Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevre illerde büyük bir endişeye yol açtı. Uzmanların uyarıları, bu durumu daha da tartışmalı hale getirdi. 23 Nisan’da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki sarsıntının ardından sıkça gündeme gelen Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Silivri açıklarından Tekirdağ açıklarına kadar uzanan fay segmentinde 6.2 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli bulunduğunu ifade etti. Üşümezsoy, 200 kilometrelik fay hattının yalnızca 10 kilometrelik kısmının kırıldığını, geriye kalan 190 kilometrelik bölümün ise kırılma riski taşıdığını vurguladı. Diğer bir uzman olan Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise son sarsıntının öncü deprem olmadığını belirtti ancak Silivri Çukuru’nda da 6.2 büyüklüğünde bir deprem potansiyeli olduğuna dikkat çekti.
Dr. Demirtaş’ın Yorumları
“ARTÇISI DEĞİL”
‘Olası Büyük Marmara Depremi’nin ne zaman ve nerede olacağına dair belirsizlik sürerken, Deprem Bilimci Dr. Ramazan Demirtaş, Marmara Ereğlisi açıklarında meydana gelen son depremin, 23 Nisan’daki 6.2 büyüklüğündeki sarsıntının batısında meydana geldiğine dikkat çekti. Büyük deprem olasılığı hakkında bilgi veren Demirtaş, “23 Nisan’daki deprem ‘Orta Marmara Segmentinde’ meydana gelirken, bugünkü deprem ‘Batı Marmara Segmentinde’ oluştu. Dolayısıyla, kırılma aynı fay hattının devamı olmadığı için artçı olarak kabul edilmesi doğru değil,” şeklinde uyarılarda bulundu.
ENERJİ BİRİKTİ
Dr. Demirtaş, “Orta Marmara segmenti, 5 Mayıs 1766’da 7’nin üzerinde bir deprem üretti. Yaklaşık 3 ay sonra, Ağustos 1766’da Batı Marmara segmenti yine 7’nin üzerinde bir depremle sarsıldı. Her iki segmentte de son büyük depremlerin üzerinden yaklaşık 259 yıl geçmiştir. Ortalama deprem tekrarlanma aralığı 250-280 yıl arasında kabul edildiğinden, her iki segment için de önemli bir ‘sismik boşluk’ ve enerji birikimi bulunmaktadır,” dedi.
Prof. Dr. Tüysüz’ün Görüşleri
“ANA FAYI ETKİLEMEZ”
Jeoloji Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, son depremle ilgili olarak “Bizim büyük deprem beklediğimiz fay, ‘doğrultu atımlı’ dediğimiz, yani iki kenarı birbirine göre yanal hareket eden önemli bir fay. Bugün olan deprem ise bu sisteme paralel, onunla hafif de açılı, hatta ‘normal fay’ dediğimiz, bir tarafı aşağı düşen bir tarafı yükselen bir fay türü. Dolayısıyla, ana fayın çok etkileneceğini zannetmiyorum,” açıklamasında bulundu.
NORMAL FAYDA
Prof. Dr. Tüysüz, depremin 6-7 km derinlikte olduğunu belirterek, “Kuzey Anadolu Fayı’nın ana kolu, İzmit Körfezi’nden çıktıktan sonra Adalar açıklarından geçiyor, doğu-batı istikametine dönüyor ve Mürefte-Şarköy’e kadar devam ediyor. En son 23 Nisan’da 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmişti. Son deprem ise onun daha batı kesiminde,” dedi.
HAZIR DEĞİLİZ
“İstanbul’da 1 milyon 200 bin bina var. Yaklaşık 700 bin bina depreme hazır değil. Binalarımızın yanı sıra, toplum olarak ve bireyler olarak da depreme hazırlığımız yok. 5 büyüklüğündeki bir depremde yaşanan paniğe baktığımızda, hazır olmadığımız gerçeği çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor,” ifadesinde bulundu.
Kaynak: Web Özel
