Haber

Latin Amerika’nın Öfkesi: Küba Neden Sessiz Kalıyor?

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, Kolombiya’dan Brezilya’ya kadar uzanan birçok Latin Amerikalı lider, hem İsrail’in Gazze’de insanlığa karşı işlediği şiddeti hem de Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen tehditleri kınadı. Meksika ve Panama’dan başlayarak Venezuela ve Kolombiya’ya kadar olan geniş bir coğrafyada bu tepkiler yankı buldu. ABD’nin Latin Amerika üzerindeki baskısı ise artık sivil gemileri hedef alma aşamasına geldi. Ancak, bu baskılara direnişin sembolü olan Küba’nın sessizliği dikkat çekiyor. Peki, Havana neden bu kadar sessiz? Küba’nın durumu ve bölgedeki gelişmeleri, Küba tarihi konusundaki en yetkin isimlerden biri olan Havana Üniversitesi’nden Profesör Ernesto Dominguez Lopez değerlendirdi. Lopez, ABD’nin dünya sahnesindeki egemenliğinin azaldığını ve Washington’un bu durumu engellemek için giderek daha saldırgan bir tutum sergilediğini vurguladı. İşte Profesör Lopez’in çarpıcı açıklamaları:

Latin Amerika'nın Öfkesi: Küba Neden Sessiz Kalıyor?
Küba tarihi alanında küresel saygınlığı olan Profesör Ernesto Dominguez Lopez’e göre, ABD’nin küresel gücü giderek aşınıyor ve bu nedenle daha saldırgan bir tutum sergiliyor.

Düşüşü Engellemeye Çalışıyor

“ABD hükümeti, hem kendi kamuoyuna dış tehditlerden koruyucu bir imaj oluşturuyor hem de yüksek enflasyon ve hukuksuzluk gibi iç sorunları Latin Amerika politikasıyla gizlemeye çalışıyor. Washington, ayrıca Latin Amerika’da kendilerini ABD’den ayrıştıran sol hükümetlerin yarattığı süreci geriye çekmek istiyor. Bu durum, 1959 Küba Devrimi’ne kadar uzanan köklü bir süreç. Uluslararası düzen değişiyor ve güç dengeleri yeniden şekilleniyor. Rusya, Çin ve BRICS’in yükselişi, tek kutuplu oyunu tehdit ediyor. Washington, hem eski küresel hegemon konumunu korumaya hem de Batı Yarımküre’deki etki alanını güvence altına almaya çalışıyor. ABD’nin yayılmacı amacı halen çok güçlü. Bunu, Kanada’nın ya da Grönland’ın alınması çabası ya da Panama Kanalı’na yönelik tehditlerde açıkça görebiliyoruz.”

Saldırganlaşma Tehlikesi Ciddi

“ABD’nin kuruluşundan bu yana değişmeyen tek ulusal projesi, imparatorluk yaratmaktır. Yayılmacı Monroe Doktrini’nden Kader Bildigesi’ne kadar uzanan süreçte, Latin Amerika’daki yerel oligarşiler de bu amaçlara hizmet etti ve Latin halkları acı çekti. Şimdi düşüşe geçen ABD, süreci değiştirebilmek için her an saldırganlaşma tehlikesini de barındırıyor. Hegemonya geçişi yaşadığımız bir dünyadayız ve tarihte bu dönüşümler dünya savaşlarını da beraberinde getirebilir. Bu savaş, şu anda ekonomik savaşlar, vekalet savaşları ve yerel çatışmalar biçiminde sürmektedir.”

Latin Amerika'nın Öfkesi: Küba Neden Sessiz Kalıyor?
Profesör Lopez, ABD’nin Venezuela gemilerini vurmasına ilişkin “Yüzyıllardır tek taraflı olarak Latin Amerika’ya müdahale gerçekleştiriyor” yorumunda bulunmakta.

Yüzyıllardır Müdahale Ediyor

“ABD yayılmacılığının arkasında kaynaklara ve pazarlara hakim olma isteği yatıyor. Beyaz Saray’da kimin iktidarda olduğu bunu değiştirmez. Ülkenin elitleri için bu, belirlenmiş bir devlet politikasıdır. Müdahale şekli doğrudan mı yoksa dolaylı mı olacağı konusunda farklılıklar olabilir. Uyuşturucuyla mücadele söylemi de bir bahane. ABD, kendi topraklarında bu sorunla mücadele edebilme hakkına sahip, ancak başka ülkelerin sınırlarına müdahale etme hakkı yok. ABD, yüzyıllardır tek taraflı olarak bu müdahaleleri gerçekleştiriyor.”

Latin Halklar Tepkili

“Latin halkları, ABD’nin müdahalelerine karşı tepkilerini dile getiriyorlar. Küba’da imzalar toplanıyor, Venezuela’da insanlar ordunun çağrısına yanıt veriyor. Kolombiya, küresel alanda sesini yükseltiyor fakat bu ülkelerin askeri yardım ya da ekonomik önlem gibi kararlar alması pek olası değil. Bu durum eleştiriliyor; ancak böyle bir girişim BMGK’ya gitse, ABD’nin vetosuna takılacaktır ve bu sistemin değiştirilmesi gerekiyor. Küba, dışarıdaki izlenimin aksine sessiz kalmadı ve Venezuela’ya tam politik destek veren birçok kamusal ve siyasi adım attı. Geçmişte ön planda olan Küba’nın politik liderliğinde bir dönüşüm yaşanıyor. Ülke, ciddi bir ekonomik krizle mücadele ediyor ve ABD’nin her an sergileyebileceği gerçek tehlikeli eylemlerine karşı dikkatli davranıyor. Bu, büyük bir değişim olarak değil, yalnızca ülkedeki liderlik tarzındaki bir değişiklik olarak görülmeli.”

World EDU Türkçe Editör

General Editor - Soru ve Eleştirileriniz için İLETİŞİM kısmından bağlantı kurabilirsiniz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu