ABD’nin Venezuela’daki Askeri Yığınağı: Güç ve Ticaret Savaşının Yeni Yüzü
ABD donanmasına ait savaş gemileri, Karayipler’de stratejik bir konumda yer alıyor. Washington’un bölgede toplamda 8 gemisi bulunurken, bu hamle, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’ya atfedilen Cártel de los Soles örgütüyle mücadele amacıyla açıklandı. ABD medyası, bölgede 4 bin asker, P-8 casus uçakları ve denizaltıların görev yaptığını bildiriyor. Caracas yönetimi, olası bir savaşa hazırlıklı olduklarını duyurdu. Daha önce, ABD’li yetkililer, Çin’in Panama Kanalı’ndaki ekonomik etkisi karşısında askeri seçeneklere başvurabileceklerini dile getirmişti. Ayrıca, ABD, Meksika’daki uyuşturucu kartelleriyle mücadele gerekçesiyle de bölgeye askeri yığınak yapıyor ve ülkenin hava sahasını SİHA ve savaş uçaklarıyla işgal ediyor. Meksika’nın uluslararası ilişkiler uzmanı Profesör Rafael Flores, bu durumu “Latin Amerika’nın kaynaklarını ve ticaret yollarını kontrol etmeye yönelik yeni bir dayatım girişimi” olarak değerlendirdi.
MÜDAHALE KILIFI
ABD, uyuşturucu kartelleri bahanesiyle Venezuela’yı çevrelemeye çalışıyor. Bu söyleme, Irak’ta işgale bahane olarak ortaya konulan ‘kitle imha silahı’ iddiasını örnek gösterebilir. O silahlar hiçbir zaman bulunamadı ve hatalı istihbarat alındığı sonradan kabul edildi. Bu tür söylemler, ABD emperyalizminin müdahale kılıfı olarak kullanılıyor. Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro’nun milis çağrısı, halkın seferberliğiyle yanıt verme geleneğini de hatırlatıyor. Latin Amerika, geçmişte benzer tehditlere asla boyun eğmedi.
MEKSİKA HALKI İNANMAZ
ABD’nin Meksika’daki operasyon hazırlıkları da dikkate alınmalı. Meksika Senatosu’ndaki milletvekillerinin ABD’nin hazırlıkları konusunda yaşadığı tartışma, sadece bir parlamento gerilimi değil; aynı zamanda ülkenin bağımsızlığı ile ABD’nin müdahalesi arasında sıkışmasının bir sembolüdür. Meksika kamuoyu, sınıra bariyerler inşa eden ABD’den gelecek bir askeri müdahalenin yardım olarak görülmesi fikrine asla inanmaz.
YENİ TİP DAYATIM
ABD, bölgede uyuşturucu ile mücadeleyi bahane ederek askeri üslerini genişletiyor. Panama Kanalı’na savaş gemileri göndermek, Venezuela kıyılarını abluka altına almak ve Meksika’da siyasal bölünme yaratmak, aynı zincirin halkaları. Bu durum, Latin Amerika’nın kaynaklarını ve ticaret yollarını kontrol etmeye yönelik yeni bir dayatım girişimi olarak görülüyor. Özellikle Çin’in bölgede artan etkisi, ABD’yi daha saldırgan bir tutuma yönlendiriyor. Ancak Latin Amerika ülkelerinin tepkisi ve bölgesel dayanışması, Washington’un hesaplarını zorlaştırabilir. Örneğin, Kolombiya, ABD’nin politikalarına karşı Venezuela’ya doğrudan destek veriyor.
HALKIN YAŞAMINA SALDIRI
ABD’nin askeri yayılımı, halkın gündelik yaşamını tehdit ediyor. ABD donanmasının Karayipler’de devriye gezmesi, Venezuela halkının gıda ve ilaç tedarikine doğrudan baskı anlamına geliyor. Meksika’da kartellerle mücadele adı altında gündeme gelen işgal hazırlıkları, yoksul mahallelerde yeni bir şiddet döngüsü yaratacak. Latin Amerika halkları için bu askeri adımlar, demokrasi değil, yalnızca yoksulluğun, göçün ve baskının derinleşmesi demektir.
