Breathe, Pil Performansını Tahmin Etmek İçin 21 Milyon Dolar Seri B Yatırım Aldı

Breathe Battery Technologies

Çin’in otomotiv sektörü, hızla gelişen pazarlarıyla dikkat çekiyor. Otomobil üreticileri, yeni modellerini sadece 18 ay gibi kısa bir sürede piyasaya sürerken, geleneksel Batılı otomobil üreticileri, konseptten satışa geçmek için dört yıldan fazla bir süreye ihtiyaç duyuyor.

Breathe Battery Technologies’in kurucu ortağı ve CEO’su Ian Campbell, “Çin’deki kısa geliştirme döngüleri, maliyet ve zaman odaklı büyük bir baskı yaratıyor” diye belirtti. Bu durum, hem Doğu’daki (Çin ve Asya) hem de Batı’daki otomobil üreticileri için geçerli.

Bu baskının büyük bir kısmı, elektrikli araç satışlarını belirleyen kritik bileşenler olan piller üzerinde yoğunlaşıyor. Otomobil üreticileri, piyasanın birkaç yıl içinde nerede olacağını tahmin etmek zorunda kalıyor, ancak bu tahminler, elektrikli araçların evriminin hızına ayak uydurmakta zorluk çekiyor.

Fiziksel bileşenlerde değişiklik yapmak maliyetli ve öngörülemez olabiliyor. Bu nedenle, Campbell’ın girişimi, pillerin yazılım aracılığıyla daha fazla esneklik kazanmasını sağlamak için çaba sarf ediyor.

Breathe, otomobil üreticilerine ve diğerlerine pillerinden maksimum verimi alabilmeleri için yardımcı olacak bir dizi araç geliştirdi. Girişim, Kinnevik Online AB liderliğinde toplamda 21 milyon dolar tutarında bir Seri B yatırım aldı. Lowercarbon Capital ve Volvo Cars Tech Fund da bu yatırıma katıldı.

Yeni finansman, Breathe’nin yazılımını pil geliştirme sürecinin daha erken aşamalarında kullanmasına yardımcı olacak. Şu anda dört ürüne sahip: Design, Model, Map ve Charge.

Charge, Breathe’nin ilk ürünüydü ve şarj stratejilerini optimize ederek pilin dolum süresini hızlandırmayı veya ömrünü uzatmayı amaçlıyordu.

Pil üretimi sıkı bir şekilde kontrol ediliyor olsa da, üretim hattından çıkan hiçbir iki hücre %100 aynı değil. Bu nedenle, bazıları hızlı şarj sırasında daha fazla ısı üretebilirken, diğerleri daha fazla şarj ve boşaltma döngüsüne dayanabiliyor.

Çinli cep telefonu üreticisi Oppo, bu yazılımı ilk benimseyen oldu ve bu sayede şarj süresini %27 oranında kısaltmayı başardı. Otomotiv tarafında ise, Volvo’nun Breathe’nin kodunu, 10% ile 80% arasında 20 dakikada şarj olabilen yeni ES90 sedanında kullandığı belirtiliyor. Kısacası, Breathe’nin yazılımı, her hücrenin bireysel farklılıklarını en iyi şekilde değerlendirmelerine olanak tanıyor.

Girişimin diğer ürünleri, otomobil üreticilerine ve elektronik şirketlerine pillerinin gelecekte nasıl performans göstereceğini tasarlama ve tahmin etme konusunda yardımcı oluyor. Örneğin, yeni bir kimyasal bileşen daha düşük maliyetli ve daha uzun ömürlü görünüyorsa, tasarımcılar, bir miktar ömründen feragat ederek daha hızlı şarj olmasına izin vermeyi tercih edebilir.

Campbell, “Geliştirme sürecinde yapılacak değişikliklerin ne olacağını anlamak istiyorlar” dedi.

Breathe, müşterilerinin ilgilendiği piller üzerinde testler yapabilmek için Londra’da bir laboratuvar kurdu. Bu laboratuvar, sadece dört hafta içinde müşteriye olası gelecekteki performansı simüle eden bir model (Breathe Model) gönderecek kadar veri topluyor.

Sonrasında, hücreler laboratuvar ortamında kalmaya devam ediyor ve Breathe’nin, gerçek dünya sonuçları ile simüle edilen verileri birleştiren Map ürününü müşteriye göndermesi için daha fazla veri topluyor. Design ürünü ise önümüzdeki aylarda piyasaya sürülecek ve müşterilere pil tasarımını hızlandırmak için gerekli yazılım araçlarını sağlayacak.

Amacı, bir pilin piyasaya sürülmesi için gereken “zorla laboratuvar testlerini” azaltmak. Campbell, Breathe’nin yazılım araçlarını, Apple ve Nvidia gibi şirketlerin işlemci tasarımlarını silikon üzerine uygulamalarına yardımcı olan yarı iletken endüstrisinde kullanılan yazılımlarla kıyaslıyor.

“Piller için, yarı iletken tasarımında Cadence ve Synopsis’un simülasyon yazılımlarının ne kadar etkili olduğunu görmek istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version