Britanya’nın en büyük dijital bankası olan Monzo, hala neon renkli debit kartları, emoji kullanımı ve yurt dışında ücretsiz harcama ile anılmakta. Ancak artık sadece ‘cool’ olmakla kalmayıp, büyük bir finansal kurum olma hedefiyle ilerliyor.
Bu değişim, genç nesil tarafından sevilen bir fintech şirketinden, olgun ve sürdürülebilir bir iş modeline dönüşüm sürecini temsil ediyor. Geçtiğimiz hafta bir görüşmede, Monzo CEO’su TS Anil, şirketin halka açılma hazırlıkları hakkında net bir açıklama yapmadı. Ancak, kârlılık, ürün çeşitliliği ve doğru miktarda yapay zeka ile temellerin atıldığını belirtti.
Rakamlar, hikayeyi anlatmaya yardımcı oluyor. Monzo, geçtiğimiz yıl ilk yıllık kârını açıkladı. 2024 yıllık raporunda, 9.3 milyon kişisel hesap sahibine ve 400,000’den fazla işletme müşterisine sahip olduğunu belirtti. Artık sadece işlem ücretlerine ve aşırı harcamalara dayanmak zorunda değil; kredi, abonelikler ve işletme bankacılığı gibi alanlar, önemli gelir kaynakları haline geldi. Tüm bunlar, şirketin hızlı bir şekilde olgunlaşmasını zorunlu kılan düzenleyici denetimler ve yönetim değişikliklerinin ardından geldi.
Anil’in liderliğinde, Monzo hala dikkat çekici bir imaja sahip. O sıcak mercan renkli kartlar, birçok genç bankacılık müşterisi için vazgeçilmez. Bununla birlikte, ürün yelpazesi konusunda daha disiplinli hale geldi. Artık Monzo kullanıcıları, BlackRock tarafından desteklenen yatırım fonlarına yatırım yapabiliyor ve diğer kredi verenlerden aldıkları mevcut mortgage’larını Monzo uygulaması üzerinden takip edebiliyorlar.
Aynı zamanda Monzo, ABD’de de kullanılabiliyor; ancak çoğu Amerikalı bu markayı henüz duymadı. Anil, altı yıl önce ABD’de beta kullanıcıları toplamaya başladıklarını belirtti. Monzo’nun, Anil’in hayal ettiği küresel güç olabilmesi için ABD pazarına girmesi gerekip gerekmediği ise tartışmalı bir konu.
Görüşmemizde Anil, bunun gerekli olmadığını öne sürdü. Birleşik Krallık’taki her beş yetişkinden birinin artık Monzo ile bankacılık yaptığını belirtti; yani Monzo’nun kendi pazarında kazanması gereken daha fazla pay var. (Anil’e göre, Monzo sadece Nisan ayında 300,000 yeni kullanıcı ekledi.)
ABD genişlemesi ve rekabet ortamı hakkında sorulduğunda, Anil zorlukları küçümseyerek, “Çoğu insan paraları hakkında kaygı hissediyor ve bu kaygı zenginliğe bağımlı değil. İkincisi, mevcut sektör, müşterilerin cehaletini kullanarak inşa edildi. Bu bilgiler, ABD’de mantıklı olacak en iyi özellikleri oluştururken bize yardımcı oluyor; bu, üzerinde yoğunlaşmayı planladığımız bir yaklaşım,” dedi.
Görüşmemizde, Monzo’nun çok yakın bir gelecekte bir miras oyuncusu olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini de konuştuk. Sonuçta, şirket artık 10 yaşında ve yapay zeka her şeyi değiştiriyor. Monzo’nun yapay zeka tabanlı bankaların yükselişi konusunda endişe duyup duymadığını merak ettik.
Anil, “Hayır, biz bir miras oyuncusu değiliz,” dedi. “Teknolojiyi benimseme konusunda bir tembellik gördüğümde endişelenirim; bu benim için kırmızı bir uyarı işareti olur, ancak bu, bizim şirketin karakteriyle çelişiyor.”
Gündemdeki halka arz hakkında ise Anil, “Medya için ‘medyada her duyduğunuza inanmayın’ demek riskli bir hareket ama evet, lütfen medyada her duyduğunuza inanmayın. Bir gün harika bir halka açık şirket olacağız. Ne zaman veya nerede olacağına, kiminle olacağına henüz karar vermedik,” ifadelerini kullandı.
Monzo’nun pazarlama stratejileri, yapay zeka kullanımı ve mühendislerinin yeni teknolojileri nasıl benimsediği hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, aşağıdaki tam görüşmemizi izleyebilirsiniz.
