Saldırganın Bağlantıları Araştırılıyor: ‘Mançuryalı Çocuk’ Vakasından mı Etkilendi?
İzmir‘de iki polisi şehit eden 16 yaşındaki saldırganın bağlantıları dikkatle inceleniyor. Sosyal medya paylaşımları, saldırgan E.B’nin terör örgütü DEAŞ ile bağlantılı olabileceği ve bu saldırıyı örgütün ideolojisi doğrultusunda gerçekleştirdiği izlenimini veriyor. Saldırının talimatlarını nasıl aldığı ise merak konusu. Karakolun bulunduğu sokakta çekilen görüntüler, saldırganın eylemi profesyonel bir şekilde gerçekleştirdiğini, bacağından vurulmuş bir halde kaldırımda yatarken bile soğukkanlılığını koruduğunu gösteriyor. Kamuoyunda ise E.B’nin bu terör eylemine nasıl hazırlandığı üzerine yoğun tartışmalar sürüyor.

Psikedelik Uygulamalar Üzerine Teoriler
Ortaya atılan teorilerden biri, 1962 ve 2004 yıllarında beyaz perdeye uyarlanan “Mançuryalı Aday” adlı romanda yer alan psikedelik uygulamalar. Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun, bu tür kanlı eylemlere hazırlanan gençlerin ve çocukların nasıl yönlendirildiği hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Akıl Sağlığı Üzerine Sorular
Saldırganın dijital cihazlarının incelenmesiyle önemli bilgilere ulaşılabileceğini belirten Altun, “Kriminal açıdan baktığımızda, saldırganda anti sosyal kişilik bozukluğu olduğunu söyleyebiliriz. Terör örgütleri genellikle psikolojik sağlığı yerinde olmayan kişileri eleman olarak kullanıyor. El Kaide ve DEAŞ gibi örgütlerde buna sıkça rastlıyoruz” dedi. 1990’lı yıllarda intihar bombacıları da genellikle bu gruptan seçiliyordu.
İnternetteki Eylem Sinyalleri
Altun, bu tür saldırganların kanlı eylemlerden önce internet üzerinden bazı sinyaller verdiklerini vurguladı. “Zeytinburnu’nda bir kızın kafasını keserek surlardan atan saldırgan da daha önce bazı işaretler vermişti. Bu tür eylemlerde genellikle ergenlik psikozu yaşayan ve sağlıklı ilişkiler kuramayan kişiler kullanılıyor” şeklinde konuştu. İzmir’deki saldırganın eyleme hazırlığı ve talimat aldığı kişilere dair de, “Bunun arkasında bir organizasyon olduğu düşüncesindeyim” ifadelerini kullandı.
Madde Etkisi ve Telkin Yöntemleri
Altun, saldırganın “Mançuryalı Aday” deneyinde olduğu gibi belirli ilaçlar ve psikedelik yöntemlerle saldırıya hazırlanmış olabileceğini belirtti. “Dini istismar eden örgütler, telkin yöntemleriyle kendilerine yakın bölgelerden örgüte sempati duyan gençlere ulaşıyor. Anti sosyal kişilik bozukluğu olan kişilere kırmızı, yeşil reçeteli ilaçlar veriliyor. Bu şahsın da ilaç kullandığını düşünüyorum” diye ekledi. Elektronik cihazlar incelendiğinde, saldırganın hangi gruplara hizmet ettiği netlik kazanabilir.

Mançuryalı Aday Deneyinin Gerçekliği
Richard Condon’ın “Mançuryalı Aday” adlı romanı, ABD’de önde gelen bir siyasetçinin oğlunun, komünist bir grup içinde beyin yıkama yöntemleriyle farkında olmadan bir suikastçı haline getirilmesini anlatıyor. Romanda, Kore Savaşı sırasında Sovyet askerleri tarafından kaçırılan ABD’li askerlerin Mançurya’ya götürülerek beyinlerinin kontrol altına alınması işleniyor.
Kurgudan Gerçeğe: MK Ultra
Romanın sinemaya aktarılmasının ardından, beyin yıkama deneylerinin gerçekliği sorgulanmaya başlandı ve bu bağlamda “MK Ultra” adlı bir CIA deneyi gündeme geldi. Bu deney, sorguya alınan kişiler üzerinde uygulanan ve insanları psikolojik olarak zayıflatmayı amaçlayan yasadışı bir program. “Mançuryalı Aday” romanına kaynaklık eden bazı psikedelik ilaçları ilk kez Naziler kullanmıştı.
Kaynak: Web Özel


