Zaman Kavramı: Bilim İnsanlarına Göre Bir Yanılsama Olabilir

Zaman, fizik alanındaki en büyük gizemlerden birini oluşturuyor. Günlük yaşamda saatlerin ilerlemesiyle zamanın sabit bir şekilde aktığını düşünsek de, bilimsel açıdan zamanın ne olduğu konusunda görüş birliği sağlanmış değil. Hatta fiziğin farklı alanları, zamanı birbirinden farklı üç biçimde tanımlıyor.

Fizikçi Jim Al-Khalili, zamanla ilgili üç temel sorun olduğunu ifade ediyor. Kuantum mekaniğinde zaman, yalnızca bir “parametre”; yani bir denklemdeki bir etiket olarak yer alıyor. Öte yandan Einstein’ın Genel Görelilik teorisinde ise zaman, uzayla birlikte dört boyutlu bir “zaman boyutu” olarak ele alınıyor.

Bu iki kavramı bir araya getirmek, yani kuantum kütleçekimi kuramına ulaşmak, fizikçilerin son elli yıldaki en büyük hedeflerinden biri. Ancak ilk birleşim denemeleri, örneğin 1967’deki Wheeler–DeWitt denklemi, zamanın hiç görünmediği ve dolayısıyla evrenin temelde “zamansız” olduğu sonucunu ortaya koydu. Bu durum, bazı fizikçilerin “zaman aslında bir yanılsama olabilir” görüşünü güçlendirdi.

Günümüzde bazı teoriler, zamanı çok boyutlu bir uzay-zamanın parçası olarak yeniden tanımlamaya çalışırken, diğerleri zamanın daha temel bir yapıdan “ortaya çıktığını” savunuyor.

Zaman Neden Sadece İleri Akar?

Fizikteki temel denklemler, zamanın geriye doğru işlemesine izin verse de, gerçek hayatta zaman her zaman ileri yönde akıyor. Bu yönlülük termodinamikten kaynaklanıyor; çünkü entropi (düzensizlik) her zaman artma eğilimindedir. Ancak bu açıklama, fiziksel yasaların zaman simetrisiyle tam bir uyum göstermiyor.

Bu nedenle fizikçiler, zamanın yönü ile kuantum mekaniği arasında bir bağ arıyorlar. Bazı teoriler, kuantum dolanıklığının, zaman algımızı belirleyen temel bir süreç olabileceğini öne sürüyor. Örneğin, bir “kuantum saat” çevresiyle dolanık hale geldiğinde, saatin okunması evrenin o anki halini belirliyor ve böylece evrende bir “akış” hissi oluşuyor.

Neden-Sonuç İlişkisi Bulanıklaşıyor

Kuantum mekaniği ile görelilik bir araya geldiğinde, olayların sıralarının bile belirsizleşebileceği senaryolar ortaya çıkıyor. İki olayın (örneğin iki ışık parlaması) hangisinin önce gerçekleştiği veya birbirini tetikleyip tetikleyemeyeceği bazı durumlarda tanımsız hale gelebiliyor.

Kuantum süperpozisyon nedeniyle olaylar, hem “A önce oldu” hem de “B önce oldu” durumlarında mevcut olabilir. Genel Görelilik devreye girdiğinde bu belirsizlik daha da artıyor. Bazı fizikçiler, bunun geleceğin geçmişi etkileyebileceği “geriye doğru nedensellik” olasılığını doğurabileceğini savunuyor.

Mevcut araştırmaların ortaya koyduğu genel tablo ise şöyle: Zaman, bir boyut olabilir (görelilik); aynı zamanda bir parametre olabilir (kuantum mekaniği); ve ayrıca geri döndürülemez bir ok olabilir (termodinamik). Tüm bu kavramlar, evrene yakından bakıldığında tutarsız gibi görünse de, insan deneyimi açısından hepsi bir arada geçerli olabilir.

Exit mobile version