Diyarbakır‘da yaklaşık iki yıl önce kendisini şeyh olarak tanıtan A.A. hakkında iki ayrı soruşturma başlatıldı. Soruşturmalar sonucunda, A.A.’nın bir dergah kurarak, para karşılığında muska hazırladığı ve özel müşterilerini başka bir semtte ağırladığı belirlendi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, yürütülen soruşturmalarda delil yetersizliği nedeniyle takipsizlik kararı verdi. Ancak, suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama suçuyla ilgili yürütülen soruşturma da aynı şekilde takipsizlikle sonuçlandı.
MASAK’tan gelen raporda, hayatı boyunca herhangi bir işte çalışmayan A.A.’nın kendi ve akrabaları adına toplam 175 milyon lira değerinde mal varlığına sahip olduğu tespit edildi. 2019-2023 yılları arasında A.A.’nın hesaplarında önemli para giriş-çıkışları ve nakit işlemlerinde belirgin bir hareketlilik olduğu gözlemlendi.
Ayrıca, A.A.’nın üzerine kayıtlı gayrimenkullerin ve araçların yanı sıra, eşi ve çocuklarının da resmi bir geliri olmamasına rağmen önemli mal varlıklarına sahip olduğu belirlendi. İncelemelerde, bu mal varlıklarının A.A.’nın akrabaları ve müritlerinin çocuklarının üzerine geçirildiği ortaya çıktı.
Bu gelişmelerin ardından, başsavcılık takipsizlik kararını kaldırdı. Şüpheli A.A. ve oğlu C.A. hakkında 17 yıla kadar, diğer sekiz şüpheli hakkında ise suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama suçundan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Davanın ilk duruşması, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilecek.
