Doğu Akdeniz’de, Türkiye ve KKTC‘ye karşı bir ittifak oluşturan İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi tansiyonu artıracak adımlar atmaktan çekinmiyor. Bu güçler, jeopolitik dengeleri sarsacak stratejik hamlelere girişiyor. Terör örgütü PKK/YPG ve benzeri unsurları Türkiye’ye karşı vekil güç olarak kullanan İsrail, aynı zamanda Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ne askeri yığınağını sürdürüyor. Son olarak, Rum Kesimi’nin İsrail’den sipariş ettiği Barak MX hava savunma sistemlerinin ikinci partisi teslim alındı. Sistem, Limasol Limanı üzerinden adaya ulaştırılırken, güvenlik önlemleri altında iç bölgelere sevk edildi. Rum Kesimi’ne yapılan yığınak ve füze teslimatları, bölgesel jeostratejik dengeleri derinden etkileyerek, Türkiye’ye yönelik çok cepheli saldırı planlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.
KUŞATMA PLANI
Yapılan askeri analizler, Rum Kesimi’ne yapılan Barak MX sevkiyatının tamamlanmasının ardından, İsrail’in bölgesel tatbikatlara katılacağını ve siber istihbarat faaliyetlerini artıracağını ortaya koyuyor. Stratejistler, İsrail’in Suriye’nin kuzeyinden başlayarak, Rum Kesimi, Adalar Denizi ve Dedeağaç’ı kapsayan Türkiye’yi çevreleme planına dikkat çekiyor.
KİTİK ÜSLER
İsrail, Yunanistan ve Rum Kesimi arasındaki Türkiye karşıtı ittifakın temelini Kıbrıs’ın güneyindeki liman ve üsler oluşturuyor. Bu üsler, aynı zamanda İngiliz ve Amerikan askeri unsurlarına da ev sahipliği yapıyor. İngiltere’nin kontrolündeki Akrotiri ve Dhekelia üs bölgeleri, Kıbrıs’ın en büyük ve stratejik tesisleri arasında yer alıyor. RAF Akrotiri Hava Üssü, İngiltere’nin Ortadoğu, Afrika ve Doğu Akdeniz’deki hava operasyonlarının merkezi olarak işlev görüyor ve buradan kalkan uçaklar, İsrail’in operasyonlarına istihbarat desteği sağlıyor. ABD de adada ağırlıklı olarak İngiliz üslerinden yararlanıyor. Andreas Papandreou Hava Üssü, ABD kuvvetlerinin merkezi konumunda.
SİBER İSTİHBARAT FAALİYETİ
İsrail donanmasına ait gemiler, tatbikat veya liman ziyaretleri kapsamında sık sık Larnaka ve Limassol limanlarına uğruyor. İstihbarat ve deniz gözetleme konularında iki taraf arasında yakın bir koordinasyon olduğu vurgulanıyor. Stratejistlere göre Türkiye’ye yönelik kuşatma stratejisinin bir ayağını da siber ve elektronik faaliyetler oluşturuyor. Bu çerçevede, İsrail’in 8200 olarak bilinen istihbarat-siber birimlerinin Rum Muhafız ve Yunan karargahıyla koordineli girişimlerde bulunduğu iddiaları gündemde.
TÜRKİYE’Yİ İZLİYORLAR
Rum Kesimi’ndeki Evangelos Florakis Deniz Üssü, Larnaka ile Limassol arasındaki kıyı şeridinde bulunuyor ve Rum Donanması’nın bel kemiğini oluşturuyor. Limassol Limanı, hem ticari hem de askeri amaçlarla kullanılıyor; ABD, Fransa ve İsrail savaş gemileri bu limanı sık sık ziyaret ederken, Larnaka Limanı ve Havalimanı da lojistik operasyonlarda öne çıkıyor. Ayrıca, Lefkoşa yakınındaki Lakatamia askeri havaalanı ve Rum Milli Muhafız Ordusu’nun komuta-karargah merkezleri stratejik önemi yüksek diğer noktalar arasında bulunuyor.
Uzmanlar Ne Diyor?
“CAYDIRICI OLMAK ZORUNDAYIZ”
Prof. Dr. Hasan Köni (Uluslararası İlişkiler Uzmanı)
“Barak MX teslimatı, yalnızca askeri bir transfer değil; aynı zamanda enerji koridorları, deniz yetki alanı iddiaları ve altyapı projeleri etrafında şekillenen bir politika paketinin parçasıdır. Rum Kesimi, İsrail ve Yunanistan üçlüsünün Doğu Akdeniz’de enerji hatları üzerinden artan entegrasyonu, Türkiye’nin 2019 Libya anlaşması ve deniz yetki alanı politikasıyla doğrudan çelişiyor. Türkiye, caydırıcılık politikalarını gözden geçirip, KKTC’ye ek hava savunma ve deniz gücü yerleştirmelidir.”
TİCARİ VE ASKERİ KUŞAK
Doç. Dr. Deniz Tansi (Uluslararası İlişkiler Uzmanı)
“İsrail; Güney Lübnan, Güney Suriye ve Güney Kıbrıs hattında ticari ve askeri kuşak oluşturma peşindedir. Gazze-Hayfa-Larnaka üçlü planı masada. İsrail’in Levant hattındaki, Kıbrıs’la beraber hem enerji hem de bölgesel tahakküm projesi gündemdedir. Yunanistan da bu projenin Akdeniz ayağında yer alıyor.”
