Apple’ın Yeni iPhone Air’ını Sevmek İstiyorum, Ama iPhone 17 Daha İyi Bir Seçenek

Eşim bir teknoloji tutkunudur ve şu anda ikinci katlanabilir akıllı telefonunu kullanıyor: Galaxy Z Flip7. Motorola Razr’ı ilk çıktığında almıştı. Ben ise daha çok “ikna et” türü bir teknoloji meraklısıyım. Heyecanlanmam için bir neden görmeliyim; aksi halde mevcut cihazımı kullanmaya devam ederim. Apple’ın parolaları sona erdiren Touch ID sistemini tanıttığı zamanı hatırlıyorum. O an hemen bir tane edinmiştim.

On yıldan fazla bir süredir Apple ekosistemindeyim; iş bilgisayarım bir Mac ve telefonum ile saatimin uyum içinde çalışması oldukça pratik. Evet, bu Apple’ın koruması olarak tanımlanabilir. Ancak kendimi bir “hayran” olarak görmüyorum. Kişisel bilgisayarım ise HP Spectre ve onu çok seviyorum.

Şu an iPhone 13 kullanıyorum. Eşimin telefonunun cebime ne kadar rahat sığdığını beğeniyorum, fakat pratiklik benim için her zaman yenilikten daha önemli. Fakat telefonumun bataryası ve dokunmatik ekranı yaşlanıyor ve Apple Intelligence AI geleceğini çalıştıracak kadar güçlü bir çipi yok. Yani, bir güncelleme zamanı geldi.

Bugün, yeni iPhone Air’ı ön sipariş vermek üzereydim. Bana göre, daha büyük bir ekran ama yine de küçük ellere uyum sağlayacak kadar kompakt, en iyi çip ve sadece 17 modelinden $200 daha pahalıydı; ancak bir Pro modelinden hala daha ucuzdu. Pro kullanıcısı olmadım; Hollywood tarzı filmler çekmiyorum ve sosyal medya içerik üretme hobim yok, bu yüzden her zaman daha uygun fiyatı tercih ettim.

Fakat teknik özelliklere daldıkça, iPhone 17‘nin daha iyi bir seçenek olduğunu görüyorum.

iPhone Air’in 6,5 inçlik ekranı var, iPhone 17’nin 6,3 inçlik ekranına göre daha büyük, ama aynı zamanda tutması daha hafif. A19 Pro çipine sahip, ancak bu, Pro telefonlardaki Pro çip ile aynı değil. Altı çekirdekli bir CPU ve beş çekirdekli bir GPU içeriyor. Bu, 17 modelindeki A19 ile benzerlik gösteriyor. (Pro modelinde altı çekirdekli CPU ve altı çekirdekli GPU var.)

17, batarya ömrü açısından da Air’i geride bırakıyor; Apple’a göre, 30 saat video oynatma süresi sunarken, Air’in süresi 27 saat. Ve Air için başka bir $99’lık batarya paketi alırsanız, bu süreyi 40 saate çıkarabilirsiniz; ancak bu paket, daha hafif ve ince bir telefon olmasının amacını yok ediyor.

Air, yazılım destekli yeni ve ilginç bir hesaplamalı fotoğrafçılık kamerası kullanıyor. Bu, tek bir lensin birçok lens gibi çalışmasını sağlıyor; aynı zamanda ön ve arka kamerayla eşzamanlı çekim yapabilen keyifli bir yeni özellik sunuyor. Bu, dünyaya tepki çekimlerini kaydetmek için iyi bir seçenek ve sahip olmak eğlenceli olurdu! Ancak Air, 17 modelindeki 48 megapiksellik Fusion Ultra Geniş lensi barındırmıyor.

Air’in depolama seçenekleri çok daha iyi — 1TB’a kadar çıkıyor — ama bu bir bedel gerektiriyor. 1TB’lik seçenek $1,400, ki bu da Pro modelindeki $1,500’lük 1TB depolama alanından sadece $100 daha ucuz.

Sonuç olarak, daha büyük ekrana ve hafif yapıya sahip Air’i sevmek istesem de, kendime daha üst düzey bir telefon alacak olsam, Pro modelini tercih ederdim.

Eğer Air, bazılarınca Apple’ın katlanabilir telefonu olacaksa, o zaman 17’mi bırakıp muhteşem bir katlanabilir iPhone almayı düşünebilirim. Şu an için ise, benim gibi sıradan kullanıcılar için 17 modeli daha iyi bir seçenek gibi görünüyor.