Avrupa Birliği (AB), Ukrayna’nın üyelik sürecini hızlandırmak amacıyla yeni formüller üzerinde çalışırken, Macaristan‘ın olası vetosunu aşmak için ‘kademeli üyelik’ önerisini gündeme getirdi. Bu öneri, ‘kabul edilecek yeni üyelerin ilk aşamada tam oy ve veto hakkı olmadan katılması’ ilkesi üzerine inşa ediliyor. Türkiye’nin de dahil olduğu aday ülkelerin bu gelişmeden nasıl etkileneceği ise belirsizliğini koruyor. Uluslararası ilişkiler uzmanları, Türkiye’nin askeri gücünü ve Gümrük Birliği Anlaşması’ndaki konumunu vurguluyor.

AB’NİN ASKERİ AÇMAZI
Emekli diplomat Uluç Özülker, AB’nin karşılaştığı askeri açmaza dikkat çekerek, bu yeni formülü şöyle değerlendiriyor: “Eğer Trump ve Putin, Ukrayna’da bir çözüm konusunda anlaşamazlarsa, Avrupa’da özellikle Almanya‘nın önderlik ettiği bir grup ülkenin başı ağrıyacak. Birçok Avrupa ülkesi savaşabilecek kapasiteye sahip değil. Bu noktada Türkiye gündeme geliyor. Almanya, geçen yıldan bu yana askeri harcamalara 1 trilyon euro bütçe ayırdı ve Rusya’dan gelebilecek bir saldırıya karşı kendini savunmaya hazırlıyor.”
KALİNGRAD ÖRNEĞİ
AB ülkelerinin Ukrayna’yı koruma amacını öne çıkardığını belirten Özülker, “AB askeri bir güç değil ama ekonomik gücünü de kaybetme riskiyle karşı karşıya” dedi. Özülker, Kaliningrad örneğine atıfta bulunarak, “Oraya Litvanya üzerinden özel izinle geçiliyor. Ancak şimdi Rusya’nın burayı alacağı konuşuluyor. Putin’in genişleme planları nedeniyle bu ülkeler kendilerini güvende hissetmiyorlar” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’NİN ASKERİ GÜCÜ
Türkiye’nin konumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Özülker, “Türkiye’nin sahip olduğu silah sistemleri ve caydırıcılık kapasitesi önemli. Türkiye, Ortadoğu’daki güçlü konumuyla hem Putin hem de Zelenski ile ilişkiler kurmuş durumda. Türkiye’nin dahil olduğu bir askeri paktın Putin’e karşı etkili olacağı düşünülüyor” dedi.
HEDEF TAM ÜYELİK
Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefinden vazgeçmesi ve ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisinin, eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel tarafından gündeme getirildiğini belirten uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Kamer Kasım, “Bu öneri daha çok Ukrayna’nın üyeliği için tartışılıyor. Önceden Merkel, imtiyazlı ortaklığı gündeme getirdi ama buna verilen yanıt Gümrük Birliği Anlaşması’ydı. Türkiye ile AB arasında zaten bir gümrük anlaşması var. Bunun dışında imtiyaz ne olabilir? Bu anlaşmayı yapan Türkiye, artık sadece tam üyelik alabilir” şeklinde konuştu.
ORBAN’IN VETOSU
Ukrayna, Rusya‘nın 24 Şubat 2022’de savaşı başlatmasının ardından AB’ye üyelik başvurusunda bulunmuştu. AB Konseyi, aynı yılın yaz aylarında Ukrayna’ya aday ülke statüsü verdi. Ancak üyelik müzakerelerinin başlatılması için gerekli olan konferans toplanmadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ukrayna’nın AB üyeliğine karşıt tutumunu sık sık dile getiriyor ve Budapeşte’nin normal bir üyelik sürecini veto edeceği belirtiliyor.
Kaynak: Web Özel