
Commonwealth Fusion Systems, İtalyan enerji şirketi Eni ile ilk füzyon reaktöründen 1 milyar dolardan fazla enerji satışı için anlaşma imzaladı.
Enerji santrali, Virginia’nın Richmond kentinin dışında inşa edilecek ve ülkenin en yoğun veri merkezi bölgelerinden birine yakın bir konumda yer alacak. 400 megavat kapasiteli füzyon reaktörü Arc, CEO Bob Mumgaard’ın belirttiğine göre 2030’ların başında faaliyete geçmesi bekleniyor.
Bu anlaşma, Commonwealth Fusion Systems (CFS) için ikinci büyük anlaşma olma özelliğini taşıyor. Haziran ayında Google, reaktörün yarısını kullanma hakkı için anlaşma yapmıştı. CFS ve Eni, bu anlaşmanın kapsadığı enerji miktarını ve zamanlamasını açıklamadı.
Mumgaard, geçtiğimiz hafta gazetecilere yaptığı açıklamada, CFS’nin ilk enerji santrali olan demonstrasyon ölçeğindeki Sparc reaktörünün %65 oranında tamamlandığını duyurdu. Şirket, Sparc’ı 2026 sonunda devreye almayı planlıyor ve Mumgaard, CFS’nin bu hedefe ulaşmak için doğru yolda olduğunu vurguladı.
“Sparc’ı inşa etmemizin nedenlerinden biri, neredeyse tam ölçekli bir sistemi inşa etmenin deneyimini elde etmekti,” dedi. “Arc, ölçek için hazır bir tedarik zinciri tarafından desteklenen birçok reaktörden ilki olacak.”
CFS, füzyon endüstrisinde lider olarak tanınıyor. Reaktör tasarımı, tokamak adı verilen ve D şeklindeki süper iletken mıknatısların süper ısıtılmış plazmayı sıkıştırdığı bir sisteme dayanıyor. Bu plazmada parçacıklar çarpışarak yeni atomlar oluşturuyor ve enerji açığa çıkıyor. Şirket, ilerlemeleri hakkında bilim insanlarına sık sık güncellemelerde bulunuyor ve olası engelleri aşmak için kapsamlı simülasyonlar gerçekleştiriyor.
CFS, Sparc’ın füzyon reaksiyonlarını sürdürebilmek için gereken enerjiden daha fazla enerji üretebileceğini öngörüyor. Ancak kesin sonuç, Sparc tamamlanana kadar bilinmeyecek. Şirket, şimdiye kadar neredeyse 3 milyar dolar topladı ve bu miktarın önemli bir kısmı, üç hafta önce duyurulan $863 milyonluk B2 Seri finansman turuna dayanmaktadır. Bu tur, Nvidia, Google, Breakthrough Energy Ventures ve Eni gibi geniş bir yatırımcı yelpazesinden gelen çekleri içeriyor.
Bu durum, CFS’nin Google ve Eni ile olan anlaşmalarının, bir gecikme yaşanması veya reaktörlerin planlandığı gibi çalışmaması durumunda ne olacağı sorusunu gündeme getiriyor. Mumgaard, anlaşmaların “cezalandırıcı ve işbirlikçi” bir dengeyi sağlamak üzere yapılandırıldığını belirtti. Ortaklar, bu tür bir projedeki zorlukların farkında olduğunu ifade etti.
Google, Arc’ın elektrik enerjisini veri merkezlerini beslemek için kullanmayı düşündüğünü belirtirken, Eni’nin ABD’de bu kadar enerjiye ihtiyaç duyan bir operasyonu bulunmuyor. Eni’nin teknoloji, Ar-Ge ve dijital direktörü Lorenzo Fiorillo, “Güç, günün sonunda şebekeye gönderilecek” dedi.
Kısacası, Eni bu elektriği yeniden satacak. Ancak Arc’ın üreteceği her elektrik, ilk kez oluşturulan bir reaktör olduğundan pahalı olacak. Eni, elektriği şebekede ticaret yaparken daha fazla kayıp yaşayabilir.
Bunun yerine, bu anlaşma, füzyon enerjisinin bir fiyatını belirlemeye ve Arc’ı inşa etmek için daha fazla finansman sağlamaya yönelik bir adım olarak görülüyor. Mumgaard, bu enerji satın alma anlaşmasının, “güç kaynağının nerede gideceğini, fiyatının ne olacağını vb. belirleme konusunda bize kesinlik sağladığını” ifade etti. Bu durum, projeyi finanse etmek için daha fazla finansal yatırımcı ile görüşmelere başlamalarını sağlayacak.