eve girdiğimde Sercan’ı seccadenin üstünde gördüm. Sinir krizi geçiriyordu. ‘Allahım niye böyle oldu. Bana yardım et’ diye bağırıyordu. Annem geldi. Annemi görünce, ‘Anne yatak odasına git’ dedi. O sırada odanın anahtarının Sercan’ın avucunda olduğunu gördüm. Anahtarı anneme fırlattım. Annem odayı açar açmaz çığlık attı. Yatak odasına girdiğimde Sibel’in cansız bedenini gördüm. Sibel’in ağzında yemek kaşığı vardı” şeklinde ifade etti.
‘Tekrar Akıl Sağlığı Raporu Alınmasını Talep Ediyoruz’
Sibel Güler’in anne ve babasının avukatı Kenan Babahan, “Sanığın akli dengesi yerindedir. Daha önce de eşinin çalışmasını istemediği için kıskançlıkları olmuştur. Özellikle maktulün ablası, kardeşinin sanık nedeniyle çok kez zor durumda kaldığını belirtmiştir. Biz akıl sağlığı raporunun tekrar alınmasını talep ediyoruz” dedi.
Duruşma Ertelendi
Mahkeme heyeti, tarafları dinledikten sonra sanık hakkında tekrar akıl sağlığı raporu alınması talebini reddederek, eksik hususların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
