Waymo’dan Otonom Ulaşımda Çarpıcı Genişleme: Filosuna Binlerce Araç Ekliyor
Alphabet bünyesindeki otonom sürüş şirketi Waymo, robotaksi filosunu genişletme hedefini duyurdu. Şirket, mevcutta 1.500 adet Jaguar I-Pace model araca sahipken, 2026 yılına kadar filosuna 2.000 yeni araç eklemeyi planlıyor. Bu artış, toplam araç sayısında %130 oranında bir büyümeye işaret ediyor.
Waymo, özellikle Phoenix ve San Francisco gibi metropollerde sürücüsüz yolculuk hizmetlerini yaygınlaştırmayı hedefliyor. Eklenen yeni araçlarla birlikte, hizmet kapasitesini önemli ölçüde artırmayı planlıyor. Şirket, otonom taşımacılığın şehir içi ulaşımda daha güvenli ve verimli bir alternatif olacağına inanıyor. Bu hamle, sektördeki birçok firma için endişe kaynağı oluşturuyor.
Arizona’da Yeni Üretim Tesisi
Waymo’nun robotaksi filosunu büyütme planı, Arizona’da Magna International işbirliğiyle kurulan “Waymo Driver Integration Plant” adlı yeni tesiste hayata geçirilecek. Bu tesis, tam kapasiteye ulaştığında yılda on binlerce otonom araç üretebilecek.
Waymo, sadece Jaguar I-PACE modelleriyle sınırlı kalmayacak. 2025 yılında, Çinli otomotiv şirketi Zeekr tarafından geliştirilen RT modeli de bu tesiste üretim bandına dahil edilecek. Böylece şirket, filosunu model çeşitliliği ve üretim kapasitesi açısından önemli ölçüde genişletmeyi hedefliyor.
Robotaksi Hizmetinin Yaygınlaşması
Waymo, ticari robotaksi operasyonlarını hızla genişletiyor. 2020 yılında Phoenix’te başlatılan sürücüsüz yolculuk hizmeti, günümüzde San Francisco Körfez Bölgesi, Los Angeles ve Austin gibi büyük metropollerde sürdürülüyor. Bu şehirlerde haftalık olarak yaklaşık 250 bin ücretli ve tamamen sürücüsüz yolculuk gerçekleştiriliyor.
Waymo’nun hedefleri bununla sınırlı değil. Şirket, 2026 yılı itibarıyla Atlanta, Miami ve Washington gibi yeni pazarlara da açılmayı planlıyor. Bu genişleme, yalnızca coğrafi kapsama alanını değil, haftalık taşınan yolcu sayısını da önemli ölçüde artıracak.
Ayrıca, Arizona’da kurulan üretim tesisi, bu büyümenin merkezinde yer alıyor ve tam kapasiteye ulaştığında yılda on binlerce araç üretebileceği belirtiliyor.
Bu tesiste üretilecek araçlar, yalnızca Jaguar I-PACE ile sınırlı kalmayacak. Waymo, 2025 yılı içerisinde Geely’nin alt markası Zeekr tarafından geliştirilen RT modelini de üretim hattına dahil etmeye hazırlanıyor. Zeekr RT, şirketin altıncı nesil otonom sürüş teknolojisini barındıran en yeni modeli olacak.
Tüm bu adımlar, Waymo’nun otonom mobilite alanındaki liderliğini pekiştirmek ve bu teknolojiyi daha fazla kullanıcıya ulaştırma kararlılığını göstermektedir.
Yeni Rakip: Tesla’nın Robotaksi Hamlesi
Waymo’nun liderliği, yeni bir rakibin sahneye çıkmasıyla daha da fazla test ediliyor. Elon Musk liderliğindeki Tesla, Haziran ayında Teksas’ın Austin kentinde sınırlı sayıda Model Y aracıyla robotaksi hizmetine başlamayı planlıyor. İlk aşamada yalnızca 10 ila 20 araçlık bir filoyla hizmet verecek olan Tesla, bu hamlesiyle Waymo’nun hakim olduğu pazarlara adım atmış olacak.
Tesla’nın mevcut araç donanımı ve yazılım altyapısı göz önüne alındığında, Waymo’nun teknolojik olgunluk seviyesine ulaşması zaman alabilir. Ancak, Waymo’nun da kendi içinde çözülmesi gereken belirsizlikler bulunuyor. Alphabet CEO’su Sundar Pichai, geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada, Waymo’nun uzun vadeli iş modeli konusunda hâlâ net bir karara varmadığını belirtti.
Bu açıklamadan kısa süre sonra Waymo’nun Toyota ile yeni bir iş birliği yaptığı duyuruldu. Ortaklığın temel amacı, Waymo’nun otonom sürüş teknolojisini bireysel otomobil sahiplerinin kullanımına sunmak. Bu stratejik adım, şirketin yalnızca robotaksi filosuna değil, aynı zamanda doğrudan tüketiciye yönelik bir teknoloji sağlayıcısı rolüne de hazırlanmakta olduğunu gösteriyor.
Tesla’nın girişimi rekabeti artırırken, Waymo’nun da iş modelini çeşitlendirme ve esnekleştirme çabaları dikkat çekiyor. Otonom araç sektöründeki bu yeni rekabet dalgası, önümüzdeki yıllarda şehir içi ulaşım dinamiklerini büyük ölçüde değiştirebilir.
Rekabetin Derinleşmesi ve Stratejilerin Ayrışması
Waymo ve Tesla’nın otonom araç alanındaki stratejileri, aynı hedefe yönelse de farklı yollarla ilerliyor. Waymo, yıllar süren test süreçleri ve şehir bazlı robotaksi operasyonlarıyla güvenilirliğe odaklanırken, Tesla daha agresif bir büyüme stratejisiyle kendi filosunu hızla devreye almak istiyor. Waymo’nun filo hizmetlerinden bireysel sahipliğe doğru evrilen modeli, iş modelinin esnekliğini artırıyor. Diğer yandan, Tesla mevcut araçlarına yazılım tabanlı avantajlarını entegre edebilme kapasitesine sahip. Bu rekabet, tüketicilere daha fazla seçenek sunarken, pazarın evrimini hızlandıracak gibi görünüyor. Waymo’nun operasyonel üstünlüğünü koruyabilmesi için büyüme sürecini hem teknolojik yetkinlik hem de pazar yaygınlığıyla güçlendirmesi gerekecek.
